"Faizsiz" kredi aldık, yüzde 14 ödedik

Bingöl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Doğan Koç: "Faizsiz diye kredi aldık, hayat sigortası ve hesap faiz tahsilatı diye artı yüzde 14 borçlandık"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

BİNGÖL - Bingöl Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Doğan Koç, "Faizsiz diye kredi aldık, hayat sigortası ve hesap faiz tahsilatı diye artı yüzde 14 borçlandık" dedi. Koç, hayvancılığın canlandırılması amacıyla hükümet tarafından 2008 yılında çiftçilere verilen 2 yıl geri ödemesiz ve 5 yıl vadeli faizsiz kredi kullandıklarını belirterek, ödeme günü geldiğinde hiçbir uyarı yapılmadan hayat sigortası ve hesap faiz tahsilatı adı altında ekstra para alındığını savundu.
 
60 bin lira kredi kullandığını, buna karşılık hesabında hayat sigortası ve tahsilat faizi adı altında yıllık 6 bin 850 lira kesildiğini belirten Koç, birliğe üye olan veya olmayan 300 kişinin aynı durumda olduğunu kaydetti.
 
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki birçok ilin geçim kaynağının hayvancılık olduğunu anımsatan Koç, şöyle konuştu:
"Devlet, vatandaşı hayvancılığa teşvik etmek ve hayvancılığı yeniden canlandırmak amacıyla çeşitli destekler sunmaya başladı. Bu destekler arasında göze çarpan ve en cazip olan ise faizsiz kredilerdi. Devlet vatandaşa faizsiz kredi vermeye çalışırken, ödeme yapmaya giden vatandaş, hiç beklemediği borçlarla karşılaşmaya başladı. Gelen şikayetler üzerine yaptığımız araştırma sonucunda ise, krediyi kullanan kişi için hayat sigortası ve hesap faiz tahsilatı adı altında yüzde 14'e yakın bir borçlanma olduğunu tespit ettik. Burada devlet vatandaşa faizsiz kredi sunarken, bankalar değişik kalemler adı altında vatandaşı kendine borçlandırıyor. Biz kredi alırken, banka kendini duble garantiye almak için hem ipotek alıyor hem de hayat sigortası yapıyor. Bu nasıl teşvik, bu nasıl faizsiz kredi anlayamadık."
 
Son dönemde yem fiyatlarının arttığını ve vatandaşların elindeki besi hayvanını ne satabildiğini ne de besleyebildiğini öne süren Koç, "Örneğin, devletin verdiği kredilerle 8 bin TL'ye gebe düve alan vatandaş, yem ve saman fiyatları yüzünden hayvanlarını zararına kasaplık olarak kesmeye başladı. Yaşanan bu sıkıntılar nedeniyle hayvan sahiplerinden sık sık şikayetler almaya başladık. Bu sıkıntılar böyle devam ederse ve devlet vatandaşını korumazsa 2013 yılından itibaren hiçbir kredi ödenemez hale gelir" dedi.
 
"Hem devlet hem vatandaş mağdur"
 
Koç, suni yem ve saman fiyatlarının yüksek olmasının besicileri zor durumda bıraktığını belirterek, "Yöremizde yem fiyatları o kadar yüksek ki, besiciye ücretsiz hayvan verilse bile bunu besleyecek durumda değildir. Bazı vatandaşlar, beslediği hayvanı satsa bile yem parasını karşılayamaz durumda. Dolayısıyla bırakın kar etmeyi, zarardan zarar ediyor durumdayız. Şimdi zarar eden çiftçi kredi borcunu ödeyemez durumda, burada hem devlet hem de vatandaş mağdur olur" diye konuştu.
Devletin ithal ette yüzde 100 vergi uygulamasının doğru bir karar olduğunu, saman fiyatlarının düşürülmesi için çözüm bulunmasını isteyen Koç, şunları söyledi:
"Bizim bölgeye deniz ulaşımı olmadığı için Samsun ve Mersin limanlarında ithal samanın kilosu 50 kuruşa mal ediliyor, nakliyattan dolayı buraya gelene kadar 85-90 kuruş oluyor. Doğu Anadolu bölgesindeki iller bu ithalattan yararlanamıyor. Bu bölgede iklim şartları herkes tarafından biliniyor. 6 ay hayvanlar ahırlarda kalıyor."
 
Sadece faizsiz değil, faizli kredi kullananlardan da alınıyor
 
Hayvancılık kredisi kullanan çiftçilerin, faizsiz krediden dolaylı olarak faiz alındığı iddialarına yanıt veren bankacılar, uygulamanın rutin olduğunu, ister faizli olsun, ister faizsiz olsun kredi kullanan kişinin hem aldığı malın, hem de kendisinin hayat sigortası yapmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
Tüketiciyi desteklemek amacıyla verilen kredilerin faizsiz olmadığını, kullandırılan kredi faizinin devlet tarafından karşılandığını anımsatan bankacılar, krediyi kullanan kişiden alınan hesap faiz tahsilatının da devletin bankalara ödediği faizin yüzde 5 oranında vergisi olduğunu kaydetti.
Hayat sigortası primlerinin krediyi kullanan kişinin yaşı ve kullandığı kredinin miktarına göre belirlendiğini ifade eden bankacılar, yapılan işlemin rutin bir işlem olduğunu ve bütün hususların taraflar arasında imzalanan sözleşmede açıkça yer aldığını da sözlerine ekledi.