'1 gram suyu ziyan etmiyoruz'

Hangi sektörde çalışırsak çalışalım, kuraklık ve beraberinde getirdiği susuzluk tehlikesi hepimizi tedirgin ediyor. Kuraklık, işi su olan Danone Hayat Genel Müdürü Yeşim Güra için çok daha gündemde bir konu. Güra 10 yıldır su sektöründe. “Bu iş dışarıdan göründüğünden çok daha fazla sorumluluk yüklüyor insana. Su işi hiç de sudan bir iş değil” diyor. Her yıl kaynakların debisindeki azalmayı gözlemlediklerini anlatıyor. Kaynakların yağmur yağışı değil, iyi bir kar yağışı ile güçlendiğini vurguluyor. “Kuraklık her geçen yıl etkisini artırıyor” diyen Güra, sektördeki tüm oyunculara büyük sorumluluk düştüğünü belirtiyor: “Kaynak koruma programı adı altında uyguladığımız programlar var. Kullanmamız gereken sudan 1 gram fazla suyu kullanmamaya çalışıyoruz. Verimsizliklerden doğan fazla su kullanımını ortadan kaldırmak çok önemli.” 

Danone Hayat, global bir yapının parçası olduğu için dünya üzerindeki en iyi uygulamalardan faydalanıyor. Hangi ülkede 1 litre su üretmek için en az su kullanılıyorsa, bu en iyi uygulamalar ve teknolojiler transfer ediliyor. Üretimlerinin karbon ayak izini ölçtüklerini anlatan Yeşim Güra, kendilerinin de iyi uygulamalar geliştirdiğini ve bunları da ihraç ettiklerini söylüyor. 

Dünya su kaynaklarının sadece yüzde 16’sı içme su için kullanılıyor. Geri kalan su tarım ve sanayide harcanıyor. Yani tarım ve sanayi politikalarında su israfının önüne geçilmesi çok önemli. Türkiye’de özellikle suyun yüzde 70’inin kullanıldığı tarımda denetimli kullanım çok büyük farklılıklar yaratabilir. Yeşim Güra, “Tarımda su kaybını çözemezsek, biz ne yaparsak yapalım sorun çözülemeyecek” saptaması yapıyor. 

Mazotla su taşıyoruz 
Su sektörü kuraklık tehdidinin yanı sıra hemen her sektör gibi karlılık sorunu yaşıyor. Güra’nın deyimiyle, “Mazotla su taşıyorsunuz, karlılık için kaynakların çok iyi kullanılıyor olması gerekiyor.” Su sektöründe en büyük maliyet taşıma ve ambalaj. Bu maliyetler de petrol ve kurdaki fiyat artışlarından birebir etkileniyor. Şimdi ihracatta demir yollarını daha aktif kullanmaya başlamış Danone Hayat. Bu, demiryollarında özelleştirme sonrası maliyet azaltmada giderek daha çok şirketin kullanacağı bir çözüm. 

Danone Hayat Su Genel Müdürü,Kuraklık tehlikesi, hangi sektörde çalışırsa çalışsın herkesi ilgilendiriyor. Ancak su sektöründe olanların sorumluluğu çok daha fazla. Bu sorumluluğu taşıdıklarını anlatan Danone Hayat Genel Müdürü Yeşim Güra, “Kaynak koruma programımızla bir gram suyu ziyan etmemeye çalışıyoruz” diyor. maliyetleri düşürmek için teknolojiye yatırım yaptıklarını ve inovasyonla farklılaştıklarını anlatıyor. 6 yıl önce Hayat Su’nun başlattığı kısa kapak uygulaması bu anlamda çok güzel bir örnek. Daha rahat açılan o uzun kapaklar, 6 yıl önce kısa kapakla değiştirildi ve bu değişim plastikten yüzde 30 maliyet avantajı getirdi. Sektördeki tüm şirketlerin bu uygulamaya geçtiğini anlatan Yeşim Güra, “Burada kaynağın iyi kullanımı, maliyetlerin azaltılması, çevreye etkinin azaltılması söz konusu” açıklaması yapıyor. 

Su alışkanlığını güçlendirmek... 
Pet şişeler yıllar içinde hafifl edi de. Yeşim Güra, inovasyon çalışmaları ile ambalajda hafifl eme sağlandığını, bu gelişmeler için sürekli yatırım yaptıklarını söylüyor. Yeni ürünler sürekli piyasayı hareketlendiriyor. Güra bu ürünleri şöyle anlatıyor: “Su kategorisi, çok sayıda üreticinin yer aldığı, rekabetin yoğun olduğu, farklılaşmanın zor, ancak bir o kadar da fırsatlarla dolu olduğu bir kategori. Ürün yoluyla farklılaşmanın göreceli olarak daha zor olduğu bu kategoride, marka konumlandırma, ambalaj geliştirme ve yaratıcı iletişim çalışmaları çok daha önemli hale geliyor. Bu kapsamda Disney Karakterli Hayat Su ile bebeklere özel korumalı Hayat Su, Türkiye’de sektörde ilk olma özelliğine sahip örneklerin başında geliyor. Geçen yıl, hareketli bir yaşamı desteklemek için özel olarak tasarladığımız 750 ml Hayat Su Spor Boyu ise ergonomik tasarımlı şişesi, özel spor kapağı ile ilk olma özelliği taşıyor. Türkiye’de su içme alışkanlığı yeterli seviyede değil, bu yeni ürünler su içme alışkanlığını da güçlendirme özelliği taşıyor. Bu yılın başında lansmanını gerçekleştirdiğimiz bir diğer yenilikçi ürünümüz ise farklı bir ihtiyaca cevap verdi; Hayat Kat Kat, üst üste geçebilen tasarımı sayesinde az yer kaplıyor.” 

Yeşim Güra 2 çocuk annesi bir iş kadını. Çocuklarına su içme alışkanlığını verebildiğini, tüm araştırmaların yeterli su içmenin sağlığa önemli bir etkisi olduğunu ortaya koyduğunu vurguluyor. Güra, “Türkiye yeterli su içmiyor! Yetişkinler olarak günlük ortalama su ihtiyacımız 2-2,5 litre ancak görüyoruz ki Türkiye’de yetişkinler, ortalama 1 litre su içiyorlar. Hayat Su olarak misyonumuz ambalajlı doğal suları tüketicilerin bir numaralı içecek tercihi haline getirmek” diyor.

30’uncu yılını kutluyor 
“Hayat Su bu yıl 30’uncu yılını kutluyor, Bizim için çok önemli olan bu yılı kutlamak için bir dijital reklam kampanyası kurguladık. Kampanyanın ilk adımı olan reklam filmimiz, nisan ayında hem televizyonda hem de tüm video network/ağlarında yayına girdi. Oldukça hareketli ve izleyenleri gülümseten reklam filmimizde; son 30 yılda tüketicilerimizle beraber geçirdiğimiz dönüşüme odaklandık. Reklam filmine ek olarak, çocukluk ve bugünkü halinizi bir araya getirebildiğiniz “Hayat’ımın Fotoğrafı” adlı bir uygulama geliştirdik. Hayat Su Facebook sayfamızdan uygulamamıza erişilebiliyor. Digitalde başlattığımız 30. yıl kutlamalarımızı etiketlerimize ve paketlerimize de taşıdık ve 30. yılımız için özel tasarlanan logomuzu da tüm ambalajlarımıza taşıdık.” 

Tartışmalar ile tüketici bilinçlendi
“Tüketicinin bilinçlenmesi çok önemli. Şişesine de baksın, kapağına da baksın, suyun değerlerini incelesin... Güvenilir ambalajlı, iyi markalara değer versin. Sağlık Bakanlığı da daha çok denetim yapsın, buna da çok önem veriyoruz. Ama denetimlerin doğru şekilde yapılması, analizlerin kafa karıştırmaması gerekiyor. Sektörümüzü rahatsız eden, bilgi kirliliği. Konu bilinmeden, iyi araştırılmadan, sektör uzmanlarına danışılmadan ‘ben araştırdım’ diye ortaya çıkıldığında bilgi kirliliği oluyor. Biz zaten sektörün önemli şirketleri olarak gıda güvenliğine çok önem veriyonuz. Ama sektör daha çok konuşuldukça şirketler de kendine çeki düzen veriyor. Biz, sektörde çıtanın yukarı çıkmasından olsa olsa memnun oluruz.”

Damacanada üst segmente kayış var
Yeşim Güra’nın verdiği bilgiye göre suda ekonomi segmenti küçülüyor, üst segment büyüyor. Damacanada da üst segmentlere doğru kayış var. 2013 yılında sektördeki toplam ciro yaklaşık 4,1 milyar TL’ye ulaşmış. 2014 yılında, su pazarı hacminin yaklaşık 10,4 milyar litreye ulaşması ve sektördeki toplam cironun yaklaşık 4,64 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Yaklaşık 300 şirketin olduğu su pazarında büyük rekabet söz konusu. 7 adet ulusal markanın olduğu pazarın yarısını bu markalar yaparken her bölgenin de güçlü yerel markaları mevcut.

Hayat bir bölge markası olsun istiyoruz 
Danone Hayat Su, cirosunun yüzde 10’unu ihracattan elde ediyor. Almanya, Danimarka ve İngiltere Avrupa’da en güçlü oldukları pazarlar. Ortadoğu’ya ihracat da yapılıyor. Dubai ve Kuveyt şu anda önemli pazarlar. Hayat, Ortadoğu’da önemli bir marka. İleride bölgede yatırım planlarının da olduğunu anlatan Yeşim Güra, “Hayat bir bölge markası olsun istiyoruz” ifadesini kullanıyor. Peki yatırımlar? Güra, “2013 yılında 11 milyon TL’nin üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Bu yıl da yaklaşık 12 milyonluk bir yatırım gerçekleştirerek kapasitemizi artırdık. Yatırımlar sürecek” diyor. Danone Hayat Genel Müdürü, Doğu Anadolu Bölgesi'ne de yeni bir yatırımlarının söz konusu olabileceğini söylüyor. Mevcut fabrikalarının tüm Türkiye’yi kapsadığını anlatan Güre, Adana, Sakarya, Şaşal-İzmir fabrikalarında da sürekli teknoloji yatırımları yaptıklarını anlatıyor. Doğu Anadolu’da pazarın yeni yeni geliştiğini söyleyen Güra, “Orada birtakım yerel fabrikalar var. Pazarın yüzde 90’ı halen Ankara’nın batısında. Doğu’da bir yatırım bizim için zaman içinde değerlendirilebilecek bir fırsat” diyor