Hibeyle kurulan işletmeler kapanma noktasına geldi
Hükümet 2009'dan bu yana GAP ve DAP kapsamındaki 25 ilde hayvancılık yatırımlarına yüzde 30 ile yüzde 40 arasında hibe desteği sağlıyor. Ancak sağlanan hibe destekleriyle kurulan birçok işletme zor durumda. Bazıları kapanma noktasına geldi.
Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR - Hükümet Doğu ve Güneydoğu'ya yatırım yapılmasını sağlamak ve bölgenin en önemli sorunu olan işsizliğe çözüm bulmak üzere 2009 yılından bu yana hayvancılık yatırımlarına yüzde 30 ile yüzde 40 oranında hibe desteği sağlıyor. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) kapsamındaki 25 ilde sağlanan bu desteklerle çok sayıda işletme kuruldu.
Bölgede hayvancılığı canlandırması ve ekonomiye büyük katkı sağlaması hedeflenen projenin uygulanması sırasında yapılan hatalar, büyük umutlarla kurulan işletmeleri darboğaza sürükledi. Birçok işletme kapanma noktasına geldi.
DÜNYA'nın bölgedeki yatırımcılardan aldığı bilgiye göre, bölge için çok önemli ve doğru olan projede yapılan hatalar, hem yatırımcılara hem de devlete zarar verecek boyuta ulaştı.
İşletme sahiplerinin verdiği bilgilere göre yapılan hatalar ve işletmeleri batma noktasına getiren uygulamalar özetle şöyle:
"Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da hayvancılığın yeniden geliştirilmesi ve bölgeye yatırım yapılarak işsizliğin çözülmesi çok doğru bir düşünce. Geçmişte de bölgeyle ilgili birçok proje uygulandı. Krediler verildi. Ancak bu kredilerin büyük bölümü amacına uygun kullanılamadı. Hükümetin ilk olarak 2009'da başlattığı, Doğu ve Güneydoğu'da yapılan hayvancılık yatırımlarının yeni inşaatına yüzde 30, makine ve ekipman alımı ile hayvan alımına yüzde 40 oranında hibe verilmesi, birçok yatırımcıya cazip geldi. Bu nedenle birçok yatırımcı bundan yararlanmak için başvurdu. Şartları uygun olanlar kabul edildi. Yatırımların hibe ile desteklenmesi için konulan belli şartlar var. Bunlardan en önemlisi kurulacak işletmenin kombine ırkla ve en az 50 başlık olarak kurulması gerekiyor. Üst sınır ise 300 baş. Bu da doğru bir karar. Çünkü belli büyüklükte işletme kurulması gerekiyor. Kombine ırk olarak bu bölgeye en uygun ırk Simental. Bu yatırımlar ilk başladığında 5 ülkeden damızlık düve ithalatına izin verildi. Bu izin kapsamındaki 5 ülkeden sadece Avusturya ve Avustralya'da Simental vardı. İthalatın bu iki ülkeden yapılması zorunluydu. O zaman inek başına 3 bin 350 euro ödenerek ithalat yapıldı. Bir süre sonra Almanya, Fransa ve Hollanda da ithalata açıldı. Aynı ineğin fiyatı 2 bin 500 euroya düştü. Başlangıçta ithal edenler, inek başına 850 euro zarara uğradı. Yani yatırıma inek başına 850 euroya zararla başlandı. Denilebilir ki devlet zaten yüzde 40'ını karşılıyor. Doğru ama yine de yatırımın başlangıcında neden böyle bir zarar olsun. Bir kaç ay önce yatırım yapanlar niye bu faturayı ödedi?"
Süt için etçi ırk ithal edildi iddiası
İklim şartları nedeniyle bölgeye en uygun ırkın Simental olduğunu belirten yatırımcılar, "Bize ne söyledilerse onu yaptık. İthal ettiğimiz hayvanları seçerken bakanlığın görevlendirdiği veterinerler onay verdi. Biz hayvanları getirdik. Gördük ki süt verimi çok düşük, 13-14 litre süt veriyor. Bu süt verimi ile bizim bu işten para kazanmamız mümkün değil. Sonradan öğreniyoruz ki bize ithal edilen inekler sütçü değil etçi ırk Simental. Bunları sütçü ırklarla değiştirelim diyoruz. Bakanlık "sözleşme gereği bu hayvanları 5 sene satamazsınız" diyor. Bakanlık izin vermediği için hayvanları satamıyoruz. Yem çok pahallı ama sattığımız sütün fiyatı, buzağının fiyatı düşük olunca hepten zarar ediyoruz" görüşünü dile getiriyor.
Sıfır faizli kredi yüzde 7 faizle ertelendi
Geçen yıl bölgede yaşanan kuraklık nedeniyle bazı illerde üreticilerin kullandığı tarım kredilerinin bir yıl süreyle ertelendiğini hatırlatan yatırımcılar, "Bize sıfır faizle verilen krediler yüzde 2 komisyon peşin ve yüzde 5 faizle bir yıllığına ertelendi. Biz sıfır faiz diye aldık, şimdi yüzde 7 faiz ödeyeceğiz. Bu krediyi bu şartlarda ödememiz mümkün değil. Ziraat Bankası bu kredileri en azından 2015 yılına kadar ertelemeli. Ertelemezse birçok işletme kapanır ve krediyi de ödeyemez" diye konuştu.
Van'daki işletmelerin tamamı zorda
Bölgedeki en büyük yatırımlardan birisi olan VOTAŞ-Van Organize Tarım İşletmeleri'nin Yönetim Kurulu Başkanı Feridun Irak, hayvancılığa verilen hibe destekleri kapsamında Van'da 8-9 işletmenin kurulduğunu ve bunların tamamının zorda olduğunu söyledi. VOTAŞ'ın bin başlık bir işletme olduğunu ve bunun 300 başa kadar olan bölümü için hibe desteği aldıklarını hatırlatan Irak, "Hibe projelerinde başından beri yapılan hatalar var. Bize kombine ırk süt hayvanı diye ithal edilen hayvanlar süt ırkı değil. Bunlar süt ırkı hayvanlarla değiştirelim diyoruz. 'Değiştiremezsiniz' diyorlar. Yatırım yaparken tamamen bürokratik bir takım uygulamalarla bize 3 bin 350 eurodan inek aldırdılar. Sonra Avrupa'daki üç ülkeyi ithalata açınca bizden sonra inek alanlar 2 bin 500 euroya aldı. Bizim günahımız neydi? Niye bize fazladan para ödettiler. Dünyanın en büyük kazığını yedik" görüşünü dile getirdi.
Hasatlık var sigorta yok
Avrupa Birliği'nde şap hastalığı olmadığını bu nedenle gebe olarak ithal ettikleri hayvanlara şap aşısı yapılmadığını anlatan Feridun Irak, bölgede yaygın olan şap ve diğer hastalıklar nedeniyle hayvan kayıpları olduğunu, ancak TARSİM' in şapı sigorta kapsamına almadığı için birçok yatırımcının hastalıktan dolayı büyük zarara uğradığını söyledi.
Ziraat Bankası kredileri ertelesin
Geçen yıl kuraklık nedeniyle aldıkları kredilerin 1 yıl süreyle ertelendiğini vurgulayan Feridun Irak: "Bizim krediler bir yıl ertelendi ama sıfır faiz diye aldığımız krediler yüzde 2 peşin komisyon yüzde 5 faizle ertelendi. Sayın Başbakan tarımda kredi faizlerini 1 puan düşürdüklerini söyledi. Bizim krediler 7 puan arttı. Bu şartlarda kimse bu kredileri geri ödeyemez. Ziraat Bankası tarım kredilerini 2015'e ertelemezse bu işletmelerin tamamı kapanır. Yazık olur bu kadar emeğe, hibeye ve desteğe. Kredilerin mutlaka ertelenmesi gerekir" dedi.
Kulak küpeleri değiştirilerek hayvanlar elden çıkarılıyor
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Doğu ve Güneydoğu'da 25 ilde hibe desteği kapsamındaki yatırımlarda 5 yıl süreyle işletmedeki hayvanların satılamayacağına ilişkin üreticiden taahhüt alıyor. Ancak bu taahhüde rağmen bazı işletmelerin işletmedeki hayvanları değiştirdikleri ifade ediliyor. DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre, süt verimi düşük hayvanları satamayan işletme sahiplerinden bazıları, öncelikle süt verimi yüksek hayvan alıyor. İşletmedeki hayvanların kulak küpelerini, aldıkları, bu yeni hayvanlara takıyor. İşletmedeki hayvanları ise veteriner raporu ile veya başka yolarla keserek elden çıkarıyor.
Simental ineklerin süt verimi düşük mü?
Doğu ve Güneydoğu'daki yatırımcılar sütçü ırk yerine kendilerine etçi ırk Simental inek verildiğini ve bunların süt veriminin 13-14 litre olduğunu söylüyor. Bu iddiayı Türkiye'de Simental yetiştiriciliği yapan ve aynı zamanda ithalatını da gerçekleştiren Gündönümü Çiftliği'nin Sahibi Aysun Sökmen ve Kahramanmaraş'taki Hünkar Çiftliği'nin sahibi Eşref Şekerli'ye sorduk. Her iki yatırımcı da Simental'in süt veriminin düşük olmadığını söyledi. Eşref Şekerli, kendi çiftliğinde Simental'den ortalama 27 litre süt aldığını belirterek:" Simental'in farklı ırkları var. Gerçekten de etçi ırk ithal edilmiş olabilir. Bugün Almanya'nın hayvan varlığının yüzde 85'i Simental. Doğru seçim yapılırsa Simental çok iyi bir hayvan. Ama süt ırkı diye et ırkı ithal edilirse tabii ki bundan süt verimi elde edemezsiniz. Türkiye ithalata başlayınca şoförler bile hayvan satmaya başladı. Bizi arayıp hayvan satmaya çalışan birine bu inekler yılda kaç kez doğurur diye sordum. Bu teknik bir konu öğrenip sizi arayacağım dedi. Türkiye'ye böyle adamlar hayvan sattı."
Gündönümü Çiftliği'nin Sahibi Aysun Sökmen'de Simental ineklerin sütünün hem daha kaliteli,yağlı olduğunu hem de uzun laktasyon dönemi nedeniyle veriminin yüksek olduğunu ancak bu hayvanları beslemeyi bilmek gerektiğini söyledi. Sökmen inek fiyatlarındaki artışın Türkiye'nin yüksek talebinden ve birbiriyle rekabet etmesinden kaynaklandığını sözlerine ekledi.
Hibe desteği kapsamındaki iller
GAP kapsamındaki Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerinde sütçü ve kombine ırklarla, DAP kapsamındaki Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Elazığ, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Tunceli ve Van ile Bayburt ve Gümüşhane illerinde etçi ve kombine ırklarla kurulacak damızlık amaçlı sığır işletmesi yatırımlarının desteklenmesini kapsıyor.
Hangi yatırıma ne kadar hibe veriliyor?
Proje tutarının; yeni inşaat yatırımı için yüzde 30, damızlık gebe düve alımı için yüzde 40, süt sağım ünitesi ve/veya süt soğutma tankı için yüzde 40 ının nakdi tutarı kadar hibe veriliyor.
Hibe alabilmek için en az 50 başlık işletme kurmak gerekiyor. Hibe desteğinde üst sınır ise, 300 baş. İşletme kapasitesi 300 baştan büyük olan gerçek ve tüzel kişiler, 300 baş üst sınırına kadar olan kısım için hibe desteğinden yararlandırılıyor.
İşletmeleri zarara sürükleyen 6 neden
1-Hükümetin verdiği hibe kredisi ile kurulan işletmeler için sağlıklı bir fizibilite çalışması yapılmadı.
2-İşletmelerin kombine ırklarla kurulması zorunluluğu getirildi. Başlangıçta sadece 5 ülke ithalata açıldı. İşletmeler 3 bin 350 euroya inek aldı. Daha sonra 3 ülke daha ithalata açıldı inek fiyatı 2 bin 500 euroya düştü. Proje başlangıcında yatırım yapanlar inek başına 850 Avro zararla başladı.
3-Bir çok yatırımcı kombine ırk olarak bölgeye de uygun olan Simental ırkı inekler ithal etti. Ancak, damızlık süt işletmeleri için sütçü ırkı yerine etçi ırk Simental ithal edildiği ifade ediliyor. Etçi ırk Simentallerin süt veriminin düşük olması işletmelere zarar ettirdi.
4-Kuraklık nedeniyle bazı illerde üreticilerin kredileri bir yıl ertelendi. Ancak sıfır faizle verilen krediler yüzde 2 komisyon ve yüzde 5 faizle ertelenince sıfır faizli kredi yüzde 7 faizli hale geldi ve finansman yükü arttı.
5- Hayvanlar başta şap olmak üzere hastalıklara karşı korunamadığı için hayvan ölümü ve verim düşüklüğü yaşandı.
6- Girdi fiyatlarının yüksek, et ve süt fiyatının düşük olması işletmelerin zararını büyüttü.