Meyve sezonu ihracatı hareketlendirdi

Rusya ve AB'nin en büyük pazarları oluşturduğu yaş meyve ve sebze ihracatında geçen yıla göre yüzde 10-15 oranında artış bekleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İZMİR  - Baharın gelmesiyle çağla, badem ve erik ile açılan meyve sezonu, Ege Bölgesi'nin yaş meyve ve sebze ihracatını hareketlendiriyor.

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, 2012 yılında 448 bin 350 tonluk yaş meyve ve sebze ile 632 milyon 157 bin dolar değerinde ihracat yaptıklarını kaydetti.
Türkmenoğlu, 2013 ihracatının önceki yılın rakamlarına göre yüzde 10-15 oranında artış göstermesini beklediklerini belirterek, "Bu yıl, 500 bin ton yaş meyve ve sebze ile yaklaşık 700 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz" dedi.

"En çok üzüm ve kiraz ihraç ediliyor"

Ege Bölgesi'nden en çok ihraç edilen meyve türlerinin üzüm ve kiraz olduğuna işaret eden Türkmenoğlu, bu ürünlerin en çok Avrupa Birliği (AB) ülkelerine ve Rusya'ya ihraç edildiğini söyledi.
Türkmenoğlu, "Uluslararası kalite ve standartlarda, gıda güvenliği açısından daha güvenilir ve tüketici odaklı sofralık ürünler ihraç ediyoruz. AB'nin kendi tedarikçilerinden daha fazla AB'ye ihracat yapıyoruz" diye konuştu.
Üzüm ve kiraz ihracatının yanı sıra bölgenin dış satımındaki çilek potansiyeline de dikkati çeken Türkmenoğlu, Aydın'ın Sultanhisar ilçesine bağlı Atça beldesinde de geniş arazilerde "yola dayanıklı" çilekler yetiştirilmeye başlandığını ifade etti.

Üzümün yarısı Rusya'ya gidiyor

Ege Bölgesi'nden 2012 yılında toplam 41 bin 348 ton üzüm ihracatıyla bölgeye 32 milyon 890 bin dolar gelir sağlandığını ifade eden Türkmenoğlu,üzüm ihracatında Rusya'nın 20 bin 527 ton ile ilk sırada yer aldığı belirtti.
Türkmenoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üzümü, 20 bin 581 ton ile satsuma takip etti. Geçen yıl yaklaşık 16 milyon dolar satsuma ihracatı yaptık. Bunu yaklaşık 17 bin ton ile kiraz izledi. Kiraz ihracatından da bölgeye yaklaşık 63 milyon dolar kazanç sağlandı."
Türkiye'nin 2023 vizyonunda yaş meyve ve sebze ihracatında hedefi 100 milyar dolar olarak belirlediklerini anımsatan Türkmenoğlu, "Bu hedefe ulaşmak için ihraç edilen ürünü miktar olarak arttırmak mümkün değil. Bunun için ürünlerimizin birim başına katma değerini, hizmet ihracı ile enerji ve ham madde gerektirmeyen ürünlerin ihracını arttırmamız gerekiyor" görüşünü dile getirdi.