'Buluthan, dünya liginde boy gösterecek'

Teknoloji devlerinin kıyasıya savaş verdiği dünya bilişim pazarına yüzde 100 yerli sermayeyle boy gösteren ‘Buluthan’ da katılacak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uluslararası teknoloji devlerinin kıyasıya mücadele ettiği bilişim savaşlarında yüzde 100 yerli Türk firması ‘Bulut Bilişim’ de yerini aldı. Büyük teknoloji markaları tarafından test edilen ‘Buluthan’, dünyada alanında ilk üç marka arasına girmeyi hedefliyor.

Amerika, Almanya gibi bir çok ülke ‘bulut’ kavramı üzerine yoğunlaşarak bilgi teknolojileri kaynaklı ekonomik büyümeyi hedefliyor.  Otomobil sanayinde dünya devi Almanya, önümüzdeki 3 yıl içinde otomobil üretiminden elde edilen gelirden daha fazlasını, bilgi teknolojilerinden elde etmeyi hedeflediğini ilan etti. 

ABD Başkanı Barack Obama’ya göre; 2016 yılında Bulut Bilişim pazarı 2.5 katrilyon dolarlık bir hacme ulaşacak. Bu pazardan bulut bilişim yazılımına sahip olan Amerika  ve  Almanya ile birlikte birkaç ülke pay alacak.

Hedeflerinin dünya yazılım teknolojileri pazarında ilk 3 firma arasına girmek olduğunu söyleyen ‘Bulut Bilişim’in kurucusu Fatih Soydan, ürün ve çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Dünya genelinde pek çok ülkenin birinci öncelikli olarak ele aldığı bilişim hizmetlerini, Buluthan bugünden yerli üretim ile sunabiliyor.

Dünya, teknoloji alanında her 10 yılda bir büyük bir değişim geçiriyor. ‘Buluthan’ bu değişimi zamanında yakalama başarısını gösterebilmiş, ülkemizde geliştirilen yüzde 100 yerli bir teknoloji. Bu alanda birkaç ülkenin dışında rakibimiz yok ve biz, ülke olarak bu ürünle dünya yazılım teknolojileri sektörünün ilk 3’ü içine girebiliriz.” 

Ürünün 2013 yılında tamamlandığını ve Türkiye’nin önde gelen teknoloji devleri tarafından test edildiğini belirten Fatih Soydan, ‘Buluthan’ın; kusursuz, rakiperinden daha hızlı ve daha güvenli bir teknoloji olduğunu söyledi. Soydan şöyle devam etti: “Buluthan, sanallaştırılacak olan tüm sistemleri güvenlik alanları içinde saklıyor. Korunan alanlar, fiziksel sistem kaynak erişimlerini adil kaynak paylaşımı ilkeleri ile sağlanıyor ve bu sayede kötü giden bir durumda tüm fiziksel kaynakları etkileyecek faaliyette bulunma ihtimali ortadan kalkıyor.