Milli ve yüksek teknoloji için ROBODER kuruldu

Robotik ve yüksek teknolojili üretim sistem entegratörleri, 10 büyük firmanın kapanması üzerine acilen bir araya gelerek dernek kurdu. ROBODER Başkanı Gürel Yılmaz, amaçlarını, “Yüksek teknolojide Türk imalat sanayini yerli ve milli üretimle geleceğe taşımak” olarak açıkladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Esra ÖZARFAT

Kamu kurum ve kuruluşları tarafından her alanda “yerli” ve “milli” üretim konusu sıklıkla gündeme getirilirken, katma değerli üretim modelinin temelini oluşturan Robotik ve Yüksek Teknolojili Üretim Sistemleri geliştiren imalatçılar ve entegratörler, yaşadıkları sıkıntıları aşmak için kurdukları ROBODER çatısı altında bir araya gelerek güç birliği yaptı.

Yönetim kurulunda Simetrik PRO, Ermaksan, ONS Makine, Teknorob, SİFF Elektromekanik, Barida Makine, Afşa Robotik, Altesa, Balkan Robotik, Befaş, MGG Makine ve Cisim Mühendislik firmalarının bulunduğu dernekte, sektöründe katma değerli üretim ve geliştirme yapan 22 firması daha yer alıyor. Temelleri Bursa’da atılan dernek, diğer illerden de üye kabulüyle faaliyet alanını genişletmeyi hedefliyor. Derneğin amacı, sektör temsilcilerinin kendi arasında ekonomik, mali, hukuki, idari, teknolojik, ithalat ve imalatla ilgili ortak sorunlarını çözecek girişimlerde bulunmak. Temmuz ayı içinde sektör temsilcileri olarak bir araya gelip sorunları masaya yatırdıkları bir çalıştay düzenlediklerini kaydeden ROBODER Yönetim Kurulu Başkanı Gürel Yılmaz, sektörde yaşanan sorunlar nedeniyle dernekleşmenin bir gereklilik haline geldiğini, özellikle robotlu üretim teknolojileri ve özel makine üretimi alanında faaliyet gösteren 10 jenerik firmanın son yıllarda kapısına kilit vurmak zorunda kaldığına dikkat çekti.

“Rekabet öncesi işbirliği fırsatları oluşturulmalı”

Sektör genelinde öz sermaye darlığına bağlı “sürdürülebilir büyüme” sorunu yaşandığına değinen Gürel Yılmaz, sektörün kredi ile değil, siparişle büyümesi gerektiğini ifade etti. Özellikle otomotiv ana sanayi ve genel endüstri alanlarında tesis edilen yatırım amaçlı büyük çapta üretim sistemleri için gerekirse devlet eliyle konsorsiyumlar oluşturulması gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, birbirini tamamlayan üretim sistemlerini kuran firmaların “proje bazlı” birleşmelerinin yasal mevzuatla desteklenmesi sayesinde “yerli ve milli” tesislerin artacağına, teknolojik alt yapı ve öz sermaye darlığı ile ortaya çıkan olumsuzlukların, ancak bu şekilde aşılabileceğine işaret etti. Özellikle Bursa, İstanbul, Kocaeli, Adapazarı, Eskişehir, Ankara, İzmir ve Manisa gibi sektörün yoğun faaliyet gösterdiği illerde sanayi arsa bedellerinin KOBİ’lerin gücünün çok üzerine seyrettiğine vurgu yapan Gürel Yılmaz, sanayicilere kendi kentinde arsa temini yapılması gerektiğini dile getirdi. Yılmaz: “Ayrıca uygulanan Ar-Ge teşvikleri tek başına yeterli değil. İş dünyasını teknolojik üretim açısından destekleyecek nitelikli teşvikler olmadığı için devlet teşviklerinin bir kısmı israftan öteye geçemiyor. Bu nedenle teşvik kurumlarında mevzuat düzenlemeleri aşamasında sektör temsilcilerinin bilgisi ve deneyiminden yararlanılması gerekiyor” dedi.

Sektörden ‘Ulusal Teknoloji Konseyi’ kurulması talebi

Türkiye’de imalatı gerçekleşen üretim sistemlerinin büyük çoğunluğunun ithal mamullerin bir araya getirilmesi ile sağlanan sistem entegrasyonunun ötesine geçemediğini savunan Gürel Yılmaz, “Endüstrimizin geleceği gelişmiş ülkelerin ellerinde. Sektörün bazı temsilcilerinin çip, bellek, plc, CPU, endüstriyel robot, servo elektronik alanlarında yerli ürün geliştirebilmesine destek olunması gerekiyor. Bu konuda öncelikleri tespit edecek bir Ulusal Teknoloji Konseyi ivedilikle kurulmalıdır. Ayrıca sektörel gelişim alanları belirlenip Kalkınma Ajansları ve KOSGEB gibi kurumlarca KOBİ’ler bu alanlara yönlendirilmeli. Vizyon sahibi KOBİ’lerin bir kısmı devlet eliyle “teknoloji üreten” büyük işletmeler haline getirilmeli. Yanı sıra Endüstri 4.0 trenini kaçırmamak için Sanayi Bakanlığı bünyesinde Endüstri 4.0 Genel Müdürlüğü kurulmalı” diye konuştu. Türkiye’nin 1,5 dolar ihracat kilogram değeriyle yüksek teknoloji ihracatında dünyada 102’nci sırada yer aldığını belirten Yılmaz, havacılık ve uzay sanayinden yüzde 0,22, bilgisayar ve elektronikte yüzde 0,12, ilaç sanayinde ise 0,16 paya sahip olduğunu aktardı.

Bu konularda ilginizi çekebilir