Dünyanın 25 ülkesine salça satıyor, Frigo Pak ile marka oluyor

Frigo Pak Gıda’nın yüzde 25’ini 8.5 milyon dolara satın alan Merko satın alma ile birlikte üretim için 100 milyon lira ek yatırım gerçekleştirdi. Şirket, global marketlerin raflarında dünya mutfaklarına Türk lezzetlerini sunacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dünyanın 25 ülkesine salça, küp domates ve suyunu satarak sektöründe dünya sıralamasının üst basamaklarını zorlayan Merko Gıda’nın, her ne kadar kuruluşu 1982 yılına dayanıyorsa da salça devinin hikayesi 70’li yılların başında bir evlilikle taçlanan aşk hikayesi ile başlıyor. İngiltere’nin Manchester kentinde üniversite eğitimi almak için giden Bursalı bir ailenin kızı burada tarımla uğraşan İskoç Duncan Blake ile yolları kesişiyor.

Mezun olduktan sonra eşi ile birlikte 1976 yılında Türkiye’ye gelen Blake, Anadolu’nun bereketli topraklarından etkilenerek Türkiye’ye yerleşti ve işi olan tarıma yöneldi. 1982 yılında iki ortağı ile Merko Gıda’yı kuran İskoç işadamı global piyasaya olan hakimiyeti sayesinde hızlı büyüdü ve 1985 yılında salça ihracatına başladı.

Bahçeden şirketin tepesine

Yaşanan sağlık sorunları ve ortakların hisse satışı nedeniyle zor duruma düşen şirket, Baba Blake’in vefatı üzerine yol ayırımına girdi. Çocukluğu fabrika ve domates bahçelerinde geçen Duncan Blake’in oğlu Alistair Baran Blake sorumluluk alarak şirketin dümenime geçti.

Gıda mühendisi olan Baran, şirket ortaklığına bir düzen getirdi ve Yunanlı ortağın hisselerini geri aldı. 1994 yılında Merko Gıda’nın borsaya açılması şirket tarihi için önemli bir kilometre taşı oldu.

Babadan bildiği en iyi iş olan domates ve salçaya inanarak risk aldı ve yatırımlarını bu yönde arttırdı. İşlenmiş domateste Türkiye’nin en büyük üreticileri arasına giren Merko, satışların yüzde 90’ını yurtdışına gerçekleştiriyor. Bursa Mustafa Kemal Paşa’daki fabrikasına yeni hat kuran, kapasiteyi ve ürün çeşitliliğini arttıran Baran Blake için bir kırılma noktası da 20 ay önce yaşandı.

Narenciye ve sebze konservesi, dondurulmuş meyve-sebze, gazlı içecek, meyve suyu pazarında etkin olan Frigo Pak Gıda’nın yüzde 25’ini 8.5 milyon dolara satın alan Merko, kulvarını ve ürün çeşitliliğini genişletti. Merko, Frigo Pak ile perakende dünyasına adım atmış oldu. Satın alma ile birlikte üretim için 100 milyon lira ek yatırım gerçekleştiren şirket, global marketlerin raflarında dünya mutfaklarına Türk lezzetlerini sunacak.

Dünyada marka olacağız

 Alistair Baran Blake, "Bugüne kadar büyük ambalajlarda, sanayi tipi üretime odaklanmıştık. Geçtiğimiz yıl başladığımız Frigo Pak operasyonumuzla birlikte gördük ki, bu alanda ciddi bir küresel talep var. Buradaki en büyük talep de zincir restoran ve marketlerin 'private label' kategorisinden geliyor. Bu alana girmek için küçük kutulama ve kapama yatırımına imza atıyoruz.

Avrupalı zincir restoran ve marketler için 'private label' kategorisinde üretim gerçekleştiren şirket, kendi markası ile dünyaya açılacak” dedi. Alistair Baran Blake aynı zamanda Akdeniz Uluslararası Domates İşleyicileri Derneği'nin (AMITOM) ilk Türk başkanı. Dernek Avrupa tarım politikalarını yakından belirliyor.

Sözleşmeli tarım domates tartışmalarını sonlandırır

Merko Gıda bugün sözleşmeli çiftçilik modeliyle yılda 100- 150 bin ton domatesi alıp 75 bin metrekarelik tesisinde işleyerek yüzlerce çiftçiye gelir sağlıyor. Merko Gıda Mustafakemalpaşa'da küp domates, salça ve konserve alanında yıllık 180 bin ton kapasiteyle üretim yapıyor.

25 ülkeye ihracat gerçekleştiren firma; Knorr, Cargill, Nestle, Coca-Cola gibi küresel gıda devlerine hammadde temin ediyor. Domatesle ilgili zaman zaman çıkan tartışmalara değinen Blake, “Domates bir şekilde her yıl konuşuluyor. Enflasyon hesaplarında, ihracat kısıtlamasıyla bir şekilde hep gündemde. Türkiye’nin yıllık üretimi yaklaşık 13 milyon ton. Bunun 3 milyonu sanayide kullanılıyor.

İklim şartlarına göre üretimde dengesizlikler yaşanıyor. Anadolu’nun topraklarında çok güzel domates yetişiyor. Kapasitemiz çok fazla. En büyük eksiklik sözleşmeli tarım. Keşke tüm çiftçiler sözleşmeli tarıma geçse. Bu durumda herkes fiyatını bilir, piyasada denge oluşur ve üretimi sağlamlaştırırız. Sağlıklı bir üretim hem domatesi fiyatlarını regüle der hem de sektörümüz dünyada çok daha güçlü olur” diye konuştu.