60 ülkenin kapı dedektörü Türkiye'den
Türkiye'de yerli imkanlarla geliştirilip, üretilen metal kapı dedektörleri Türkiye'nin yanı sıra dünyanın pek çok ülkesinde yüksek güvenlik gerektiren alanlarda kullanılıyor.
Elektral Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdem Dinçsoy, 20 bin metrekarelik tam entegre bir üretim tesisinde yılda 1 milyonun üzerinde yüksek teknolojili elektronik cihaz üretebilen milli kuruluş olduklarını söyledi.
Savunma sanayisinde metal dedektörlere yoğunlaştıklarını anlatan Dinçsoy, bu alanda yerlileştirme ve dışa bağımlılığı azaltmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını vurguladı.
Ortaya koydukları çabalar sonucunda söz konusu alanda dünyanın en iyi firmalarından biri haline geldiklerine işaret eden Dinçsoy, "Ürettiğimiz metal dedektörler Avrupa Sivil Havacılık Kurumunun aradığı teknik gereklilikleri taşıyor. Ürünlerimiz 60 ülkeye ihraç ediliyor. Dünyanın en önemli hava limanlarında, hapishanelerinde cihazlarımız kullanılıyor. Tayvan Havalimanı'ndan Viyana Havalimanı'na İngiltere'deki hapishanelerden Almanya Adalet Bakanlığı girişlerine kadar pek çok önemli yerde ürünlerimiz yer alıyor. Türkiye'de de Anıtkabir, Milli Savunma Bakanlığı, vergi daireleri, sınır karakolları, havalimanlar Türk malı, yerli kapı tipi metal dedektörlerle korunuyor." dedi.
Fiyatlar 12 binden 2-3 bin dolara indi
Dinçsoy, Türkiye'de metal kapı dedektörü üretimi başlamadan önce söz konusu cihazların 12 bin dolara ithal edildiğine dikkati çekerek, "Üretime başlamamız ve artan referanslarla bu rakamlar 2-3 bin dolarlara kadar indirildi. Teknik özellikleri üstün ve rekabetçi ürünlerle de dünyada birçok kurum tarafından tercih ediliyoruz." diye konuştu.
OHAL kapsamında birçok işletmede de bu cihazların aranmaya başlandığına değinen Dinçsoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Böyle olunca son kullanıcılar en ekonomik şekilde bu işi çözmeye çalışıyorlar. Burada 'çöplüğe dönüşme' riski de bulunuyor. Bugün baktığınızda 6-7 firma Uzakdoğu menşeli cihazlar da getiriyor. Bunlar 200-250 dolar arasında cihazları satın alıp, Türkiye'de 750-1000 dolar arasında pazarlıyorlar. Bu cihazların 4 bin 500-5 bin liraya satılması gibi örneklerle karşı karşıya kalıyoruz. Üzücü olan bunların güvenliğin öngördüğü şartları yerine getirmiyor olmaları.
Bu alanda otorite olarak gösterebileceğimiz kurumlar bu durumun bilincinde. Doğru şartnamelerle, doğru tariflerle, doğru cihazları alıyorlar. Bunun yanında birçok kurum, kuruluş 1-2 cihaz aldığı için çok fazla detaya giremiyor. Küçük olan cihaz adetleri ise toplama bakıldığında ciddi rakamlara ulaşıyor. Bu durum hem güvenlik konusunda riskleri beraberinde getiriyor hem de 200 dolarlık cihazlar 5 bin liralara satılarak haksız kazanç elde ediliyor."
Türkiye'de yılda 4-5 bin dedektör satılıyor
Erdem Dinçsoy, Türkiye'de yılda 4-5 bin dedektör satıldığını söyledi.
Bu rakamın yaklaşık yarısını Elektral'ın sağladığı bilgisini veren Dinçsoy, ihtiyacın diğer yarısının ise ABD, İtalya ve Uzakdoğu orijinli firmalar tarafından karşılandığını ifade etti. Dinçsoy, "Yeni modellerimizle bu oranların çok daha azaltacağız. Bugüne kadar Türkiye'de çalışmayı başaramadığımız bir kurum var, yeni modellerimizle orayla da çalışmayı umuyoruz. Böylece bu ülkenin kaynakları ülkede kalacaktır." dedi.
Kapı tipi metal dedektörde 7 cihazın yer aldığı bir ürün yelpazesine sahip olduklarını belirten Dinçsoy, ekonomik, orta ve yüksek segment olarak sınıflandırdıkları cihazların fiyatının 3 bin lira ile 12-13 bin lira arasında değiştiğini dile getirdi.
Kilogramı 40-100 dolarlık ihracat
Ürettikleri cihazların, uluslararası standartlarda öngörülen tehdit unsuru test parçalarını her 10 santimde bir algılayabildiğini anlatan Dinçsoy, "Yerlilik oranımız yüzde 93 düzeyinde. Hardware, software, anakartı kendimiz üretiyoruz. Üretimimizin yüzde 60-70'ini ihraç ediyoruz. Kilogramı 40-100 dolar arasında değişen bir ihracata imza atıyoruz. Yüksek teknolojinin vermiş olduğu avantajla Türkiye'nin ihracat hedeflerine önemli bir katkı sağlıyoruz. ABD standardı olarak bilinen NIJ (National Institude of Justice) 0601.02 ve Avrupa standardı olarak bilinen ECAC Standard 2 Doc 30'u (European Civil Aviation) sağlayabilen 3 üreticiden bir tanesiyiz. Türkiye de bu kabiliyete sahip 3 ülkeden bir tanesi. Ürünlerimizin birim kilogram ihracat tutarının yüksek olması bundan kaynaklanıyor" diye konuştu.