Tekstilde işçi ücretleri % 50 arttı
Türkiye'nin ihracat ve istihdam açısından önde gelen sektörlerinden hazır giyim ve tekstilde büyük sıkıntı yaratan kalifiye eleman açığı sorunu giderek büyüyor.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Aysel YÜCEL
İSTANBUL - Yoğun iş gücüne ihtiyaç duyan sektörlerden tekstil ve hazır giyimde kalifiye eleman açığı büyüyor. Sektör temsilcileri, yeterli eleman bulamadıkları için firmaların büyük sıkıntıya girdiğini, tüm makinelerini çalıştıramadıklarını, arz-talep dengesizliğinden dolayı özellikle İstanbul'da işçi ücretlerinde ciddi artışlar olduğunu dile getiriyor. Firmalar "Binlerce yabancı işçi Türkiye'ye geldi, onlar da olmasa üretimde daha büyük sıkıntılar yaşanabilirdi" diyor.
Çözüm arayışına giren Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF), sorunun eğitim sisteminden kaynaklandığı düşüncesiyle eğitim kurumlarıyla işbirliğini artırma kararı aldı. İstanbul Kültür Üniversitesi'nde önümüzdeki eğitidöneminde 'Moda Tasarım ve Hazır Giyim Bölümü'nün açılması için protokol imzalayan federasyon, sanayi, akademisyen ve öğrencileri daha sık bir araya getirmeyi hedefliyor. Diğer üniversitelerle de benzer işbirliklerine sıcak bakan federasyon üyeleri ayrıca, daha fazla meslek lisesi öğrencisinin bu alana yönelmesini teşvik etmek amacıyla okullarda
seminerler düzenleyecek, sektöre yönelik önyargıları kırmaya çalışacak.
'Üniversitede müfredatın genleri ile oynadık'
Tekstil, hazır giyim ve moda sektörlerindeki derneklerin çatı kuruluşu 23 üyesi bulunan TMHGF'nin yönetim kurulu üyeleri, geçtiğimiz günlerde DÜNYA Gazetesi'ni ziyaret ederek, sektördeki son gelişmeleri ve sektörün sorunlarını paylaştı. Sektörün birçok dernek yöneticisinin bulunduğu toplantının ana konusu ise sektördeki kalifiye eleman açığı sorunu oldu. TMHGF Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Öztürk, sektöre fayda sağlayacak birçok önemli çalışmaya imza attıklarını vurgulayarak, federasyon olarak son dönemde özellikle eğitim konusuna ağırlık verdiklerini kaydetti. Sektörde ciddi bir kalifiye işçi açığı bulunduğunu belirten Öztürk, sorunun temelinde eğitim sistemindeki aksaklıkların yattığını ifade etti. Üniversitelerdeki sektöre yönelik bölümlerin sanayiden uzak kaldığını ve sektörde çalışmaya hazır öğrenci yetiştiremediğini savunan Öztürk, bu nedenle İstanbul Kültür Üniversitesi'nde (İKÜ) 'Moda Tasarım ve Hazır Giyim Bölümü' açılması için protokol imzalandığını ve bu bölüm altında ihtiyaca göre dallar belirledikleri bilgisini verdi. Öztürk, "Müfredatın genleri ile oynayarak eğitim alanındaki know how'ı, hocaların bilgi birikimini sektöre açmayı, aynı zamanda sektörde olan bilgi birikimi de öğrencilerle ve öğretim üyeleri ile paylaşmayı hedefliyoruz" dedi.
TMHGF Eğitim Komitesi Başkanı Sait Günteki de Türkiye'nin önemli sektörlerinden biri olan tekstil ve hazır giyim alanında ihtiyaç duyulan ara elemanın yetiştirilmesi ve bu vasıflı insan gücünün kalıcı olabilmesinin ancak eğitimle mümkün olabileceğini ifade etti.
'Markalaşma önünde en büyük engel eğitim'
Bu açıdan İKÜ ile yapılan işbirliğinin son derece önemli olduğuna vurgu yapan Günteki, konuyla ilgili şunları kaydetti:
"Her şeyin temeli eğitim. Markalaşmanın önündeki en büyük engel de eğitim. Marka ülke olmak için önceliği eğitime vermemiz şart. Sektörde mavi yaka, gri yaka ve beyaz yaka iş guruplarında personel yetersizliği var. Kalifiye eleman bulmakta zorlanıyoruz. Hiçbiri mesleğinin erbabı değil. Kısa süreli çalışıyorlar ve işin içinde olmadıkları için işi öğrenemiyorlar. Gri yakalıların meslek lisesi mezunu olması gerekiyor ama meslek liselerinin durumu ortada. Teoride iyi olsalar bile pratikte iyi değiller. Meslek yüksek okullarının durumlarını inceledik. Mezunların hangi aşamada olduğuna baktık. İstenilen noktada olmadığını kesin olarak gördük. Pazar desteği ve akademik desteğin birleştirerek sonuca varılabileceğini gördük. Bu kapsamda İKÜ ile bir protokol imzaladık. 2013- 2014 eğitim-öğretim yılında Moda Tasarım ve Hazır Giyim Bölümü'nün açılması kararı alındı. Bölümün alt dalları olarak marka yönetimi, moda tasarımı, abiye ve gelinlik bölümleri, iç giyim tasarımı, triko tasarımı ev tekstili, kalite yönetimi gibi bölümler koyduk. 26 Kasım'da yeni mezunlar, öğrenciler ve sektör biraraya geldi. Çok faydalı oldu."
İki yıllık meslek yüksek okullarında stajların yetersiz kaldığına dikkat çeken Günteki, sürelerin uzatılması ve firmaların stajerlere daha fazla sorumluluk vermesi gerektiğini belirtti.
'Asgari ücret veren kalmadı yine eleman bulamıyoruz'
Federasyonun fuarlarla ilgili başkan yardımcılığı görevini yürüten Tüm İç Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Özhamaratlı da sektördeki eleman sıkıntısına değinerek şu açıklamalarda bulundu: "Federasyon olarak önemli fuarlar düzenliyoruz. Yurtdışında tanıtım faaliyetleri düzenliyoruz. Yine tasarım ve markalaşma konularında ciddi çalışmalarımız var. Hedefimiz sektörün başarı çıtasını yükseltmek. Ancak istihdamda ciddi sıkıntılar var. Vasıflı vasıfsız eleman bulmakta zorluk çekiyoruz. Oysa firmalarımızda asgari ücret artık veren firma yok neredeyse. Hazır giyim sektörü için genel olarak olumsuz bir imaj oluştu geçtiğimiz dönemde. O biraz biraz kırılmaya başladı. İlerde bu sektörün küçüleceğine dair önyargılar var. Bu işin okulunu okuyanlar da başka sektörlere kaymaya başladı. Federasyon bünyesinde eğitim komitesinde değişik kurumlarla meslek okulları ile bir takım çalışmalar yapılıyor. Mesleği özendirmeye çalışıyoruz."
'Eleman bulamayan firma makine durduruyor '
Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhan Kuloğlu ise sektörde bazı firmaların eleman bulamadığı için iş makinelerinin tümünü çalıştıramadığını dile getirdi. Kuloğlu, "İşsizliğin çoğaldığı haberlerini duyuyorum ama buna inanmıyorum. Çünkü gerçekten iş yapmak isteyen çok az. Tüm şehirlerde bizim sektörümüzde eleman sıkıntısı var. Bazı firmalar eleman bulamadığı için 150 bin euroluk makinelerini kapatıyor. Bir dünya yatırım yapmışsınız. Ama işçi olmadığı için makineyi kapatıyorsunuz. Sektörün bu önemli sorunu eğitim ile aşması lazım" dedi.
'Arz-talep dengesizliği maaşları % 50 artırdı'
THGMF Başkan Vekili ve Triko Sanayicileri Derneği (TRİSAD) Başkanı Rıza Adıgüzel, eleman konusundaki arztalep dengesizliğinin işçi ücretlerini önemli oranda artırdığına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Ülkenin her bölgesinde sektörde ciddi eleman sıkıntısı sözkonusu. Çünkü insanların algısında bir değişim var. Bu bölümü okuyanlar dahil sektörümüzde çalışmak istemiyorlar. Yine işsizlik parası aldığı için çalışmak istemeyenler de oluyor. Adıyaman, Batman, Gaziantep gibi illerde ciddi eleman bulmak konusunda ciddi sıkıntılar var. Hatta şu anda İstanbul'da ücretler yüzde 50 artmış durumda. 2012 yılında arz-talep dengesinde bozulma oldu."
'Dışarıdan işçi mi ithal edelim?'
Denizli Tekstil ve Giyim sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve TMHGF Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsa Dal da özellikle son altı ayda sektörde genel gider artışı olduğuna ve işçi maliyetlerinin arttığına dikkat çekti.
Dal şöyle konuştu: "Sektörde eleman bulma sıkıntısı giderek artıyor. Türkiye'nin her bölgesinde aynı sorun gözleniyor. Dışarıdan işçi mi ithal edeceğiz? 'İşçişizlik' sorunu var bizim sektörde ciddi anlamda. Son altı ayda genel gider artışı yüzde 7 seviyelerinde. İşçi maliyetleri arttı. Denizli'de konfeksiyon kapasitesi yetersiz olduğundan ücretlerin üç katı fazla ücret ödemek zorunda kaldık. İhracat artıyor ama böyle hesaplamalar, planlanmayan gider kalemleri ile farkında olmadan rekabetçiliğimizi yitiriyoruz. Meslek liselerinde daha çok çocuk gelişimi gibi bölümler tercih ediliyor. İşKur'a başvuranlarda bizim sektörü istemiyor. Yapılması gereken meslek liselerine giderek öğrencileri ikna etmek. Biz bunu yaptık bir okulda. Moda tasarımcısı bir arkadaşımla bir meslek lisesini ziyaret ettik. 400 öğrenciden sadece biri konfeksiyonu tercih edecekti ama yapmış olduğumuz 1.5 saatlik konuşma sonucu 160 öğrenci o sene konfeksiyon bölümüne kaydını yaptırdı. Sahada yapılan çalışmalarla biz bunun önüne geçeceğiz."
Nakışçıya 'ihracatçı kimliği' ve ödediği fazla vergiyi geri alma sözü
Ege Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Kuloğlu Nakış Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Kuloğlu, nakış sektörünü sevindiren iki gelişme olduğu bilgisini verdi. İhraç edilen ürünler üzerine nakış yaptıkları halde ihracatçı sayılmadıklarını ve bu nedenle ihracatçının faydalandığı kredi, elektrik indirimi gibi avantajlardan yararlanamadıklarını belirten Kuloğlu, müsteşarlıktan konunun çözümü için söz aldıklarını söyledi. Kuloğlu, yeniden hazırlanmakta olan gümrük çıkış beyannamesinde bir madde ile nakışçıların dolaylı yaptıkları ihracatın belirtileceğini aktardı. Fasoncu sayıldıkları için hizmet bedeli üzerinden hesaplanan katma değer vergisinin üçte ikisinin fason iş yaptıranlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmek üzere tevkifata tabi tutulduğunu da dile getiren Kuloğlu, bu nedenle yüklü miktarlarda kullanmadıkları katma değer vergisinin oluştuğunu söyledi. Biriken bu miktarların firma başına en az 80 bin TL olduğunu aktaran Kuloğlu, bu paraların geri alınması durumunda yeni makineler ve yeni işçiler alabileceklerini söyledi. Ocak ayı sonuna kadar sorunun çözülmesini beklediklerini ifade eden Kuloğlu, "Bu paralar geri ödenmese bile mahsuplarımızın artırılması bizim için yeterli olacak" dedi.
Gaziantep Nakış Sanayicileri Derneği Mehmet Sait Türközden de dernek olarak markalaşmaya odaklandıklarını ve bu nedenle ürünlerini daha iyi tanıtmak için fuarlara katıldıklarını anlattı. Türközden ayrıca, 21-24 Şubat 2013'te sekizincisi düzenlenecek olan Pentex fuarına bu yıl daha yüksek katılım beklediklerini kaydetti.
'Çorapta 5 yılda 7-8 marka çıkaracağız'
TMHGF Başkanı ve Çorapçılar Derneği Başkanı Hüseyin Öztürk, üretimde ikinci, satışta üçüncü sırada yer alan Türk çorap sektörünün markalaşmaya doğru gittiğini söyledi. Önümüzdeki beş yıl içinde sektörde önemli gelişmelerin olacağına
dikkat çeken Öztürk, "Önümüzdeki beş yıl içinde Türk çorap sektöründe 7-8 firma markalaşacak" dedi. Öztürk, ayrıca,
sadece çorap satan mağazaların da yaygınlaşacağını söyledi.
Bu konularda ilginizi çekebilir