Çiftçinin borç ve kredi dengesi bozuldu
Geçen yıl tarım üreticisinin kullandığı kredi miktarı 60 milyarı buldu. Devlet desteğinin 10 milyar lira civarında bulunuyor.
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, "Geçen yıl tarım üreticisinin kullandığı kredi miktarı 60 milyarı buldu. Devlet desteğinin 10 milyar lira civarında olduğu düşünülürse borç ve kredi arasında olması gereken dengenin iyice bozulduğu görülüyor." ifadesini kullandı.
Yetkin, yazılı açıklamasında, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nün bu yıl "buruk" kutlandığını savundu. Türkiye'de üreticinin büyük tüccarlar, ihracatçılar ve alışveriş merkezleri karşısında örgütsüz kaldığını ve hakkını savunamadığını, bu durumun da çiftçileri mutsuz ettiğini ileri süren Yetkin, üreticinin ürününü değerinden satamadığını belirtti.
Buna karşın, girdi fiyatlarının her yıl enflasyonun çok üzerinde arttığını iddia eden Yetkin, bu durumun üreticinin gelir düzeyinin her geçen yıl biraz daha gerilemesine yol açtığını ifade etti. Üreticinin destek yetersizliği nedeniyle kredi çekmek zorunda kaldığını kaydeden Yetkin, şöyle devam etti:
"Nitekim geçen yıl tarım üreticisinin kullandığı kredi miktarı 60 milyarı buldu. Devlet desteğinin 10 milyar lira civarında olduğu düşünülürse borç ve kredi arasında olması gereken dengenin iyice bozulduğu görülüyor. Ancak kredi destek demek değildir. Neticede bu bir borçlanmadır ve çiftçinin borcunu uzun vadede düzenli olarak ödeyebilmesi için geçimini sağladıktan sonra üretimi finanse edecek bir miktarın üzerinde gelir sağlaması gerekiyor."
Yetkin, çiftçinin ihracatta da sıkıntı yaşadığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Siyasi nedenlerle Rusya pazarının kapanması, Suriye, Irak, Mısır gibi ülkelerin ithalatlarını kısarken ulaşıma çeşitli engeller çıkarması, İran'ın tarım ürünleri alanında giderek daha güçlü bir rakip haline gelmesi, çiftçinin ürettiği ürüne olan talebi azaltıyor. İklim koşullarının olumlu seyretmesiyle üretim artarken, ortaya çıkan bu talep azalması, çiftçinin ürününü pazarlarken yaşadığı sıkıntıyı daha da artırıyor. Normal olarak ihraç edilmesi gereken ürünler, iç piyasaya verilmek zorunda kalınınca üretici fiyatları maliyet fiyatlarının altına düşüyor. Geçtiğimiz ay enflasyonun düşük çıkmasında gıda ve tarım ürünler fiyatlarındaki bu düşüşün önemli etkisi var. Ancak Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya'nın da belirttiği gibi bu düşüş ancak kısa vadeli olabilir. Eğer bu durum süreklilik kazanırsa, yetiştirdiği ürünü zararına satan üretici bir süre sonra üretimden çekilir."
Süt fiyatlarına müdahalenin üreticinin sorunlarını çözmediğini ifade eden Yetkin, süt tüketimini artırarak, var olduğu söylenen arz fazlasının kolayca eritilebileceğine işaret etti.
Türkiye'de üretilen etin maliyetinin AB ile kıyaslandığında daha yüksek olduğunu belirten Yetkin, et ithalatıyla fiyatların bir miktar düşeceğini, ancak üreticinin iflas edeceğini savundu. Hayvancılık sektörüne verilen desteklerden geniş kesimin yararlanmasının önemine işaret eden Yetkin, "Geçmişte hayvancılığın çökme noktasına gelmesi üzerine verilen sıfır faizli krediler gibi önlemler yararlıdır, ancak bu kredilerin yerinde kullanılması daha önemlidir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen ülkemizde çiftçinin tarımsal üretimi artırmaya devam etmesi ve borçlanarak da olsa tarım teknolojisine yatırım yapması, onun gelecek konusunda umudunu koruduğunu gösteriyor. Çiftçinin bu umudunu boşa çıkarmamak ve onu mutlu etmek gerekiyor." ifadesini kullandı.