İkinci dalga ‘tech-refresh’ olacak
Galler’in ünlü milyarder yatırımcısı ve bir teknoloji avcısı olan Sir Terry Matthews, Türkiye’de Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu aracılığıyla Türk start-up’ları NewYork’ta teknoloji devlerinin masasına oturtuyor.
HİLAL SARI BAŞARAN
Bugüne kadar dünya çapında yüzlerce teknoloji start-up'ını yatırımlarıyla destekleyen Galli milyarder Sir Terry Matthews ile dijitalleşme vegirişim ekosistemi hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Matthews desteklediği Türk girişimlerin 'dahiyane' olduğunu söylüyor.
- Teknolojide gördüğünüz en parlak gelişim alanı hangisi?
Hepimiz teknoloji dünyasının getirdiği muazzam değişimi yaşıyoruz. Bundan on yıl önce telefonunuzu elinize alıp video çekebiliyor olmanız imkansız birşeydi. Artık sadece video çekmekle kalmıyor, bunu maille gönderebiliyor hatta canlı yayınlayabiliyorsunuz. Bugün video konferanslarla toplantı yapabiliyoruz. Ve videonun hayatımızdaki yeri gün geçtikçe artıyor. İstanbul hakkında mükemmel bir makale hazırladınız fakat bir fotoğraf bin karakter değerindedir. Bir boğaz manzarası koyduğunuzda İstanbul makalesinin değeri artacaktır. Şimdi bu fotoğrafl ar artık bir linkle gidebileceğiniz videolara dönüşüyor. Bu yüzden de Polycom yatırımını gerçekleştirdim. Fakat yakın gelecekte yatırım yapmayı düşündüğüm alan siber güvenlik, çünkü tüm bu internet ve bağlılık ortamı kesinlikle güvenlik sorunuyla birlikte geliyor.
TEKNOLOJİ DEVLERİNDE KONSOLİDASYON DEVAM EDECEK
- Teknoloji sektörü bu değişim sürecinde nasıl bir patikadan geçti?
Teknolojiyle önemli kat kat artan diğer bir alan ise analitik. Turizm, perakende, hukuk, danışmanlık, denetim, analitiğin önem kazanmadığı tek bir alan bile yok. Artık analitik, fotoğraf/video, bulut, ses dünyasında yaşıyoruz. Bu değişim o kadar hızlı oldu ki, tüm sektörlere konsolidasyon getirdi. ABD’de en büyük iletişim sağlayıcılarından biri Alcatel tarafından satın alındı. Sonra Alcatel Nokia tarafından satın alındı. Nokia Ericcson tarafından satın alındı. Yani bir on yıl öncesine dönersek, iletişim sektörünün çok büyük oyuncularının bu değişimle birlikte birer birer yok olduğunu göreceksiniz. İletişim teknolojileri alanında faal olan ve Nasdaq’ta işlem gören şirketim Mitel de böyle bir değişim geçirdi. ABD’de Intertel’i satın aldım. Video iletişimlerinde uzman Polycom’u satın aldık. Bunun gibi birçok satınalma ile konsolidasyonu bizzat yaşadık.
İKİNCİ DALGA ‘TECH-REFRESH’ OLACAK, HERKES ETKİLENECEK
- Dijitalleşme çağında Start-upların en önemli rolü ne?
Bu konsolidasyonun ardından gelecek ikinci dalga ise ‘tech-refresh’ yani teknoloji dünyası yenilenecek. Teknoloji Ödülleri Töreni’nde de gördük, yeni inanılmaz teknolojiler geliyor. Bu sadece bir başlangıç. Bizim durduğumuz nokta ise, tüm satın aldığımız şirketlerin milyonlarca müşterisi var. Tüm bu müşteriler, oteller, hastaneler, perakende şirketleri, hukuk firmaları, liste upuzun. Tüm bu şirketler dijital dönüşümü yaşamak zorunda ve teknolojik yenilenme sürecinden geçecekler. İşte ben bir teknoloji yatırımcısı olarak tüm bu şirketlerin o çıtayı atlamasını bir fırsat olarak görüyorum. Türkiye’de NETAŞ ile işbirliğinde destek olduğumuz start-up projeleri milyonlarca şirketin dijital dönüşümünde önemli rol oynayacak. Bu sıçramanın içinde kesinlikle bulut hizmetleri olacak. Veri şirketlerin kendi mülkleri içinde dev donanımlarda değil, veri merkezlerinde muhafaza edilecek.
OTO DETAYCISI BİLE DİJİTALLEŞİYOR BU BENİM İÇİN BİR FIRSAT
- İstanbul’daki bir start-up dünyanın başka bir ucunda müşteri bulabilecek mi?
Dönüşüm tek bir sektörde değil. Aklınıza hiç gelmeyecek iş kollarında bile teknolojik bir dönüşüm ve bir üst sürüme geçme çabası var. Bu otel de olabilir, perakende de olabilir, oto tamircisi hatta tamirciden küçük otomobil detaycıları bile olabilir. Hepsine özel dikim uygulamalar gerekecek. Bunun için ekosistem yaratmanız gerekir. Mitel ne yapıyor? Haziranda uygulamaya açılacak bulutta hizmet verecek bir uygulama programlama arayüzü ile (API) dünyanın heryerinden program geliştiriciler binlerce müşteri için açık inovasyon dediğimiz yöntemle uygulama geliştirebilecek. Oteller için yeni bir uygulamam var diyeceksiniz, Mitel üzerinden bunu binlerce müşteriye ulaştırabileceksiniz. Bu ne anlama geliyor? Türk bir uygulama geliştiricisi Brezilya’da, Şili’de, ABD’de, Kanada’da müşteriyle buluşabilecek. Bu API aslında bir bulut hizmeti olarak başlıyor ve teknoloji şirketleri için bir ekosistem oluşturacak.
AÇIK İNOVASYON İÇİN BULUTU TÜM GELİŞTİRİCİLERE AÇACAĞIZ
İnşaa ettiğimiz başka bir ekosistem ise küçük şirketlere yatırım yapmak isteyen yatırımcılar için. Katmanlı bir yapımız var ve ilk katman Mitel ile büyük şirketler. Sonrasında ortak bir API ile başka bir ekosistem oluşturuyoruz. Size çok uç bir örnek vereyim. Otomobillerin üzerindeki minik çizik ve vurukları düzeltmek konusunda özelleşmiş KOBİ’ler bile bizim bir uygulamamızla birlikte süreçlerini dijitalleştirdi. Bu kadar küçük bir pazar bile - ki böyle bir alan olduğunu bilmiyordum bile - süreçlerini teknolojiyle yeniledi ve cirolarında muazzam bir artış yaşandı. Küçük gibi gelebilir ama binlercesini topladığınızda bunun çok büyük niş bir pazar olduğunu görüyorsunuz.
GİRİŞİMCİLERİ BİR AY BOYUNCA KENDİ EVİNDE AĞIRLIYOR
Sonrasında da yatırımcı ekosistemini inşa ediyoruz. Örnğin İstanbul’daki küçük bir start-up’a yatırım yapmak isteyen biri bu ekosistem üzerinden desteklemek istediği dahiyane fikirlere ulaşabilecek. Bu iş için Türkiye’deki ortağımız NETAŞ. NETAŞ’la birlikte kurduğumuz Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu Türkiye’de muazzam start-up projelerini destekliyor. Bu genç ve zeki yetenekleri 11 odalı evimde ağırlıyorum ve bir ay süreyle ‘boothcamp’ de dediğimiz kreatif bir kamp çalışması yapıyoruz. Bu işin ekosistemi hakkında çok şey öğreniyor, network yapıyorlar.
DESTEKLEDİĞİMİZ TÜRK GİRİŞİMLER DAHİYANE!
Desteklediğimiz Türk girişimler o kadar dahiyane ki, hepsi birbirinden başarılı projeler ve yurtdışında yatırımcılarla buluşuyorlar. Örneklerle gidersek, Iven adlı küçük bir şirket, Nesnelerin İnterneti aygıtları için yönetim sistemleri yapıyorlar. Daha bir yaşında bile değiller. Ve birkaç ay önce NewYork’ta dünyanın en büyük servis sağlayıcılarından Verizon’la aynı sahnedeydiler çünkü Verizon bu start-up şirketin yaptığı yönetim sistemini seçti. İnanabiliyor musunuz?
BİR İNTERNET DEVİ TÜRK START-UP İÇİN İSTANBUL’DAYDI
Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu tarafından desteklenen startuplardan Twentify, Metthews’a göre tam bir ‘winner’. Metthews, bu girişimin başarısını şu sözlerle aktardı: “Bu şirketin kesinlikle takip edilmesi gerekiyor. Şu anda ismini telafuz edemeye hakkım yok, ama dev bir teknoloji firması sadece bu gençlerle görüşebilmek için uçağa atlayıp İstanbul’a geldi. Gerçekten çok küresel ve muazzam büyüklükteki bu şirket sadece Twentify için İstanbul’a geldi. Ve yine bu şirket de daha iki yaşında değil. Ama bu büyük şirket Twentify’i satın almak istedi fakat biz henüz bunun için erken olduğunu düşünüyoruz. Ama bu dev hayır dediğimizde ‘Ama biz sizsiz yapamayız’ dediler, biz de ‘Biliyoruz’ dedik.” Twentify, sahadan veri toplaması gereken firmalar ile bu veriyi onlar için toplayacak olan akıllı telefon kullanıcılarını bir araya getiren bir mobil kitle kaynak platformu. Twentify'ın sunduğu platform olan “Bounty”yi kullanan firmalar saha işlerini daha hızlı, daha kapsamlı ve daha düşük maliyetler ile yapıyor. Bounty uygulamasını kullanan akıllı telefon kullanıcıları hem eğlenip hem de ek gelir kazanma imkânı buluyor. 2014 yılında kurulan Twentify, saha operasyonlarını mobil kitle kaynakla gerçekleştiren “Bounty” adlı uygulamasıyla “Webrazzi Arena 2015 Girişim Yarışması”nda şampiyon oldu, “Londra TechCrunch Disrupt 2015”te ilk 10 arasında yarıştı.
10 MİLYON DOLARLIK FONLA TÜRK GİRİŞİMCİLERİ DESTEKLİYOR
Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu, yazılım servisleri alanında faaliyet gösteren Türk girişimlerine yatırım yapmak üzere kuruldu. Ocak 2015’te son kapanışını yaparak ‘fon yaratma’ sürecini tamamlayan fonun büyüklüğü 10 milyon dolar. Netaş Wesley Clover Teknoloji Fonu, bir TRPE Capital iştiraki olan TRPE Venture Partners tarafından yönetiliyor. İnsana yatırım yapan modeliyle farklılaşan fon, 2014 yılının başlarında ilk girişimcilerini bünyesine kattı. Fon bünyesinde 5’i kurulmuş, ikisi kurulmakta olan 7 şirket yer alıyor. Twentify, Pisano, Iven, Startsub, Deriva ünlü teknoloji avcısının Türkiye'de yatırım yaptığı start-up'lardan bazıları.