Zeytin tasarısına sektörden tepki

Enerji Bakanlığı’nın hazırladığı ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na sektörden‘kamuoyu ile tam paylaşılmadığı için tepki geldi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AHMET USMAN

İZMİR - Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan ve TBMM’ye sunulmasının ardından zeytincilik sektörünü ayağa kaldıran ‘Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinliğin Islahı Ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na tepkiler sürüyor. Tasarının içeriğinin tam olarak kamuoyu ile paylaşılmadığını anlatan sektör temsilcileri, ‘zeytinlik vasfını yitirmiş arazi’ tanımının kilit nokta olduğunu söyledi. Sektör tasarı kanunlaşırsa uygulamanın çok önemli olacağının da altını çiziyor. Türkiye’de yasadan en çok etkilenecek bölge ise Ege olacak. Çünkü diğer bölgelerde zeytinlikler üretici eli ile dikiliyor. Ege’de ise zeytinlikler doğal ortamında. Bu yüzden maden sahalarından en çok etkilenecek alanlar bu bölgeler olacak. Ancak bazı çevrelere göre tasarının Akkuyu Nükler Santrali için çıkarıldığı da iddia ediliyor. 

Sektörün önemli bir kısmı tasarının gündemden kaldırılmasını isterken, Akhisar Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Alper Alhatoğlu, uygulamada zeytinliklerin sökülmesinin engellenemediğine dikkat çekerek, zorunlu söküm durumunda, başka bir alanda 10-20 katı zeytin dikilmesi mecburiyeti getirilmesini istedi. 

Dikme zorunluluğu getirilsin 
Tasarıya sektördeki tüm kesimlerin tepki gösterdiğine dikkat çeken Alhatoğlu, “Ama çözüm de katkı sunmak lazım. Eğer kamu yararına ve memleket davasına bu ağacın sökülmesi gereken yerler varsa, farklı alanda, misli misli dikilmesi şartı getirilmeli. Eğer düzenleme bu şekilde yapılmazsa, bu ağaç yine sökülecek ama ekim yapılmayacak. Karşı çıkanlar hükümete açık kapı bırakmıyorlar. 10-20 kat ağaç dikme zorunluluğu getirilirse, söküm zorlaşacaktır. Uygulamada sökümler zaten engellenemiyor. Dünya kadar yol yapılıyor kamu yararına, dünya kadar zeytin sökülüyor, bir tane de ekilmiyor. Yatırım yapacaklar satın alıp yine söküyorlar. Ama siz bunun karşısına başka bir zorunluluk koyarsanız, ağaç sayısının azalması bir yana artırırsınız. Bizlerin çözümün ortağı olması lazım. Tasarıya alternatif sunulmuyor. Yıllarca bir altın madenine engel olmaya çalıştık, olamadık” diye konuştu.

170 milyon zeytin ağacı var 
Son 2 yıllık ortalamaya göre, Türkiye’de zeytinyağı üretimi 165 bin ton ve üretim değeri yaklaşık 600 milyon dolar. 2023’te 700 bin ton zeytinyağı üretimi ve bundan yaklaşık 3 milyar dolar gelir hedefl eniyor. Sofralık zeytin üretimi yaklaşık 450 bin ton ve üretim değeri yaklaşık 900 milyon dolar. 2023’te bu değer yaklaşık 3,5 milyar dolar olacak. Son 15 yılda Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı da 90 milyondan 170 milyona ulaştı.

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Erol Avni Bozkurt: 10 yıldır zeytin ağacı destekleniyordu
Tasarı zeytinciliğe indirilecek çok büyük bir darbe. Zeytin alanları son 10 yılda devletin de başta fidan destekleri olmak üzere çeşitli teşvikleriyle genişletilip bir noktaya getirildi. Bir taraftan böyle bir politika izlenir, zeytin ve zeytinyağıyla ilgili 2013 hedefl eri koyulurken, diğer taraftan böyle bir tasarının gündeme gelmesi hem devlet açısından çok büyük bir çelişki, hem de zeytinciliğe büyük bir darbe. Zeytin alanlarının yıllar içinde bu kanundan olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz. Sektör bileşenleri gibi biz de tasarıdan tamamen vazgeçilmesini istiyoruz. Zeytinle geçimini sağlayan yüz binlerce insan bundan etkilenecek” görüşünü savundu.

Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer Matlı: Haklı sebepler bizimle paylaşılmalı
Tasarının içeriğinin tam olarak kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. Ayrıntıları bilmeden değerlendirme yapmamız çok zor. Normalde zeytin alanlarının sanayiye açılmasını istemem. Ancak bazı yerlerde bölgesel özelliklerden kaynaklı zeytinliklerin verimsiz olduğu alanlar bulunuyor. Zeytinlik tanımının 25 dekar büyüklüğündeki araziyle yapıldığı ifade ediliyor. Ancak miras hukukuyla beraber ilişkilendirilmiş alanlar bunun içine giriyor mu? Ne kadarı giriyor? Üzerinde miras hukukundan dolayı satılmama şartı olan arazilerde durum ne olacak? Öte yandan bir yerde jeotermal kaynak vardır, üzerinde de birkaç ağaçlık verimsiz bir zeytinlik alanı vardır. Bu alanın değerlendirilmesine yönelik bir tasarı mıdır? Bunların bilinmesi gerekiyor. Zeytin alanları endüstriyel alana mı, tarım alanına mi çevrilmek isteniyor tam bilemiyoruz. Bununla ilgili Bakanlık ya da Plan Bütçe Komisyonu haklı sebeplerini bizlerle paylaşılmalı. Sebepler bilinmediği sürece duyduğumuz, okuduğumuz kadarıyla tek taraftan bakmak durumunda kalırız. Böyle baktığımızda da ben zeytin alanının sanayiye açılmasını istemem. Ama bilmediğimiz başka bir açılımı varsa bu söylem de yanlış olur. Türkiye’nin zeytin üretimiyle ilgili bir planlama yapıldı ve bunun üzerine mi bu tasarı gündeme getirildi? Tasarının ayrıntılarını iyice öğrenmeyi, kapsamlı bir görüş beyan etmek için de beklemeyi tercih ediyoruz.”

Mersin Ticaret Borsası Başkanı Ö. Abdullah Özdemir: Yetkililer çıkıp şeffaf şekilde konuya açıklık getirsin
Tasarının içeriğinin tam olarak kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. Ayrıntıları bilmeden değerlendirme yapmamız çok zor. Normalde zeytin alanlarının sanayiye açılmasını istemem. Ancak bazı yerlerde bölgesel özelliklerden kaynaklı zeytinliklerin verimsiz olduğu alanlar bulunuyor. Zeytinlik tanımının 25 dekar büyüklüğündeki araziyle yapıldığı ifade ediliyor. Ancak miras hukukuyla beraber ilişkilendirilmiş alanlar bunun içine giriyor mu? Ne kadarı giriyor? Üzerinde miras hukukundan dolayı satılmama şartı olan arazilerde durum ne olacak? Öte yandan bir yerde jeotermal kaynak vardır, üzerinde de birkaç ağaçlık verimsiz bir zeytinlik alanı vardır. Bu alanın değerlendirilmesine yönelik bir tasarı mıdır? Bunların bilinmesi gerekiyor. Zeytin alanları endüstriyel alana mı, tarım alanına mi çevrilmek isteniyor tam bilemiyoruz. Bununla ilgili Bakanlık ya da Plan Bütçe Komisyonu haklı sebeplerini bizlerle paylaşılmalı. Sebepler bilinmediği sürece duyduğumuz, okuduğumuz kadarıyla tek taraftan bakmak durumunda kalırız. Böyle baktığımızda da ben zeytin alanının sanayiye açılmasını istemem. Ama bilmediğimiz başka bir açılımı varsa bu söylem de yanlış olur. Türkiye’nin zeytin üretimiyle ilgili bir planlama yapıldı ve bunun üzerine mi bu tasarı gündeme getirildi? Tasarının ayrıntılarını iyice öğrenmeyi, kapsamlı bir görüş beyan etmek için de beklemeyi tercih ediyoruz.”