"İşverenler artık kadınlardan korkacak"

Kadınların doğum izinlerini artıran ve doğum sonrası yarı mesai yapmasını öngören pakete mesafeli yaklaşan Bursalı tekstilciler, “İşverenler artık doğurganlık yaşı gelmiş kadınlardan korkacak” diyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ZEHRA ORUÇ

BURSA - Başbakan Ahmet Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde yeni Türkiye’nin ‘aile paketi’ni açıkladı. Açıklanan pakette anne ve kadınların istihdamına yönelik de pek çok gelişme yer alıyor. Pakete göre doğum izinleri arttı, mesailer azaldı. Kadınların doğum izinleri, her çocuk başına 8’er hafta artarken, bu süre zarfında da kadınlar yarı mesai yapacak. İşverene ve devlete ciddi maliyetler düşüyor. Tasarı Türkiye’ye bir rekoru da getirecek. Annelere tanınan, çocukları 5.5 yaşına kadar gelen yarı zamanlı mesai uygulaması en uzun süre geçerli ülke olacak. Uzmanlar, “İşverenler artık doğurganlık yaşı gelmiş kadınlardan korkacak” diyor. Açıklanan aile paketi sonrası, toplumda kadın istihdamı nasıl etkilenir endişesi yaşanırken, iş dünyasında da tartışmalar başladı. 

Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) Başkanı Günal Baylan, hükümet tarafından açıklanan Aile Teşvik Paketi’nin iyi değerlendirilip, Türkiye ortamına göre uyarlanması gerektiğinin altını çizdi. Baylan, paketin özel sektör üzerindeki etkilerinin iyi düşünülmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bazı sakıncalar da yaratabilir. İş dünyasında süreklilik gerekli. Çalışmanın sürekliliği ve başarı gerekli. Tanınan bazı haklardan dolayı iş çevrelerince kadroların artması ile ilgili bazı problemler çıkabilir. Bunlar bugün için iyi değerlendirilip, uygulanması gerekiyor. Kadınlarımızın annelik görevlerini en iyi şekilde yerine getirmesinin yanındayız. Bugüne kadarki davranışlarımız da hep bu yönde oldu. Avrupa standartlarında görüp de Türkiye’de uygulanmak istenilenin tasarının, Türkiye ortamına uyarlanmasında fayda var. Konu daha fazla detaylandırıldığında göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu. 

‘Emek yoğun sektörleri daha çok etkiler’ 

Programın emek yoğun sektörleri daha çok etkileyeceğini savunan Baylan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir işin devamlılığında; uzun süreçte izinde olan arkadaşımızın yerine başka bir arkadaşın mesai olarak ya da başka bir çalışan ile takviye etmek durumunda kalıyoruz. Bu, maliyetleri ve rekabeti etkileyecektir. Sonuç olarak iş dünyasını etkileyebilir. Çocuklar bizim göz nurumuz. 300-500-600 lira ile tüm hayatlarını bu paraya bağlamalarına yönelik bu hareketi başlangıç olarak görmüyoruz. Bu uzun bir süreç” dedi. 

‘Tekstil ve konfeksiyonda küçülme kaçınılmaz olacaktır’ 

Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) Başkanı ve Yeşim Tekstil CEO’su Şenol Şankaya da, Türk tekstil sektörünün en az yarısının, Yeşim Tekstil’in de yüzde 55’inin kadınlardan oluştuğuna dikkati çekerek şunları söyledi: “Türkiye olarak global rekabetteki en önemli avantajımız ‘hızlı üretim, hızlı teslimat’. Sektörümüzde beklemeye tahammül yok. Hep zamana karşı bir yarışımız var. Siparişlerde yaşanabilecek gecikmeler, iş ve pazar kayıplarına neden olabilir. Yarı zamanlı çalışma yapan kadınlarımızın yerine kalan zamanlar için nasıl ekstra istihdam yaratacağız bu konuda ciddi soru işaretlerimiz var. Paketin yasalaşması halinde tekstil ve konfeksiyon sektöründe küçülme kaçınılmaz olacaktır. Sektörün üretim yaptırmak için Türkiye dışında alternatif yerler aramasına sebep olacaktır. Avrupa’da da Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerde de bu tür uygulamalar var. Ancak yıllar içinde gittikçe üretimden uzaklaştılar.” 

‘Çocuğunu kreşe bırakan kadın daha verimli çalışır’ 

Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Sunteks Yönetim Kurulu Başkanı Ferudun Kahraman, DOSAB’da firmaların yüzde 68’inin tekstil sektöründe faaliyet gösterdiğini, 40 bin istihdamın yaklaşık 19 bininin bu sektörde çalıştığın ve bunun da yüzde 20’sinin kadınlardan oluştuğunu bildirdi. 

Kahraman, “Uzun vadede iş motivasyonunu kaybetme riski olan kadın çalışanlar olacaktır. Hazır giyim-konfeksiyon tarafında genç kadın çalışan yoğunluğu fazla, ortalama çalışma süreleri kısadır. Oradaki istihdam yapısında bir değişim gözlenebilir” dedi. Kahraman, yılın son çeyreğinde hizmete açacakları DOSAB Kreş ile uygulamaya hazır olduklarını da belirterek, “Kadın çalışanların yüzde 90’ı mavi yakalı çalışan. Çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir bakım evi olması durumunda, iş veriminin artacağı ve çalışma huzurunun sağlanacağını gördük. Buradan hareketle, kadınların sosyal hayata dahil olabilmesi, çalışma hayatına rahatça katılabilmesi ve kendisi çalışırken çocuğuna güvenli bir bakım ortamı sağlanması kadın istihdamını teşvik eder” diye konuştu. 

‘Zor duruma sokacak kısımlar düzeltilebilir, iyileştirilebilir’ 

OSBÜK Yönetim Kurulu Üyesi ve SYK Tekstil’in Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yedikardeş ise, “Kadına yönelik hakların ve aile bireyleri haklarının iyileştirilmesine olumlu bakıyoruz. Fakat bunu işverene verdiği yükler bakımında değerlendirdiğimizde ya konu daha iyi anlatılmalı ya da konu ile ilgili birtakım düzeltmeler yapılmalı. Mesela, işyerlerine getirilen kreş yapma zorunluluğu. Kreş kurmak devletin sosyal sorumluluğu içerisinde olmalı. Sosyal projelerde devletin paydaşı sanayici olmuştur. Bu doğrudur. Fakat bunların el birliği ile çözülmesi gerekir. Sektörü zor duruma sokacak kısımlar düzeltilebilir, iyileştirilebilir” dedi. Yedikardeş, kadınların, el becerileri göz önüne alınarak tekstil sektöründe yine yoğunlukla tercih edileceğini; ancak farklı sektörlerde artık tercih edilmeme sebebi olabileceğini de sözlerine ekledi. 

‘İşverene her yük küçülecek ya da kapanacak işyeri demek’ 

İş hayatında kadının yerinin hassas bir konu olduğunu ifade eden Parlamış Şirketler Grubu Genel Müdürü Bülent Parlamış, “Kadını sadece mavi yakalı işlerde düşünmemek gerekir. Beyaz yakalı ve çok kritik görevlerde faaliyet sürdüren iş kadınlarımız var. Bu örneklerin daha da artmasını beklerken, bu paketin, kadın çalışan ve işveren arasında bir sıkıntı doğuracağını düşünüyorum. Hali hazırda işverenler doğum yapabilecek yaşta olan kadın çalışana bile yatırım yapmaktan kaçınırken, bu yeni durum işvereni daha çok düşünmeye sevk edecektir. Diğer yandan; işsizlik oranları yüksek gibi görünürken, bizler bırakın vasıfl ı elemanı, vasıfsız eleman dahi bulmakta zorluk çekiyoruz. İş hayatından kadını uzaklaştıracak önlemlerin, istihdam sağlamada yaşamakta olduğumuz sıkıntıları daha da arttıracağı bir gerçek” değerlendirmesinde bulundu. Sektörün esnek olduğunu ve her tür yeniliğe çabuk adapte olabileceğini ifade eden Parlamış, “Zaten artan maliyetlerle ve rekabetle başa çıkamıyorduk, bu tarz ek yaptırımlar işverenlerimizi yeni yatırımlardan vazgeçiriyor veya işlerini tasfiye etmelerine yol açıyor. İşverene gelen her yük küçülecek veya kapanacak işyeri demek” dedi.

Bebe giyimcilerden üretime ‘aile paketi’ ayarı

Bebe giyimcilerden üretime ‘aile paketi’ ayarı Bebe-Çocuk Konfeksiyonu Sektörü Sanayici ve İşadamları Derneği (BEKSİAD) Başkanı Halil Atalay, çalışanların yüzde 90’ını kadınların oluşturduğu bebe-çocuk konfeksiyonu sektöründe aile paketinin kadın istihdamına yönelik tasarılarının, üretimde verimliliği ciddi oranda düşüreceğini söyledi. Atalay, “Kadın istihdamına dayalı bir sektör içinde olmamıza karşın, annelerimize olan saygıdan dolayı çalışmalarımıza bu tasarı çerçevesinde yeniden yön vereceğiz. Kendimizi yeniden dizayn edeceğiz” şeklinde konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir