"Kuraklıktan söz etmek için erken"
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Mesut Köse, uzmanların kış mevsimi ve bitkilerin minimum seviyede suya ihtiyaç duyması nedeniyle tarımsal kuraklıktan söz etmek için henüz erken olduğunu söylediğini belirtti
GAZİANTEP - Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Mesut Köse, Güney ve Güneydoğu Genç İşadamları Federasyonunu (GİAF) ziyaretinde yaptığı konuşmada, 17 Ocak'ta ülke genelinde TMO müdürlerinin yani Türkiye hububat piyasasının nabzını tutan müdürlerin katılımıyla toplantı yaptıklarını söyledi.
Toplantıda ülke genelinde meteorolojik kuraklık yaşandığı ancak henüz tarımsal kuraklık boyutuna gelinmediğinin tespit edildiğine dikkati çeken Köse, yağış azlığının tarımsal ürünlere zarar verecek boyuta gelmediğini kaydetti.
İç Anadolu ve Karadeniz bölgesinin bazı kesimlerinde yetiştirilen bitkilerin gelişimindeki zayıflığa rağmen herhangi problemin söz konusu olmadığını vurgulayan Köse, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Meteoroloji Genel Müdürlüğünden alınan ekim, kasım, aralık ayları kümülatif yağışlara göre sadece İç Anadolu, Doğu Anadolu, Orta Karadeniz ve Akdeniz'in orta ve doğu kesimlerinde meteorolojik kuraklık görülmekle birlikte ülke genelinde meteorolojik kuraklık söz konusu değildir. Ülke genelinde kış mevsimi ve bitkilerin su ihtiyacının minimum seviyede olması nedeniyle meteorolojik kuraklık yaşanan bölgeler de dahil, tarımsal kuraklıktan söz etmek için henüz erken olduğunu söylüyor uzmanlarımız. İç Anadolu ve Karadeniz bölgesinin bazı kesimleri dışında bitki gelişimi normal seviyelerde olup, bu bölgelerde zayıf olan bitki gelişimi yağışla normal seyrine girecektir. Bu günlerden sonra yağış alındığı zaman bitki gelişiminde herhangi risk olmayacak, risk de ortadan kalkacaktır."
Köse, meteorolojiden alınan 3 aylık sıcaklık ve yağış haritaları incelendiğinde olumsuzluk görülmediğini, yakın zamanda yağmur ve kar yağışı beklendiğini aktardı.
Riske karşı stok tutuluyor
Köse, beklenen yağışın alınmaması, hububat alanlarındaki üretim eksikliğinden kaynaklanacak kayıp olması durumunda eksikliği stoklardan karşılayacaklarını dile getirdi.
Halihazırda buğday, mısır, pirinç, arpa olarak 5 milyon ton civarında stokları bulunduğunu ifade eden Köse, şunları söyledi:
"Normalde bu stoklarımızı bugünlerde ihraç ediyor olmamız gerekirdi ama rekolte, yağışlarla ilgili henüz somut veriler ortaya çıkmadığı için geçen yıl piyasadan arz fazlası olarak çektiğimiz ürünleri elimizden çıkarmadık. İç piyasanın ihtiyacı olduğu miktarda satıyoruz ama ihracat yapmıyoruz. Normalde bu ürünleri ihraç edip depolarımızı boşaltıp önümüzdeki hasat dönemine hazırlanmamız gerekir. Bir kuraklık riskine, kuraklığın daha ileri boyutlara ulaşması riskine tedbir olarak bu yıl stoklarımızı büyük ihtiyatla tutuyoruz. Önümüzü çok daha rahat görür duruma geldiğimiz zaman ürünlerimizi elden çıkarmaya başlayacağız. Aksi takdirde stoklarımız iç piyasanın ihtiyaçları için kullanılacak."
Köse, stoklarının üzerinde ihtiyaç olacağını sanmadığını, olursa ithalat yapmak suretiyle iç piyasadaki açığı karşılayacaklarını belirtti.
"Pirinç fiyatlarının artışına müsaade etmeyeceğiz"
Köse, belli dönemlerde az üretilen ürünlerin arz açığı olduğu zaman fiyatların bir miktar çıkabildiğini, makulden daha yüksek olmasının ise ürün sahiplerinin daha fazla kazanç elde etme düşüncesiyle stoklarını ellerinde tutmasından kaynaklandığını savundu.
Son günlerde fiyatı artan çeltik ve çıktısı pirinç piyasalarındaki hareketliliği takip ettiklerini anlatan Köse, mümkün olduğunca fiyatları dengelemeye çalıştıklarını kaydetti.
Bu yıl Türkiye'deki 900 bin ton civarındaki çeltik üretimi ve stokların eklenmesiyle ihtiyacın karşılanabilecek düzeyde olduğuna dikkati çeken Köse, sözlerini şöyle tamamladı:
"Pirinç piyasalarının fiyatlarının daha fazla artmasına müsaade etmeyeceğiz. Müdahalelerimizi artıracağız gerekirse. Stoklarımız takviye etmek için iki parti halinde çeltik ve bir parti halinde pirinç ithalatı anlaşmamızı yaptık. O pirinçler ve çeltikler de yolda. Türkiye'ye geliyor. Bunlara çok ihtiyaç olmayacak ama stoklarımızda yer alacak, gerektiği zaman piyasaya yoğun şekilde süreceğiz. Yani 'Biz pirinci bekletelim, daha fazla kazanırız' diye bir düşünce yanlış olur. Pirinci ya da çeltiği daha fazla kar beklentisiyle bekleten, bundan sonra fiyatlarda düşüş beklemesi gerekir, bir miktar zarar edebilir."