Tekstilcilerin gözü 5. ve 6. bölgede

5’inci ve 6’ncı bölgeye gitme şansları olmadığını söyleyen OTİAD Başkanı Orhan, iki seçenekleri olduğunu belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME





Aysel YÜCEL

İSTANBUL - Yeni teşvik paketinin açıklanmasınının ardından tekstil sektörü temsilcileri üretim maliyetlerini düşürmeyi hedeflediği 5. ve 6. bölgeye odaklandı. Teşvikten yararlanamayan ve bu bölgelere gitme şansı olmayan Osmanbeyli tekstilciler ise rekabet gücünü kaybetmemek için acil bir çözüm arayışına girdi. Osmanbeyli tekstilci çözüm içinse iki seçeneğe yoğunlaştı.
İstanbul'da bulunan tekstil firmaları için üretim şartlarının giderek zorlaştığını ve tehlike çanlarının çaldığını dile getiren Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği (OTİAD) Başkanı Ali Ulvi Orhan göre Osmanbeyli tekstilcilerin rekabet gücünü koruyabilmesi için iki seçeneği var. Daha düşük maliyetli üretim imkanlarının olduğu bölgelerde yapılanmanın şart olduğunu belirten Orhan,"Ya içimizden biri çıkacak, üretici firma olarak Doğuya gidecek, ya da konfeksiyonları İstanbul'un her iki yakasındaki yayılma alanlarına kaydırarak buralarda yapılanacağız. Aksi halde rekabet gücümüzü tamamen kaybedeceğiz" dedi.  

Yoğun ihracat yapan tekstil firmaları için teşvikten yararlanarak Doğu ve Güneydoğu'da üretim yapmanın sektör için çok faydalı olacağını kaydeden Orhan, Osmanbeyli hazır giyim firmaları içinse Doğu'ya gitmenin çok zor olduğunu  söyledi. Orhan, "Bizim Osmanbeyli hazır giyimciler olarak sipariş sürelerimiz çok daha kısa. Bir haftada mal teslim etmemiz gerektiği oluyor. Bu nedenle o kadar uzağa gitmemiz çok zor. Biz adedi az çok modelli ürünler üretiyoruz, orası ise modeli az ama fazla adet üretenler için ideal. Bizim Doğuya gitmemiz ancak bir  şekilde olabilir. İçimizden biri çıkıp, imalatçı firma olacak, teşvikten yararlanacak, adetler artacağı için maliyetler azalacak ve ucuza üretim yapacak. Biz de ondan mal alacağız" açıklamasında bulundu.

Orhan, Osmanbeyli tekstilciler için bir diğer çözüm önerisinin ise üretimin İstanbul'un yayılma alanlarına kaydırılması olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Anadolu yakasında Sultanbeyli'ye doğru Avrupa yakasında ise Sultançiftliği, Arnavutköy yönüne doğru üretimi kaydırabiliriz. Çünkü o bölgelerde eleman bulmak ve daha ucuza işçi çalıştırmak mümkün. 10 atölyesi varsa bir firmanın 10'u da buraya gelecek. Servis yemek vs. ortak olacak ama dikim atölyeleri ayrı olacak. Böylece maliyetleri büyük oranda düşürecekler. İstanbullu hazır giyimciler bu seçeneklerden birini yapmak zorunda çünkü artık, İstanbul için çanlar çalıyor. Bu maliyetlerle rekabetçi olmak zor."

'Afrika'da üretip dünyaya satabiliriz'

Afrika'nın giderek önem kazanan ve fırsatlarla dolu bir pazar olduğuna dikkat çeken Orhan, Afrika pazarının önümüzdeki 10 yıl Osmanbeyli tekstilcileri doyuracağını ifade etti. Orhan konuyla ilgili şunları kaydetti: "Osmanbeyli tekstilcilerin  şu anda mal sattığı 85'ten fazla ülke var. Ancak  bu klasik pazarlarımızın yanında önümüzdeki 10 yıl  hedef pazar olarak Afrika ve Asya'yı görüyorum. Fakat öncelikle Afrika. Avrupa'da ancak yüzde bir  büyüme şansınız varken Afrika pazarlarında yüzde 20'ye kadar büyüyebilirsiniz. Avrupalılar bu pazarlara girmeden biz burada hakimiyet kurmalıyız. Bu pazarda rakibimiz Çin. Fakat Çin ucuz ürün üretiyor. Oysaki, Afrikalılar  Çinli gibi değil batılı gibi giyinmek istiyor. Dünyanın her yerinde insanlar lükse kaymaya başladı. Bu da bizim Çin'e karşı rekabet gücümüzü artırıyor. Afrika'da ekonomi ve hazır giyimin lideri Türkiye olmalı.  Bence zengin olmak isteyen Afrika'ya gitsin. Uzun vadede ise mallarımızı bu bölgede üretip dünyaya buradan dağıtabiliriz. Çünkü önemli olan nerede ürettiğiniz değil. Türk markasının yayılması."