Veri sızıntıları dijital dönüşüm stratejilerini riske atıyor

Kaspersky Lab tarafından yapılan son araştırma, veri sızıntılarının META bölgesinde kurumsal şirketlere yaklaşık 1 milyon dolara mal olduğunu ortaya koydu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kaspersky Lab’in yaptığı yeni bir araştırmaya göre, veri koruması şirketlerin önüne yeni zorluklar çıkarmaya devam ettiğini açıkladı. Son 12 ay içindeki en yüksek maliyetli siber güvenlik vakalarının veri korumasıyla ilgili olması da bunu kanıtladığını belirten şirket, güvenliği ihmal etmeden dijital dönüşümü gerçekleştirmek isteyen şirketler BT güvenliği harcamalarına öncelik vermeye başladığını bildirdi. Araştırmaya göre; 2018’de kurumsal şirketler BT bütçelerinin yüzde 27’sini siber güvenliğe ayırırken, bu da kurumsal veri güvenliğinin stratejik rolünün değiştiğini gösterdi.

Veri sızıntılarının maliyeti arttı 

Araştırma sonucuna göre; 2018’de kurumların BT güvenliğine ayırdığı bütçeler, siber güvenliğin etkisinin nasıl değiştiğini de ortaya koydu. Özellikle son 12 ay içinde veri sızıntılarının maliyetleri ve verdikleri zararların artmasıyla, şirketler rahatsız edici bir gerçekle yüz yüze kaldı. KOBİ’ler için veri sızıntılarının ortalama maliyeti 2017’de 88 bin dolarken 2018’de yüzde 30 artışla 114 bin dolara ulaştı. Kurumsal şirketlerde ise ortalama maliyet bir önceki yıla göre yüzde 63 artarak 965 bin dolar oldu. 

Veri sızıntılarının sonuçları

Genişleyen bir BT altyapısı gerektiren dijital dönüşüm sürecinde, artan bu maliyetler şirketler için büyük bir sorun teşkil ettiği belirtilen araştırma sonucunda hazırlanan raporda, META  (Orta Doğu, Türkiye ve Güney Afrika) bölgesinde 2018 boyunca bugüne kadar veri sızıntısı yaşayan KOBİ’ler ortalama 15 bin dolar değerinde yeni iş fırsatını kaçırdı. Diğer bir 15 bin dolar kredi derecelendirme ve sigorta primlerinden kaybeden şirketler, sızıntı sonrasında yazılımlarını ve altyapılarını geliştirmek için de 14 bin dolar harcamak zorunda kaldı. Aynı bölgede faaliyet gösteren kurumsal şirketler de benzer sonuçlarla karşılaştı. Elbette bu şirketlerin sızıntının etkisinden kurtulmak için çok daha fazla para harcaması gerekti. 144 bin dolar yalnıza yazılım ve altyapıyı geliştirmek için harcayan kurumsal şirketler, aynı miktarı kredi derecelendirme ve sigorta primlerinden kaybetti. KOBİ’lerin aksine, kurumsal şirketler ayrıca yaşanan olay sonrasında bozulan marka imajlarını düzeltmek amacıyla halkla ilişkiler çalışmaları için de 113 bin dolar harcamak zorunda kaldı.

Dijital dönüşümü sürdürmek için güvenlik harcamaları artıyor 

BT güvenliği vakalarının artmasıyla, şirketler de dijital dönüşüm projelerinin güvenli bir şekilde devam edebilmesi için siber güvenlik harcamalarına öncelik vermeleri gerektiğinin farkına vardığı kaydedilirken, 2018’de artan BT güvenliği bütçeleri de bunun bir göstergesi oldu. Kurumsal şirketler BT bütçelerinin yaklaşık üçte birini (4,8 milyon dolar) siber güvenlik stratejilerine ayırmaya başladı. BT güvenliğine yapılan bu ek yatırımın ardında yatan temel nedenler arasında BT altyapılarının (şirketler bulut platformlarını daha çok kullandıkça) ve özel güvenlik uzmanlıklarının gelişmesine yardımcı olmanın giderek daha karmaşık hale gelmesi bulundu. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, şirketlerin BT güvenliğinin etkisini gerçekten hissettiği ve güvenli kalmaya çalışırken karşılaştıkları zorlukların boyutu gözler önüne serdi. 

Kaspersky Lab Global Satışlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Maxim Frolov, "İş dünyasındaki dinamik değişimleri desteklemek ve verimi artırmak için şirketler bulut ve mobil çalışma şekillerini benimsiyor. Siber güvenlik, BT bütçelerindeki bir satır olmaktan çıkıp, yönetim kurullarında konulan ve her ölçekte şirket için öncelik haline gelen bir konuya dönüştü. Şirketlerin BT güvenliği bütçelerini artırması da bunun bir kanıtı. Riskler arttıkça şirketler de yatırımlarının karşılığını güçlü bir şekilde almak istiyor. Geleneksel siber güvenlik risklerinin yanı sıra çoğu şirket şimdilerde yasal baskılarla da uğraşmak durumunda kalıyor" dedi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir