'Teknoloji ve ekosistemi' kavrayanlar kazanacak

Bilim insanları "Pazara hakim olma yarışında ekosistemler teknolojiler kadar önemlidir" diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RÜŞTÜ BOZKURT

Akademik çevreler kadar uygulamacılar da rekabet gücü yaratan etkenler üzerine kafa yoruyor. Ron Adner ve Rahul Kapoor, HBR/ Türkiye'deki- Kasım 2016- "Doğru Teknoloji Yanlış Zaman" başlıklı makalesinde önemli bir sorunun yanıtını arıyor: Neden bazı yeni teknolojiler, kendinden önceki teknolojilerin yerini hızla alırken, diğerleri çok uzun zaman gerektiriyor? Sorunun yanıtını arayanlar iki yol öneriyor: Birincisi, sadece teknolojinin kendisi değil, daha kapsamlı olarak onu destekleyen ya da köstekleyen ekosistemlere bakmalıyız. İkincisi de, rekabetin teknolojiler kadar, yeni ve eski ekosistemler arasında olabileceğini anlamalıyız. Adner ve Kapoor bir adım daha ileri gidiyor;"Pazara hakim olma yarışında ekosistemler teknolojiler kadar önemlidir" diyorlar. Değişik alandaki bilim insanları, bilim ve teknolojik gelişmelerin yarattığı yeni ekosistemleri kavramanın "uyumu hızlandırmada" hayati etkisi olduğu düşüncesini önemsemeli ve sorgulamalıyız.

Ekosistem nedir?

Ernest Mayr, ekosistemi, "Birlik içindeki organizmalar ve bunların çevrelerindeki fiziksel etmenleri kapsayan tüm sistemleri anlatır" tanımıyla açıklar. Bir başka açıdan "Ekosistem, enerji ve maddenin canlıların ortamı ve etkileri aracılığıyla dolaşımını, dönüşümünü ve birikimini içerir" tanımı yapılır.

Ekosistem dediğimizde, organizmaların; düşünce sistemleri, inanç sistemleri, eğitim sistemleri, ticari sistemler, finansman sistemleri, bilimsel ve teknolojik sistemler, sos- yal, siyasi ve kültürel sistemler, hu- kuk sistemleri ve yönetim sistemle- rinin bir bütün olarak "sistemlerinn sisteminin" doğrudan ve dolaylı et- kileşimleri anlatılır.
Sistemlerin sistemi odağındann baktığımızda, "dijital dönüşümün n yada internet ekonomisinin" nelerii değiştirdiğini iyi kavrayanlar uzun dönemli gelecekleri daha etkin güven altına aldıklarını kavrayabiliriz..

Dijital teknolojinin yarattığı ekosistem

İnternet ekonomisi çerçevesinde ele alındığında değişen ekosistemin hayatımıza yansımalarını 7 alt başlıkta değerlendirilebiliriz :

Rakip ve müşteri tanımı değişiyor.
Ürünlerin doğası köklü biçimde değişiyor.
Ulaşabilirlik ve erişebilirlik olanakları artıyor.
İş süreçleri hızlanıyor ve farklılaşıyor.
İş ile insan ilişkileri yeniden tanımlanıyor; mesleklerin doğası değişiyor. "Rakip stratejileri" farklılaşıyor. "Karşılıklı-bağımlılık ilişkileri farklılaşıyor" ve yeni bir "ekosistem" oluşuyor.
Rakip ve müşteri tanımı değişiyor: Herhangi bir elektronik araçla erişebildiğimiz bütün üreticiler "potansiyel rakip", tüketiciler de "potansiyel müşteri" haline geliyor. Ürünlerde "bireyselleşme eğilimi" hızlanıyor; bir yandan kütle üretimi yapabilen, aynı zamanda bireyin isteklerini karşılayan esnek iş süreçleri yaygınlaşıyor. Bir başka anlatımla, "faktör koşulları" köklü biçimde değiştiği gibi "talep koşulları" da farklılaşıyor "Karşılıklı-bağımlılıklar" yeniden tanımlanıyor; son çözümlemede "rekabet stratejileri" değişiyor. Ürünlerin doğası değişiyor: Yeni sentezlerle yeni malzemelerin üretilmesi, akıllı ve bağlantılı ürün imkanlarının artması, akıllı ve öğrenen ürünlerin yaygınlaşmasının ürettiği "büyük veri" yeni bir ekosistem oluşturuyor. Ürün-hattı yapılar ile platform yapıları arasındaki rekabet kızışıyor. Ürün doğasındaki değişmeler farklı ekosistemlere doğru ilerliyor. Bu açıdan bakıldığında "dönüştürücü inovasyon" da ekosistemin önemli bileşenlerinden biri. (Dönüştürücü inovasyon kutusuna bakınız).

Ulaşabilirlik ve erişebilirlikler artıyor ve akışlar hızlanıyor : Ulaşabilirlik ve erişilebilirliklerin artması ve akışların hızlanması "talep koşullarını" değiştiriyor. Özellikle orta sınıfın artması, Çin'de bir milyardan fazla insanın orta sınıfa dahil olması tüketimin nicelik ve niteliğini değiştiriyor.

İş süreçleri hızlanıyor ve farklılaşıyor: Yeni hammadde sentezleri yeni girdi kombinasyonları teknolojik ölçme ve kontrol olanaklarınının artması iş süreçlerini hızlandırıyor ve farklılaştırıyor. Otomasyon tekniklerindeki gelişme, yapay zekanın ileri düzeyde iş yaşamında kullanılması da süreçleri değiştiriyor. Süreç optimizasyonundaki gelişmeleri yakından izilenmediği zaman rekabet gücünü kısa sürelerde yitirme olasılığı artıyor.

İş ile insan ilişkileri yeniden tanımlanıyor: Girdilerin değişmesi, tedarik zincirinin farklılaşması, akışların hızlanması iş ile insan ilişkilerini de farklılaştırıyor.İş içinde işbirliği ve iş bölümü ihtiyaçları değişiyor.Yerele ve doğrusal iş ilişkileri küresel ve üstel büyüyen iş ilişkilerine dönüşüyor.Bütün bu değişmeler "ürün doğasını" değiştirdiği gibi "mesleklerin doğasını" da değiştiriyor.

Rakip stratejileri farklılaşıyor: Ulaşabilirilik ve erişilebilirliklerin değişmesi, rakip ve müşteri algısının farklılaşması, rekabet yapısını da köklü biçimde değiştiriyor. Yeni rekabet koşulları, rakip stratejilerini de
farklılaştırıyor.

Karşılıklı-bağımlılık ilişkileri ve ağ sistemler farklılaşıyor: İletişimini yarattığı yeni işbirliği ve iş bölümü olanakları her anlamda karşılıklı bağımlılık ilişkilerini ve iş ağlarını farklılaştırıyor. Ağ yapılarında temel belirleyici olan "etkileşim koşulları" yeniden tanımlanıyor. Özetlenerek aktarılan yeni ilişkiler, "ekosistemin köklü değişimi" anlamına geliyor. Yeni oluşan ekosistemlerin anlaşılması, tanımlanması, eski ekosistemlerle farklılıkları, eski ve yeni ekosistemlerin değişme sürecinde birbirini destekleyen ve engelleyen yönlerini net olarak anlaşılması gerekiyor. Sadece teknoloji değişikliklerine abanarak belirleyici bir rekabet gücü yaratılamıyor.

Ekosistem analizinin önemi

Günümüz koşullarında rekabet gücü yaratmak, korumak ve geliştirmek için ekosistemdeki değişim ve dönüşümün yakından izlenmesi gerekiyor. Bu noktada geleneksel "bağlı değişkenlerin" ve özellikle kendi insiyatifimizle değiştirmemiz mümkün olmayan "bağımsız değişkenlerin" yatırım maliyeti kadar işletme dönemi maliyetleri üzerindeki etkilerini öngörmek uzun soluklu gelişme yaratmanın "gerek şartı" haline geliyor.
İş, insan ve değer üretimi arasındaki bütün mekanizmaları dikkate alan bütünsel bir analiz; yeni teknolojilerin kullanılmasında ihtiyaca uygun olanı temin etme kadar, eski teknolojilerden zamanından önce vazgeçilerek gereksiz kaynak bağlanmasını da önleyebilir.
Bugün hemen her ürün, bir dizi elektronik donanım; entegre devre, sensör kullanılarak üretiliyor.Elektronik donanımla ilgili ihtiyaç analizi yapan, donanımları nereden ve nasıl satın alınacağını iyi araştıran firmalar ciddi kaynak tasarrufu sağlayabiliyor. Ekosistem analizi keşfetme, tanımlama, iletişimle işbirlikleri ve iş bölümü sağlamanın ilk adımını oluşturmaktadır; etkili yatırım yönetiminin gerek şartıdır."Başlangıç noktasına hassas bağlılık" kullandığımız teknoloji düzeyi ne olursa olsun, yatırım yönetiminde geçerliliğini koruyan evrensel bir ilkedir.

Ne yapmalıyız?

Atılması gereken ilk adım, "rekabet edebilmemiz için teknolojik yenilikler kadar ekosistemi kavramanın de belirileyici olduğunu "içselleştirmektir. İkinci adım, doğrudan ya da dolaylı olarak işimizdeki tedarik zincirini, dönüştürme süreçlerini, işlemlerini ve kendini yeniden üretme süreçlerini belirleyen etkenlerini gözlem altına almaktır. Üçüncü adım, işimizi etkileyen eğilimleri; eğilimlerin yarattığı fırsat ve tehlikeleri analiz etmektir. Dördüncü adım, imkan ve kısıtlarımızı net olarak tanımlamaya çalışmak, gözlemler yaparken ekosistemimizin "bağlı ve bağımsız değişkenlerini" netleştirmektir. Beşinci adım bilimsel çalışmanın sorun çözücü gücüne inanmaktır. Bir kez daha Carl Sagan'ın genellemesine dönelim: "Yaşadığımız evrende hiç bir şey değişmese, her şey sabit olsaydı 'bilim' olmazdı. Her şey hiç anlayamayacağımız kadar karmaşık-kaos- olsaydı yine bilim olmazdı. Bilim bize "belirsizlik alanı" ile "risk alanı" tanımlama imkanı verir; ilerlememizi sağlar". İşimize bilmin ilke vu kurallarını rehber etmeliyiz.