'Bu yıl rüzgara karşı koşmayacağız'

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, her ülkede seçim olacağını, Türkiye’de seçimden sonra ekstra bir dalgalanma beklemediğini söyledi. Ateş, 2014’ün, kriz yılları 2008 ve 2009’dan daha zor olacağı tahmininde bulundu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN 

BAKÜ -  Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Fed’in uyandırma zilini çaldığını ve değişen konjonktürün artık başka bir resim gösterdiğini anlatarak “Her zaman rüzgara karşı koşmazsınız” dedi. 2014 yılının 2008-2009’dan bile zor bir yıl olma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret eden Hakan Ateş, “O dönemde merkez bankaları ortalığa likidite saçmıştı. Şimdi artık o ‘gül bahçesi’ yok. Hem hacim hem de gelir yönünden bu yıl daha zor olabilir” yorumunu yaptı. Nitekim iç siyasi gündem ve kredi ile kart tarafında alınan önlemlerle kredilerde fren etkisini çok güçlü hissettiklerini anlatan Ateş, başta perakende krediler olmak üzere hem arz hem de talep tarafında yüzde 50’lik bir daralma yaşandığını aktardı. 

Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) tarafından düzenlenen DenizBank Avrupa Kadınlar Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finalleri öncesinde Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de gazetecilerle biraraya gelen DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, 2008-2013 döneminde hem bankacılık sektörünün hem de DenizBank’ın çok hızlı büyüdüğünü ortalığa saçılan likiditeden tüm gelişen piyasaların yararlandığına işaret etti. Kredi ve kart düzenlemeleri başta olmak üzere son aylarda yaşanan gelişmelerin kredilerde çok sert bir fren etkisi yarattığına da işaret eden Ateş, “Fren etkisini bir anda hissettik. Özellikle perakendede çok kötü hissettik. Talep yüzde 50 düştü. Faizlerde yükseldi.Bireyselde daralma olacak” yorumunu yaptı. 

Artık başka bir dünyaya uyandık 

Fed’in sıkılaştırma politikaları neticesinde faizlerin ciddi oranda arttığına işaret ederek politika değişikliği nedeniyle gelişmekte olan ülkelerde de faiz artışlarının olduğunu ve bütün reel paraların devalüe olduğunu ifade etti. Ateş, “Artık bir başka dünyaya uyanıyoruz. Yeni şartlara hazırlanmamız lazım. 2014 yılı 2008 ve 2009 yıllarından daha zor olacak. O dönemlerde Merkez Bankaları krizden çıkış için ortalığa likidite saçmışlardı. Artık o gül bahçesi yok. Hem gelir hem hacim yönünden... “ diye konuştu. 

Fed’in tahvil alımlarını azaltmasının piyasalar açısından ‘uyandırma zili’ olduğu tanımlamasını da yapan Hakan Ateş, “Gelişmekte olan pazarlar gelişmiş pazarlara nazaran daha olumsuz şartlarda gelişecek. Çok ucuz ve uzun vadeli likiditenin olduğu bir ortamdan yararlandık. Çok ciddi kaynak girişleri oldu. Artık bu kadar olmayacak. Yatırımcıların alternatifleri çoğalıyor. Yeni şartlara hazırlanmamız lazım. 2008-2013’ü iyi geçirdik ama artık 2014’te temel gösterge değişimi var. Kaliteye, gelişmiş ülkelere kaçış olacak. Gelişmekte olan ülkeler de cazip olduğu sürece aç kalmaz” değerlendirmesini yaptı.

Kârda tek hane tedbir getirir 

Türk bankacılık sektöründe yüzde 25’den daha az bir büyümenin ekonomiyi de büyütemeyeceğini kaydeden Hakan Ateş, “Yeterli öz varlık olmazsa, bankacılık büyüyemez bu da ekonomiyi büyütemez. Bankacılık büyüyemezse ekonomi de büyüyemez. Tek haneli kar artışları tedbir getirir. Ama şube harcı ve zorunlu karşılığa faiz ödenmesinde geri adım atılmasını beklemem. Bir vadede sınırlamalar tüketici tarafında gevşeyebilir” dedi. 

Kredi düzenlenmelerinde bankaları ve tüketiciyi rahatlatacak yeni düzenleme geleceği sinyallerinin hatırlatılması üzerine de Ateş, şunları söyledi: “Nasıl sonuçlanacağını bekliyoruz. Kredi kartlarındaki kısıtlamalarda bir gevşeme beklemiyorum. Yeni gelen tedbir çünkü. Gelirle kart limitini bağdaştırmak söz konusu. Bir bankaya müşteri olmak isteyen, diğer bankadaki limitini azaltmadan kredi alamıyor. Bu da piyasada farklı bir ortam oluşturdu. Başka bankadan aldığı kartlarla gelirine göre limiti dolmuşsa müşteriye ‘kusura bakmayın’ yeni kart veremeyiz, limitinizi artıramayız’ diyoruz. Kredi kartı talebi ve onların değerlendirmesinde oranlar düştü.” 

Geçen 5 yıl bayrak yarışı gibiydi 

Geçen 5 yıllık dönemde ortalama büyüme hızlarının sektörde yüzde 20 olduğunu kendilerinin de bu ortalamayı yüzde 40’a kadar pozitif yönde aştıklarına da işaret eden Ateş, “Bu yıllar bizim içinde 4X100 bayrak yarışı gibiydi. Üstelik bu dönemde Citibank Türkiye’nin bireysel bankacılık bölümünü de devraldık. Değişen konjonktür paralelinde geçmiş 5 yıldaki gibi hızlı büyümeyiz. Konjonktürün değişimlerine göre sizin de vaziyet almanız gerek. Piyasa yüzde 20 büyürken biz yüzde 30-40 büyüdük. Piyasa ortalaması yüzde 10’lara düştüğünde bizde yüzde 12-13 büyürüz. Her zaman rüzgara karşı koşmamak lazım” dedi. 

Ateş, DenizBank olarak KOBİ ve tarım bankacılığında çok hızlı olduklarını, alt yapı, enerji, eğitim, sağlık ve turizm sektörlerinin kendileri için önemli büyüme alanları olduğunu da kaydetti. Ateş ayrıca gemicilik sektöründe de yeniden büyümenin kıpırdanmaya başladığı bilgisini paylaştı. 

Yabancının gelişi 3 şarta bağlıdır 

Yabancı yatırımcıların “illa satıp çıkayım” havasında olmadığını ama Türkiye dahil gelişmekte olan ülkelere geri dönme kararı verecekleri dakikada 3 şarta bakacaklarını da ifade eden Hakan Ateş bunları da stabil hukuk ve adalet sistemi, stabil kur ve cazip faiz oranı olacağını aktardı. Ateş, “Bu üç şart mevcut olduğunda yabancı yatırımcı gelir. Yabancı hangi ülkeye gideceği kararını verme aşamasına geldiğinde sizin mükemmeliyet dereceniz belirler girişi” yorumunu da yaptı. 

Büyükşehir belediyeleri sorunsuz 

Denizbank’ın belediye finansmanında da oldukça etkin bir banka olduğunu ve 700’e yakın belediyeyle çalıştıklarını belirten Hakan Ateş, “En küçük belediyelerden metropol belediyelere kadar hepsi bizim için önemli. Belediyelerin her türlü finansal ihtiyaçlarını uzun vadeli olarak karşılıyoruz. Büyükşehir belediyelerinde sorun yok. Borçlarını vaktinde ödüyorlar. Büyükşehir belediyelerinde hiç sorun yok. Daha küçük belde ve benzeri belediyelerde sorunlar çıkabiliyor. Orada bile mevcut gelirleri toplayarak bilançoya çeki düzen verme olanak ve esnekliği fazladır” diye konuştu. 

Seçim dalgalanma yaratmaz

 Hakan Ateş, kur ve faizde şu ana kadar yapılması gerekenlerin gerektiği kadar yapıldığını ifade etti. Gösterge faizin yüzde 4.5’tan yüzde 10’lara, mevduat faizlerinin yüzde 12-13’erde seyrettiğini kaydeden Ateş, dünyada büyük ısınma olmadığı takdirde seçimlerin kur üzerinde negatif yansımasını beklemediğini dile getirdi. Global dengeler çerçevesinde bakıldığında hemen hemen bütün gelişmekte olan ülkelerde seçimlerin olduğuna işaret ederek, piyasalarda yeni bir denge seviyesinin oluştuğuna değinerek, “Şu anda yabancı yatırımcı ne olursa olsun satayım düşüncesinde değil. Seçim sonuçlarının kur ve faizlerde dalgalanma yaratmasını beklemiyorum. Yeni bir denge seviyesi oluştu. Şahsi kanaatim çok majör bir etki olmaz” dedi. Ateş, kurda 2.5 TL gibi seviyeleri de öngörmediğini aktardı. Seçimlerin her demokratik ülkede olduğu gibi o dönemlerde belirsizlik yarattığını vurgulayan Ateş, “100 yıldan daha genç bir ülkeyiz. Demokratik süreci yaşayarak öğreneceğiz” dedi. 

Azerbaycan ve Erbil’i çalışıyor 

Ateş biri Azerbaycan biri de Erbil’e olmak üzere 2 noktada şube açmak için niyetleri olduğunu söyledi. Ateş, “Sberbank nedeniyle Azerbaycan’da şube açma iznini kolay alacağımızı düşünüyoruz. Yönetim Kurulu’na teklif edeceğiz” dedi. 

Yurtiçindeki şubeleşme planlarına ilişkin ise Ateş, 2013 yılında 89 şube açtıklarını, 4 bin kişiyi işe aldıklarını belirterek, “2014 yılı için 14 şube açmayı planladık. Ama fazlası da olabilir. Daha önceki yıllarda 30 şube planlayıp 45 şube açtığımız olmuştu. Bu yıl pozitif sapma bu kadar olmaz. Sistem yeterince büyümezse sektörde şubeleşme de azalır. Sektör genelinde de 2014 yılının ortalaması 2013 yılının yarısı kadar olur” ifadesini kullandı.Ateş artık Denizbank’ın 81 ile yayıldığını da belirterek,”Hakkari’de bir biz, bir İş Bankası, bir de kamu bankaları var. Biz bunu misyon olarak görüyoruz" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir