Fakıbaba: TMO gelen her fındığı alacak

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba, yüzde 40'ın altındaki randımanlı fındığı da TMO'nun alacağını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DÜNYA

ANKARA - Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba, TMO'nun fındık piyasasına müdahaleye başlamasının ardından spekülatörlerin devreye girdiğini belirterek, bunu önlemek adına Ofis'in randıman oranına bakmaksızın gelen her fındığı alacağını söyledi.

Ankara Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Besicilik Panelinin açılışında konuşan Tarım Bakanı Eşref Fakıbaba, dünden itibaren fındık alımında yöntem değişikliğine gidildiğini bildirdi. TMO'nun piyasaya ilk girdiğinde yüzde 40'ın altındaki randımana sahip fındığı almadığını hatırlatan Fakıbaba, "Bunu gören bazı spekülatörler çiftçiden 6 liraya fındık alıp bunu Giresun tipi fındık ile karıştırıp 10 TL'ye TMO'ya sattığını tespit ettik. Bunun üzerine bugünden(21 Eylül) itibaren randımanı yüzde 40'ın altındaki fındığı da TMO alacak" diye konuştu.

Hayvan ve et ithalatı konusuna da değinen Eşref Fakıbaba, "İthalat hepimizi üzüyor. Devlet düzenleme yapar ama ithalat yapmaz. Ancak Et ve Süt Kurumu mecbur kaldığımız için ithalat yaptı. Bence ESK elinde karkas et bulundurup, sadece gerektiğinde piyasaya müdahale etmeli" ifadelerini kullandı.

ATO Başkanı Gürsel Baran, dünyanın ilk 10 tarım üreticisinden birisi olan Türkiye'nin, tarım ürünlerini daha verimli koşullarda üretip, israfı azaltmak zorunda olduğunu söyledi. Hayvan ırklarının ıslah edilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Baran, hayvan hastalıklarının da önlenmesi gerektiğine işaret etti.

"Yem hammaddesi fiyatı olağanüstü arttı"

Açılış konuşmasının ardından ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ülkü Karakuş'un moderatörlüğünde panele geçildi.

Karakuş, tarımda sürdürülebilirlik yanı sıra verimlilik ve ölçeğin de büyük önem taşıdığını belirtti. Aynı zamanda Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanlığını da yürüten Ülkü Karakuş, yemde KDV'nin indirildiği gün fabrikaların bunu fiyata yansıttığını ancak aradan daha bir ay geçmeden yem hammaddesinin olağanüstü artış gösterdiği bilgisini verdi.

Panelde konuşan Saray Tarım ve Hayvancılık Genel Koordinatörü Nadir Yürüktümen, devletin hayvancılık sektörüne çok teşvik verdiğini, ancak hayvan varlığının aynı oranda artmadığını söyledi. Türkiye'nin önemli entegre tesislerinden biri olmalarına rağmen, son yıllarda hem ciro hem de hayvan varlıklarının gerilediğinin altını çizen Yürüktümen, sektörde ithalatın bitirilmesi için süt hayvanlarına ve bunların yetiştiricilerine çok iyi bakılması gerektiğine değindi.

Atatürk Üniversitesi'ndan Prof.Dr. Armağan Hayırlı süt ağırlıklı ırk yetiştirilmesi gerektiğini, büyükbaş hayvancılığın batı bölgelerinde, küçükbaş hayvancılığın ise Doğu Anadolu'da daha verimli olacağını aktardı.

"Temel hedef sıfır ithalat"

Et ve Süt Kurumu Genel Müdür Vekili Ethem Kalın, temel hedeflerinin sıfır ithalat olduğunu belirtirken, Türkiye'nin coğrafi yapısı itibarıyla küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin daha uygun olduğunu bildirdi. Türkiye'de yüzde 10 oranında kırmızı et açığı olduğuna vurgu yapan Kalın, "İthalatta attığım her imzadan rahatsızım ama bu yüzde 10'luk açığı kapatmak zorundayız" diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Numan Akman ise toplam hayvan varlığı 820 bin olan Macaristan'dan Türkiye'nin hayvan ithal etmesine anlam veremediğini bildirdi. Akman, sanayicilerin sütte belirlenen referans fiyatın bile altında ürün aldığı için insanların yetiştiricilikten çekildiğini kaydetti.