‘Araştırmada klasik dönem bitti fakülteler birbirine bağlanıyor’
Yeni nesil araştırma sahalarının geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Gençtürk, “Fakülteleri birbirleriyle bağlayacağız. Günümüzde ‘bilim’ farklı alanların birbirleriyle örtüşmesinden geliyor” dedi.
KEZBAN KARABOĞA
Özyeğin Üniversitesi, bu yıl dokuzuncu yaşına giriyor. Genç yaşına rağmen, TÜBİTAK ve AB fonlarından onay alan ulusal ve uluslararası 260 projesi var. Bu projeler, 2015 yılı sonunda 52 milyon liralık araştırma hacmine ulaştı. Üniversitenin şu anda 6 bin 679 öğrencisi, 700’den fazla mezunu var. Bünyesinde 23 lisans programı ve 6 fakülte ile eğitim veriyor. Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk ile üniversitedeki çalışmaları ve eğitim sektörünü konuştuk. Üniversitede yeni bir interdisipliner çalışma ‘hub’ı kuracakları haberini veren Prof. Dr. Gençtürk, “Bilimde artık klasik alanlardaki araştırmalar tamamlandı. Çok disiplinli araştırmaların vurgulandığı yeni bir dönemin eşiğindeyiz. Biz de bunun için bir hub yani çalışma platformu kuruyoruz. Burada farklı alanlardan hocalarımızı buluşturacağız” dedi. En iyi araştırma fikirlerinin kahve makinesinin başında dahi çıkabildiğini anlatan Gençtürk, “Kuracağımız yeni mekânda farklı disiplinlerdeki hocalar birbirleriyle kahve içecek, yani yeni araştırma sahalarını konuşabilecek ortam bulabilecekler. Burası 3 bin metrekarelik bir alan olacak. Burada onlara teknik donanım sağlayacağız, 3D yazıcılar olacak, konferans salonları yapacağız. Bu merkezi 2017 Ocak ayı itibariyle tamamlamayı planlıyoruz” diye konuştu. Üniversitelerde yeni nesil araştırma sahalarının geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Gençtürk, “Fakülteleri birbirleriyle bağlayacağız. Günümüzde ‘bilim’ farklı alanların birbirleriyle örtüşmesinden geliyor. Bizim mühendislikte olup robotik okuyan öğrencilerimiz ‘Cutting Edge’ yani son nesil araştırma yapıyorlar. Biz bu sistemi, fakülte birlikteliklerini destekliyoruz. Kuracağımız ‘hub’, bunun en somut göstergesi olacak” dedi.
Araştırma üniversitesi olarak öğrenci gelişimine yatırım yapan bir eğitim kurumu olduklarının altını çizen Gençtürk, “Öğrencinin kayıtlı olduğu eğitim programındaki uzmanlaşmasına ek olarak farklı sektörleri tanıması gerektiğine inanıyoruz. Dört senelik eğitim programlarının içine merkezi olarak entegre ettiğimiz ‘sektörel eğitim programını’ kurguladık. Teknik ders programına eklenen 6 derslik bir program. Bu şekilde kendi alanlarında istihdam sahası yaratabilecekleri farklı sektörleri tanıyorlar” diye konuştu. Öğrencilerin iş dünyasını yakından tanımaları için ‘Kredisiz Yaz Stajları’ programını hayata geçirdiklerini de belirten Gençtürk, “Öğrenciler, yurtiçinde sıcak satış ve ofis stajlarının yanında yurtdışında da staj fırsatları yakalayabiliyorlar. Böylece ilerideki uzmanlık alanlarına transfer edebilecekleri iletişim, problem çözme gibi yetkinlikleri kazanıyorlar" diye konuştu.
Bilginin kendisi ‘meta’ haline geldi, üniversiteler ‘deneyimsel’ eğitim sunmalı
Türkiye’deki üniversitelerin sayısının 200’e yaklaştığını belirten Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk, “Bilginin kendisi metaa haline gelmiş vaziyette. Üniversiteler, bu meta haline gelen bilgiyi ‘deneyimsel’ yani uygulanabilir, öğrenciyi dönüştürecek şekilde sunmalılar. Ders kitabı şudur, bunu sınıfta tartışalım devri çoktan bitti. Üniversite, ‘deneyim’ yaşatmalı. Bilgiyi deneyimleyip özümsetecek bir 4-5 yıl gerekiyor. Sınıf içi eğitimin dış dünya ile bütünleşmiş günümüzdeki yüksek eğitim kurumlarının sorumluluğundadır. Üniversiteler, online eğitim, sınıf içi eğitim ve iş dünyasını birbirine entegre etmeliler” diye konuştu.