Müşterinin niyetini önceden tahmin edip kampanya sunabileceğiz
Gelişen yeni teknolojiler e-ticaret sektörünü de hızla değiştiriyor. Büyük veri, süper bilgisayarlar ve sosyal medya, e-ticaretteki büyüme hacmini etkileyip müşteriye yeni bir deneyim sunabilir.
MURAT YILDIZ
E-ticaret giderek büyüyen bir trende sahip. Gelişmiş ülkelerde e-ticaret kullanım oranı %8’lere çıkarken Türkiye’de halen %2’ler seviyesinde kalmaya devam ediyor. Türkiye’de bu alanda halen büyük bir potansiyel. Ancak e-ticaret sektörü de kendi içerisinde bir dönüşüm geçiriyor. Sosyal medya, büyük veri ve tüketicilerin değişen beklentileri yüzünden 10 yıl önce açılan e-ticaret siteleri de iş hacimlerini büyütmekte zorlanabiliyor. E-ticaret sektöründe faaliyet gösteren Inveon partneri Moris Kastro’ya, sektörün geleceğini ve büyüme için neler yapılması gerektiğini sorduk.
- E-ticarette büyüme endişeleri nasıl giderilecek?
E-ticaret sektöründe duyulan endişelerin büyüme kaynaklı olduğunu düşünmüyoruz. E-ticarette büyüme hiçbir zaman durmadı. Bu yıl veya daha sonra da büyümenin yavaşlayacağına, duracağına veya gerileyeceğine dair elimizde hiçbir veri yok. Dahası, bu yıl sonunda Türkiye e-ticaret ciro hacminin 40 milyar TL’ye yaklaşacağını öngörüyoruz. E-ticaret sektöründeki endişelerin kaynağı, e-ticaretin dönüştürücü gücü. E-ticaret o kadar hızlı değişiyor ki, bundan 3-4 yıl önce başlayan değişim ve dönüşüm rüzgarı artık e-ticaret firmalarını da etkiliyor. Daha fazla tüketici online alışveriş yapıyor, mobil ticaret giderek daha çok ve daha hızlı yaygınlaşıyor, firmalar kendi e-ticaret atılımlarını yapıyor, e-ticaret firmaları fiziksel mağazacılığa yöneliyor. Bütün bu değişim ve dönüşümler, çağdaş bir e-ticaret ekosistemine geçişin olumlu işaretleri. Değişime ayak uydurabilen, dönüşmekten korkmayan tüm firmalar için özellikle Türkiye piyasası, bulunmaz fırsatlar vaat ediyor.
- Geleceğin e-ticareti nasıl şekilleniyor? Sosyal medya bir alternatif olarak geliyor. Buna hazırlıklı mıyız?
Her bir ticaret kanalının diğer tüm kanallar ile doğrudan bağlantılı olduğu ve müşterinin herhangi bir ticari kanalda her zaman aynı deneyimi yaşaması düsturu hali hazırda omni-channel yönelimler ile sağlanmaya çalışılıyor. Bunun bir adım ötesine geçtiğimizde karşımıza makineler arası iletişim, nesnelerin interneti, arttırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri çıkıyor. Bu dört teknoloji, e-ticaretin geleceğinde çok büyük rol oynayacak. Bu teknolojiler henüz deneme aşamasında ancak o kadar iyi sonuçlar alınıyor ki, yaygınlaşmaları için uzun süre beklememize gerek kalmayacak. Örneğin akıllı mağaza aynaları ile seçtiğiniz bir kıyafetin üzerinizde nasıl duracağını sanal olarak görebiliyorsunuz. Eğer beğenirseniz hiç kasaya gitmeden doğrudan ayna üzerinden ödemenizi yapıp, ya ürünü mağazadan teslim alıyor, ya da evinize gönderilmesi için talimat veriyorsunuz. Fütüristik gibi görünen bu teknolojiler şu an hali hazırda kullanımda. Müşterilerin internet sitelerindeki ve fiziksel mağazalardaki davranış kalıplarını karşılaştıran, derin öğrenme yetisine sahip bilgisayarlar, müşterinin niyetini çoğu zaman müşteriden de önce tahmin edebiliyor; buna göre anlık kampanyalar ve indirimler düzenleyebiliyor. Inveon’un resmi yerinde Ar-Ge merkezinde tüm bu teknolojiler üzerine geliştirmelerimiz ve araştırmalarımız bulunuyor. Örneğin müşterimiz olan Hotiç’in mağazalarında, müşterilerin istedikleri bir ürünün mağaza stoklarında olmaması halinde bile alışveriş yapabilmelerini sağlıyoruz. Yine müşterilerimizden Columbia’nın sitesinde, müşterinin yerel hava durumu tahminlerine göre özel ürün önerileri yapılıyor. Bütün bu teknolojiler yaygın olarak devreye girdiğinde, ticaret ve e-ticaret ayrımı zaten ortadan kalkacak. Dijital kanal, ticaretin doğal bir uzantısı olacak.
Büyük veri büyük dönüşüm demek
Büyük veri e-ticareti nasıl değiştirecek?
Büyük veri, özellikle Y Kuşağı ve birkaç yıl içerisinde tüm kesimlere büyük bir dönüşüm darbesi vuracak Z Kuşağı’nı anlamak açısından çok önemli. Y kuşağı öncesindeki istisnasız herkes dijital olmayan bir dünyaya doğdu ve konvansiyonel ticaretin bu gibi tüketiciler ile nasıl başa çıkacağına dair yüzlerce yıllık birikmiş tecrübesi var. Y kuşağı ile birlikte artık dijital bir nesil, neredeyse hiçbir marka sadakati olmadan, istediği kanaldan alışverişini yapmak istiyor ve bunu gerçekleştirecek yolları mutlaka buluyor. E-ticaretin, mümkün olduğunca hızlı ve net bir şekilde bu kuşağın ihtiyaçlarını, arzularını, taleplerini anlaması gerekiyor. Bu da ancak, mümkün olduğunca çok veriyi bir araya getirip, bunları analiz edip, anlamlandırmak ile mümkün olabilir. İş geliştirme ve yönetim konularında müşterilerimize destek olduğumuz GrowthLab çözümümüzde, teorik olarak milyonlarca kişinin anonim verileri incelenerek dijital pazarlama ve kullanıcı deneyimi süreçleri işliyor. Bir mühendis gibi yaklaştığımız bu süreçler, daha iyi müşteri deneyimi, daha iyi stratejik analiz ve daha iyi omni-channel çözümler geliştirmemizi sağlıyor. Tüm bunlar büyük verinin akıllıca analizi, anlam kazandırılması ve veri odaklı iş süreçlerinin kurulması ile sağlanıyor.
Teknolojiler ucuzluyor
KOBİ'lerin e-ticarete girişlerinde nasıl fayda sağlıyoruz?
KOBİ’ler günümüzde oldukça şanslı durumdalar, çünkü teknolojiler ucuzluyor, e-ticarete atılım kolaylaşıyor, hızlanıyor ve eskisine nazaran çok daha güvenli bir şekilde yapılıyor. Çünkü Türkiye’nin e-ticaret know-how’ı ciddi bir şekilde artmaya başladı. Bu artışın artık uluslararası standartlara vardığını, yerel firmaların ihracat yaparken ve global firmaların Türkiye yatırımlarını yaparken e-ticareti de mutlaka kanalları arasına dahil etmelerinden anlıyoruz. Örneğin Colin’s, tüm Rusya e-ticaret operasyonunu tek elden Türkiye’den yönetebiliyor, Samsung bulunduğumuz coğrafyada ilk defa doğrudan satışları kendi yapacağı bir e-ticaret mağazasını Türkiye’de açtı, Under Armour e-ticaret operasyonlarını yurt dışından yönetirken, ülkemizde yerel olarak yönetmeyi tercih etti. Bu örnekler çoğaltılabilir. Bütün bu know-how birikimi, KOBİ’lerin e-ticaret risklerini azaltıyor ve yatırımlarını çok daha iyi ve akıllıca yönetebilmelerini sağlıyor.