'Stratejimize uygun her fırsatı değerlendiririz'

Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran “Garanti Emeklilik olarak sektörün en kârlı şirketiyiz ve kârlı gördüğümüz büyüme alanlarına yatırım yapma imkanımız var” dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

yakup_sayar-012.jpg

Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) önde gelen oyuncularından Garanti Emeklilik için bu yıl iyi geçiyor. Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran, “Şubat ayında sektörde 900 bininci katılımcıya ulaşan ilk şirket olmayı başardık ve şimdi 1 milyonuncu katılımcıya ulaşma hedefimizi takip ediyoruz. Pazar payımız yüzde 17 ve 2015’in hedefl erimize uygun başarılı bir yıl olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Onaran, sektörün en kârlı şirketi olduklarını belirterek, “ Sektörde doğabilecek stratejilerimize uygun her fırsatı değerlendirmeyi mutlaka düşünürüz” diye konuştu. 

Garanti Emeklilik Genel Müdürü Cemal Onaran, sektörün gelişimini ve Garanti Emeklilik’in hedefl erini DÜNYA’ya değerlendirdi. 

Garanti Emeklilik’in bu yılda hızlı büyümesine devam etiğini ve şubat ayında sektörde 900 bininci katılımcıya ulaşan ilk şirket olmayı başardıklarına işaret eden Onaran, “Şimdi 1 milyonuncu katılımcıya ulaşma hedefimizi takip ediyoruz. Bugün toplam 935 bin katılımcımızın 6,1 milyar TL fonu şirketimizde değerlenmekte. Bu rakamın yanında 2013 yılından bu yana katılımcılarımızın hesaplarında 615 milyon TL devlet katkısı birikti. Bunun da onların birikimlerini artıran önemli bir katkı olduğuna inanıyoruz. Bu yıl bugüne kadar katılımcı sayımızı 62 bin kişi artırdık. Bu rakam geçen seneki hızlı büyümemizin hala yüzde 14 üzerinde. Pazar payımız yüzde 17 ve 2015’in hedefl erimize uygun başarılı bir yıl olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu. 

BES’te uzun vadeli kazançlara odaklanılmalı 
Fon getirilerine yönelik görüşlerini sorduğumuz Cemal Onaran, Garanti Emeklilik’in fonlarının 12 yıla ya- 'Stratejimize uygun her fırsatı değerlendiririz' kın bir sürede katılımcılarına oldukça tatmin edici getiriler sunduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu 12 yıllık süre içerisinde yaşanan kayda değer birçok krize ve bu kriz dönemlerindeki kısa vadeli dalgalanma ve düşüş trendlerine rağmen; hisse senedi fonlarımız yüzde 460’lık, kamu borçlanma araçları fonlarımız da yüzde 340 civarında bir getiriye imza attı. Likit fonumuz ise yüzde 255’lik bir getiri sunmayı başardı. Aynı dönemdeki enfl asyonun yüzde 155 seviyesinde olduğu düşünüldüğünde, fonlarımızın katılımcılarımıza sunduğu reel getirinin de hatırı sayılır derecede yüksek olduğunu görebiliyoruz. Bir konunun altını özellikle çizmek isteriz. Bireysel emeklilik fonları uzun vadeli yatırım stratejisi ile yönetildikleri için zaman zaman fonlarda dalgalanmalar olabilir. Katılımcılarımıza kısa süreli dalgalanmalar yerine, uzun vadedeki kazançlarına odaklanmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü kısa vadede aşırı temkinli olmak , orta ve uzun vadeli getirileri sınırlayabilir.” 

Kurumsal katılımlara değinen Cemal Onaran, başlangıçtan bu yana 5,5 milyonu aşkın katılımcıya ve 38 milyar TL’yi aşkın fon büyüklüğüne ulaşan sistemde kurumsal üretimlerin payının oldukça düşük olduğunun çok net görüldüğünün altını çizdi. “Şu an itibarıyla sistemde 1,8 milyon kurumsal sözleşme için 8,3 milyar TL yatırıma yönelmiş durumda” diyen Onaran sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektör olarak özellikle işveren katkılı sözleşmelerin artmasına ihtiyacımız var. Bugün kurumsal sözleşmelerin yaklaşık 430 bini işveren grup sözleşmelerinden oluşurken yatırıma yönlenen tutar 1,3 milyar TL. Bizler Garanti Emeklilik olarak, tecrübeli kurumsal satış ekibimiz, özenle seçilmiş ve tüm Türkiye’ye yayılmış uzman satış kadromuz, kurumlara özel satış sonrası hizmetlerimiz ile firmalar için iyi bir değer sunduğumuza inanıyoruz. Güçlü yanlarımıza yatırımlarımıza devam ederek, daha fazla sayıda kurumu bireysel emeklilik ile tanıştırmak ve sektördeki pazar payımızı artırmak bizim stratejik önceliklerimiz arasında yer alıyor. Vakıf aktarımları ise, aktarım süresi Hazine Müsteşarlığı tarafından uzatılmadığı takdirde 2015 yılında son buluyor. Şirket olarak halihazırda aktarım yapmış büyük projelerin tamamında yer alıyoruz. Ayrıca 2015 yılında uzun yıllardır aktarımını takip ettiğimiz şirketlerin aktarım sürecini tamamlamak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” 

Yakın dönemde şirket sayısı artmaz 
BES’in ülkemizde gönüllülük esasına dayanması nedeniyle şirketlerin yeni katılımcılara ulaşmak için önemli maliyetler yapmak zorunda olduğunu hatırlatan Cemal Onaran, “Ayrıca yeni çıkan yönetmelikle şirketlerin gelirleri düşecek. Katılımcı lehine olan bu gelişmeler, sektöre katılımı artıracak olsa da, kısa vadede artan talebin düşen gelirleri telafi etmesi pek mümkün gözükmüyor. Bu nedenle sektördeki şirket sayısının yakın dönemde artacağını düşünmüyoruz. Ama sektörün büyüme potansiyeli yeni oyuncuların ilgisini çekebilir ve satın alma ya da ortaklık yoluyla yeni girişler olabilir. Garanti Emeklilik olarak sektörün en kârlı şirketiyiz ve kârlı gördüğümüz büyüme alanlarına yatırım yapma imkanımız var. Bu nedenle sektörde doğabilecek stratejilerimize uygun her fırsatı değerlendirmeyi mutlaka düşünürüz” şeklinde konuştu. 

Otomatik katılımı yakından izliyoruz 
Sektörün en önemli gündemleri arasında olan otomatik katılım sisteminin yürürlüğe girmesinin bireysel emeklilik sistemine büyük bir ivme kazandıracağını söyleyen Cemal Onaran, “Otomatik katılım; tüm işverenlerin, çalışanlarını işe başlatırken otomatik olarak bireysel emeklilik sistemine dahil etmeleri esasına dayanıyor. Bu sistemin uygulamaya girmesi hem katılımcılar, hem işverenler, hem de emeklilik şirketleri için faydalı olacaktır. Otomatik katılım modeli kapsamının ne olacağı, sistemin hayata geçip geçmeyeceği henüz belli değil. Biz de emeklilik şirketleri olarak gelişmeleri takip ediyoruz. Ülkemize, katılımcılarımıza önemli fayda sağlayacak böyle bir sistemin inşasında bizden beklentiler olursa, gerekli her türlü katkıyı sağlamaya devam edeceğiz” dedi. 

Kâr edebilmenin seçenekleri belli 
Sektörün kâr sorununa yönelik görüşlerini paylaşan Cemal Onaran, 2013 yılında mevzuat değişikliğiyle birlikte altın dönemini yaşamaya başlayan BES’in 2016 yılında hayata geçecek olan yeni düzenlemeler ile gelirlerinin bir miktar daha düşeceği bir döneme girileceğini söyledi. “Burada seçenekler belli: birincisi satışlarımızı artırarak gelirlerimizdeki kaybı telafi etmeye çalışmalıyız, ikinci olarak da giderlerimizi çok dikkatli şekilde kontrol etmeliyiz” diyen Onaran sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknolojiyi daha da iyi kullanmalıyız. Bunun yanında katılımcılarımızı da daha çok teknoloji kullanmak için teşvik etmeliyiz. Bu anlamda şirketler olarak birtakım taleplerimiz de var. Mesela bizim ve katılımcılar için maliyetlerin daha da düşmesini sağlayacak olan dijital katılımların arttırılması için şirketlerin desteklenmesi iyi bir yol olabilir. Bugün bankacılık sektöründe dijital kanalların aldığı yol ve sağlamış oldukları güven ortada. İyi bir dijital banka müşterisi, diğer pek çok banka ürününü satın alabildiği gibi, bireysel emeklilik ürününü de banka internet şubesinden alabilir diye düşünüyoruz. Bu bir örnek, bunun dışında artık son derece basitleşmiş ve son derece şeffaflaşmış yeni bir üründen bahsediyoruz. Bu ürün, eskiye kıyasla kırtasiyesi, operasyonel maliyetleri azalmış şekilde katılımcılara sunulabilir. Bundan hem katılımcı , hem de emeklilik şirketi fayda sağlayabilir. Bu anlamda da önerilerimizi ilettik.”

Bankanız varsa katılımcıya daha kolay ulaşıyorsunuz
Sektörün en çok tartışılan konularından bir durumunda olan bankası olmayan şirketin işinin zor olduğu yönlü tartışmalara yönelik görüşlerini paylaşan Cemal Onaran, sektörde giderek daralan marjların şirketlerin her türlü maliyetini çok dikkatli şekilde kontrol etmesini gerektirdiğinin altını çizerek şunları söyledi; “Bu maliyetler içinde en önemli pay satış giderlerine ait oluyor. Bu noktada yeni katılımcılara en kolay şekilde ulaşabilmek, maliyet konusunda önemli bir avantaj sunuyor. Dağıtım kanalı bankalar olduğu zaman daha fazla sayıda katılımcıya , daha kolay şekilde ulaşmak mümkün olabiliyor. Bankası olmayan demeyelim, ancak dağıtım kanalı olarak bankayı kullanmayan şirketlerin bu avantajdan yoksun kaldıklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Ayrıca bireysel emeklilikte de perakende pek çok sektörde olduğu gibi ölçek ekonomisi çok önemli. Garanti Emeklilik olarak daha iyi hizmet vermek amacı ile yatırım yaptığımızda, bu yatırımdan 935 bin katılımcı faydalanıyor ve katılımcı başına maliyetler düşüyor. ”

Sektörün büyümesine yönelik her çalışmanın yanındayız
Sektörden çıkışı kolaylaştırmaya yönelik düzenleme çalışmasına yönelik düşüncelerini paylaşan Cemal Onaran, sektörün büyümesi ile ilgili her türlü çalışmayı desteklediklerinin altını çizerek şöyle konuştu: “Bu yeni düzen katılımcıların bireysel emekliliğe giriş kararını daha kolay vermesi için imkan sağlayacaktır. Diğer yandan mevcut katılımcıların çıkış kararını alması da bugüne göre bir miktar kolaylaşmakta. Bu yeni yapı sektörün iş yapış tarzında önemli bir fark yaratacaktır. Sisteme yeni girişler ile sistemden çıkışlar bugüne göre hızlanacak, sektör daha yüksek bir tansiyon ile iş yapmaya başlayacaktır."

►Şu ana kadar katılımcının faydasını her zaman en önde tutarken, emeklilik şirketlerine de sektörün büyümesi için her türlü desteği sağlamış olan ilgili mercilerin alternatif çözümler bulmak konusunda bizleri destekleyeceklerine inanıyoruz.

►Yeni giren şirketler fon büyüklüklerini katılımcı sayısı ile paralel büyütemiyorlar. Bireysel emeklilik şirketiyle dağıtım kanalı anlaşması olmayan çok şubeli büyük banka kalmadı. Bu da sektöre yeni girecek olanları olumsuz yönde etkiliyor. Bireysel emeklilik sektörü şu anda 19 firma ile rekabetin çok yoğun yaşandığı bir sektör. Bu rekabet artarak devam edecektir.

►Gelecekte Türkiye’deki kişi başı gelir seviyesi ve sigorta bilinci arttıkça kredi harici hayat sigortası satışlarının da payının güçlenerek artacağını düşünüyoruz

►Halihazırda sistem ile tanışmış ve bilgi sahibi olmuş bu katılımcıların sisteme yeniden dahil olmasını daha uygun maliyetler ile yapabilirsek sektör için önemli bir adım olacaktır.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir