40 ülke ufukta yükseliyor!

 

İSTANBUL - Ekonomik gücün gelişmekte olan ülkelere kaydığı yeni dünya düzeninde yatırım adresi olarak yeni bir grup yükselişte. 2011 yılı rakamlarıyla küresel GSYH'nin yüzde 39.2'sini, satın alma gücü paritesi açısından ise yüzde 50'sini oluşturan gelişmekte olan ülkeler içinde finansal yatırım alanı genişliyor. Varlık yönetim şirketi Investec; BRICS, Tayvan ve Güney Kore'nin dışındaki Türkiye dahil orta ölçekli gelişen ülkeleri geleceğin yatırım alanları olarak tanımladı ve 'Horizon markets' olarak niteledi. 

 

Goldman Sachs'ın eski baş ekonomisti Jim O'Neill'in 2001 yılında BRIC konseptini oluşturmasından bu yana ortaya atılan birçok kısaltma ve isim ortaya atıldı. Yatırımcılar Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in adlarını kısaltmasından oluşan BRIC'in ötesindeki yatırım adreslerine bakmaya başlayınca yine O'Neill tarafından isimlendirilen MIST (Meksika, Endonezya, Güney Kore ve Türkiye), Next 11 ortaya çıktı. HSBC'nin eski CEO'su Michael Geoghean da bu furyaya katılarak CIVETS (Türkiye dahil altı ülkenin kısaltılmış ismi) kavramını oluşturdu. Son zamanlarda ise daha küçük gelişmekte olan ülkeleri tarif etmek için 'frontier markets'  yani 'sınırdaki piyasalar' terimi kullanılmaya başlandı. 

Financial Times'ta yer alan bir analizde bu gruplardan hiçbirinin yatırımcıyı cezbetmek açısından çok büyük başarı elde edemediği ifade edildi. EPFR'nin verilerine göre gelişmekte olan ülke borsa yatırım fonlarına 1 trilyon dolardan fazla yatırım yapılırken, bu gruplardan en popüleri MIST oldu. Son zamanlarda ise yeni bir terminoloji gündeme geldi. Gelişmekte olan ülkelerde ve sınır piyasalarda 62.8 milyar dolarlık fon yöneten Investec Varlık Yönetimi şirketi 'ufuktaki piyasalar' anlamına gelen 'Horizon markets' kavramını kullanmaya başladı. Londra ve Cape Town merkezli Investec'ın çıkış noktası, yatırımcılarını daha geniş bir yelpazede çeşitlendirmek isteyen ancak MSCI gelişmekte olan piyasalar endeksindeki ürünlerin isteklerini karşılayamamasından endişe duyan yatırımcılar. 

 

 

Endeks 21 ülkeden oluşsa da, endekste ağırlık son zamanlarda Güney Afrika'nın eklendiği BRICS ülkeleri, Güney Kore ve Tayvan'da. Bu ülkelerin endeks içindeki ağırlığı yüzde 77 civarında. Investec Portföy Yöneticisi Kemal Ahmed'e göre bu da endeksi zayıf bir varlık sınıfı haline getiriyor. Gelişmekte olan ülkelerde 1989'dan bu yana yatırım yapan Ahmet, gelişmekte olan piyasalarda geriye dönük yatırımlara bakıldığında Meksika, Türkiye, Polonya, Mısır, Malezya gibi orta ölçekli gelişmekte olan piyasalar ve Suudi Arabistan, Panama, Zimbabwe gibi MSCI Sınır Piyasalar Endeksi'ndeki ülkelerin gözden kaçtığını belirtti. Investec'in çözümü bahsi geçen yedi büyük ülke dışındaki 40 ülkenin 'horizon' piyasalar olarak gruplandırılması. 

Investec'in araştırması, piyasa değeri 3.1 trilyon dolar olan ve günlük işlem hacmi 4.8 milyar doları bulan 1000 hissenin içinde yer aldığı  'horizon' piyasaların son 10 yılda diğer MSCI Gelişen ülkeler endeksi ile Sınır Piyasalar Endeksi'nden daha fazla getiri sağladığını ve daha az volatil olduğunu gösteriyor. 

 

 

 

 

Ahmed'e göre oynaklığın az olmasının sebebi, batılı yatırımcılar tarafından fazla dikkate alınmaması. Ahmed, 'Horizon' piyasaların iç talepteki canlanmanın getireceği artlara daha açık olduğunu ve küresel risklerden daha az etkilendiğini savunuyor ve ekliyor: "Emeklilik fonlarının, ulusal devlet fonlarının, sigorta şirketlerinin ve menkul kıymet fonlarının yerel tasarruflarını kanalize ettiklerini görüyoruz. Bu da doğal bir istikrar mekanizması oluşturuyor. 'Horizon' piyasalar, başlıca gelişmekte olan ülke piyasalarına göre daha az risk taşıyor".

Investec'e göre en iyi yatırım stratejisi, standart küresel gelişmekte olan piyasalar ve BRIC ülkelerinde fonların yüzde 75'ini değerlendirmek, geri kalanını ise 'horizon' piyasalarda tutmak.