Almanya'daki sığınmacılara Türkiye'den konteynır
Iglo Architects, Almanya'daki sığınmacılar için yeni yaşam konteynırları tasarladı.
Mimar Esen Akyar ve Mimar Zafer Karoğlu ortaklığındaki Iglo Architects, Almanya’daki Suriyeli sığınmacılar için tasarladığı yaşam konteynırlarıyla ülkeler arasındaki olumsuz gelişmeler sonucunda yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalan ailelerin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çözümler üretiyor. Tasarım aşamasında bir ailenin barınma, korunma ve fiziksel ihtiyaçlar gibi tüm gereksinimlerini karşılamaya yönelik hareket edilen demonte konteynırlar, Alman hükümeti güvenlik standartları çerçevesinde Türkiye’de üretildi. Alman hükümetinin Tectonics Solitions firmasına ihale ettiği konteynırlar Türkiye’den Iglo Architects tarafından kriz masasından gelen veriler değerlendirilerek acil ihtiyaç kapsamında çok hızlıca tasarlanarak üretime geçirildi.
Malzeme seçiminden kalite odaklı tasarıma, güvenlik standartlarından yaşamsal detaylara kadar her aşamanın sığınmacılara değer veren bir anlayışla geliştirildiği konteynırlar, 2.40 x 6.00 metre ölçülerinde tasarlandı. Maksimum 4 kişilik bir ailenin rahatlıkla konaklayabileceği ve temel ihtiyaçlarını karşılayabileceği konteynırlar, farklı lokasyonlardaki kamp merkezlerinde oluşturulan getto’larda konumlandırılmak üzere toplamda 1600 adet üretildi. Çeşitli büyüklüklerde yemek salonları ve mutfak üniteleri hafif çelik kullanılarak tasarlandı. Ayrıca her blok içerisine genel kullanıma açık; mutfak, kahve, çay alanları ile çamaşırhane birimleri yerleştirildi. Mevcutta kullanılmayan binalar veya terkedilmiş askeri üslerin revize edilerek kullanılması durumu gibi dönüşümler için de 350 adet mobil saniter üniteleri tasarlandı. Bay, bayan wc ve duş üniteleri yanı sıra hastaneler için de karantina saniterleri talep edildi. Konteynırların güvenlik açısından yangın standartlarına uygunluğunun sağlanması ihtiyacı, üretim aşamasında tüm malzemelerde F-30 yanmazlık standartları ve özellikle CE belgelerine uyumlu bir şekilde hareket edilerek ve Alman standartları göz önüne alınarak aşıldı.
Kamp yerlerinde rapor edilen en ciddi durumun, yerleşim alanlarına molotof kokteyliyle sıkça sabotajlar düzenlendiği uyarısı olduğuydu. Yaşam konteynırlarında da bu duruma önlem için tüm pencerelere alüminyum stor panjurlar dıştan takıldı. Kullanıcılara yetkililerce yatma saatlerinde panjurların kapatılması tavsiye edildi. Bir konteynır tasarımının sunabileceği yaşamsal konfor ve güvenliğin en üst seviyede olmasına çalışıldığı konteynırlarda ısınma ihtiyacı ise merkezi sistemden yönetilen kaloriferlerle çözüldü. Alışılagelmiş konteynırlarda ısınma gereksiniminin elektrik sistemiyle sağlandığı güven teşkil etmeyen bu durum, Alman hükümetinin yüksek güvenlik standartları çerçevesinde kalorifer sistemine çevrilerek hem güvenlik hem de ihtiyaçlar açısından uzun süre yaşanabilir koşullar oluşturulması sağlandı.