TÇÜD: Diğer ihracat pazarlarımız da risk altında

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, ABD ve AB'nin koruma tedbirlerinin Türkiye'nin diğer ülke pazarlarına olan ihracatını da sekteye uğratma potansiyeli taşıdığını bildirdi. TÇÜD ayrıca, iç pazarın acilen gümrük vergileri ile korunması talebinde bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD), ABD’den sonra AB’nin de koruma önlemi almasının, birçok çelik üreticisi ülkeyi benzer kararları almaya sevk ettiğini, Türkiye’nin diğer ülke pazarlarına olan ihracatını da sekteye uğratma potansiyeli taşıdığını vurguladı.

TÇÜD tarafından yayımlanan Aylık Bülten'de yer alan değerlendirme notunda, "ABD’nin çelik ithalatına yüzde 25 ek vergi koymasından sonra, AB de 26 çelik ürünü ithalatında 26 Mart tarihinde başlattığı soruşturmanın geçici sonuçlarını açıkladı. Buna göre, 200 gün için 23 üründe son üç yılın ortalaması esas alınarak tespit edilen kotanın aşılması durumunda açılan miktar için yüzde 25 vergi uygulaması getirdi. Uygulama 19 Temmuz itibariyle başladı" hatırlatması yapıldı.

"Türkiye en fazla etkilenecek ülke"

"Ülkemiz söz konusu uygulamadan en fazla olumsuz etkilenecek ülke konumunda bulunmaktadır" denilen şu ifadeler kullanıldı:

"ABD’den sonra AB’nin de koruma önlemi alması, birçok çelik üreticisi ülkeyi benzer kararları almaya sevk etmekte. Türkiye’nin diğer ülke pazarlarına olan ihracatını da sekteye uğratma potansiyeli taşımaktadır. İhracatı negatif yönde etkilenen Türk çelik sektörü aynı zamanda koruma altına alınan pazarlara ihracat yapamayan ülkelerin hedef pazarı haline gelerek, sadece ihracat pazarında değil aynı zamanda iç piyasasında da haksız rekabet ile karşı karşıya kalmasından endişe duyulmaktadır. Bu sebeple, iç pazarımızın acilen gümrük vergisi ve diğer ticaret politikası araçları ile korunmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

Sonuç olarak AB tarafından başlatılan geçici kota uygulaması AB’nin iç pazarını diğer çelik ihracatçısı ülkelere karşı korumak için açılmış olmakla beraber, Türkiye’nin AB’de mevcut ticaret dengesi, coğrafi yakınlık durumu, Gümrük Birliği Anlaşması, geleneksel tüketim alışkanlıkları ve AB ekonomisi ile karşılıklı tamamlayıcılık özellikleri itibariyle sahip olduğu ticaret ortağı konumu dikkate alınarak kota uygulaması dışında tutulması hayati önem taşımaktadır."

Bu konularda ilginizi çekebilir