Ermaksan’ın 3 boyutlu metal yazıcısı dünya vitrininde

Üç boyutlu yazıcıların tek hammaddesi olan titanyum tozlarını üreterek yerlileştiren Ermaksan, 3D metal yazıcıyı Frankfurt’ta dünya vitrinine çıkardı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÖMER FARUK ÇİFTCİ

Türkiye’nin önde gelen makine üreticilerinden Ermaksan son yıllarda teknoloji yoğunluklu yatırımlarına bir yenisini daha ekledi. Ermaksan, 2014 yılında Ar-Ge’sine başladığı Türkiye’nin yerli 3 boyutlu metal yazıcısını (katmanlı imalat teknolojileri) ve üretimin hammaddesi titanyum tozunu Formnext 2017 fuarında dünya vitrinine çıkardı. Türkiye’nin ilk özel sektör yarı iletken üretimini gerçekleştirerek Ar-Ge yatırımlarını zirveye taşıyan Ermaksan’ın yeni üretimi ile Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu ve kısıtlamaya gidilen birçok ürün ülkemizde üretilebilecek.

Ermaksan Yönetim Kurulu Başkanvekili Ahmet Özkayan, 120 kişilik Ar-Ge ekibi ve 52 yıllık makine üretim tecrübesi ile 3 yıllık bir çalışma sonucu üretimi tamamlanan Ermaksan Ena 250 3D metal yazıcının TÜBİTAK destekli bir proje olduğunu ve bu makine ile ülkemizde üretimi yapılamayan ve dışa bağımlı olunan birçok ürünün üretilebilir hale geleceğini söyledi.

Savunma sanayi, uzay havacılık ve biomedikal sektörlerinde ağırlıklı olarak kullanılan 3 boyutlu yazıcıların gelecekte birçok sektörde öne çıkacağını hatırlatan Özkayan, “Yakın gelecekte üretim metotları değişecek. Hayal edebildiğimiz her türlü ürünü adetine bakmadan üretebileceğiz. Tek bir parçanın üretimi için harcanacak olan yatırımı ve zamanı tek bir makine ve inanılmaz zaman tasarrufu ile kullanıma hazır hale gelmiş olarak üretebiliyoruz. 3 boyutun üretim sistemleri geleceğin vazgeçilmez makineleri olacak. Yeni tasarım mühendisliği de önemli rol oynayacak. İki boyutlu bakıştan 3 boyutlu tasarım ve düşünceye sahip insan kaynağı ihtiyacı ortaya çıkacak. Gelecekte rekabeti bu parametreler belirleyecek. Konvansiyonel üretime yeni bir üretim metodu eklenmiş olacak” dedi.

Makineyi üretmekle kalmayıp 3 boyutlu yazıcıların tek hammaddesi olan Titanyum tozlarını üreterek yerlileştirdiklerini belirten Özkayan, yıllık 70 ton üretim kapasitesine sahip atomizasyon sistemi kurduklarını, amaçlarının stratejik öneme sahip bu hammadde de dışa bağımlılığa son vermek olduğunu kaydetti.

Türkiye’den ilk kez bir firma Formnext’te ürün sergiledi

Formnext Frankfurt Fuarı, her yıl bu alanda düzenlenen iki fuardan biri. Geçen yıl 17 bin kişinin katıldığı fuara ilginin artması bu yıl hol sayısını da ikiye çıkardı.Türkiye’den ilk kez bir firma Formnext Frankfurt 2017 fuarında ürün sergiledi. Ermaksan, 14 Kasım’da başlayıp 17 Kasım’da sona erecek olan Formnext Frankfurt 2017 Fuarı’nda makine ve metal tozlarını sergiliyor. Fuarda ayrıca, uzay havacılık, savunma sanayi, biomedikal, otomotiv endüstrisi, kalıpçılık ve mücevherat gibi sektörlere yönelik yeni geliştirilen eklemeli imalat yöntemleri ve uygulamaları sergileniyor.

Titanyumdan sonra diğer metallerin tozlarını da üretecek

Bilim tabanlı teknoloji üretimine geçişle birlikte üniversiteler ve TÜBİTAK gibi birçok kurumla işbirliği yaparak stratejilerini belirlediklerini, Ar-Ge bölümü ile Türkiye’nin ilk özel sektör yarı iletken tesisini kurduklarını anlatan Özkayan, şu bilgileri verdi: “Devamında yine Türkiye’nin ilk yerli lazer rezonatörünü ürettik. Şimdi de 3 boyutlu metal yazıcıyı ve üretim hammaddesi olan titanyum tozlarını ürettik. Makinemiz 25 cmx25 cm taban alanında. Yükseklik olarak 30 cm üretim kapasitesine sahip. Ermaksan 1 KW ‘lık rezanatörü ile entegre edildiğinde yerli lazer ile dışa bağımlılığı minimuma indirip yerlilik oranını artırıyor.

Tüm yazılımlar yerli ve Ermaksan patentli. Makine kontrol yazılımları Ermaksan. Kullanmış olduğumuz gerçek zamanlı izleme ve reaktif malzemeleriyle titanyum tozlarını işleyebiliyoruz. Bu makinede bizi farklı kılan, lazerini de kendimizin üretiyor olması. Yerlilik oranı hayli yüksek ve know how bize ait. 2018’de ticarileştirip, ihracata da yöneleceğiz. TÜBİTAK projesi ve Gazi Üniversitesi ile beraber çalışıyoruz. Türkiye’de titanyum tozu elde edilmesi bir ilk. Dünyada da sayılı. Bu alanda ambargo uygulanıyor. Makine var, toz yoksa sorun. İleriye dönük yeni üretimler olacak. Nikel alaşım tozlarını, krom kobalt, paslanmaz çelik tozu da üreteceğiz.”

Ahmet Özkayan, titanyum tozunun biomedikal ve uzay havacılık, savunma sanayi sektörlerinde yoğun olarak kullanıldığına işaret ederek, “GATA bu alanda en etkin. Kafatası ve göğüs kafesi üretiliyor. Çeliğe göre yarı yarıya hafif. Mukavemeti daha güçlü. Üretimini yaptığımız nikel alaşım tozları, sıcağa karşı daha dayanıklı bir malzeme. TEİ’nin uçak motoru yanma odası da bu tozlarla geliştirildi. Savunma sanayi firmaları nikel alaşım tozları üzerine gidiyor. Makineler alınırken, tozları sorun. Çok fazla kısıtlama var. Riski azalmakta ve maliyet avantajı için tozlar çok önemli. Makine üretim alanımız 3D ürünlerini kullanmak ve test etmek için iyi bir laboratuvar. Bu bizim ve tüketici için büyük avantaj. Hem makine hem de tozlar ticarileşecek. Türkiye’de bulunan makinelere hammadde temini sağlayacağız” bilgisini verdi.

“Eklemeli imalatta üretim ancak hayalinizle sınırlanacak”

Ürettikleri eklemeli imalat makinesinin kilogram fiyatının 200 ila 300 euro arasında değiştiğine dikkat çeken Ahmet Özkayan, “Geleceğin teknolojisi Endüstri 4.0’ın 9 başlığından biri eklemeli imalat. Hayalinizdeki bir ürünü fiziksel hale getiren bir teknoloji. Bununla klasik imalatla yapamadığınız her türlü işlemi yapıyorsunuz. Üretim hayalinizle sınırlı. Adetsel zorunluluk yok. Yüksek maliyetlerle kalıp üretimine gerek kalmıyor. Maliyet ve zamandan tasarruf. Gelecekte klasik üretimin alternatifi olacak. Lojistik tamamen değişecek. Parça transferi gerekmeyecek. Size özel bir parçayı dilediğiniz yerde ürettirebileceksiniz. Parça satımı yerine hammadde ve tasarım satışı ön palana çıkacak, bu makine ile de üretim gerçekleşecek. Şu an amaç gözenekli yapı ile mevcut parçaları daha hafif ama geliştirmiş olduğunuz tasarımlarla daha mukavemetli parçalar yapabilmek” dedi.

Bu noktada 900 gramlık bir uçak kapı menteşesinin 400-450 grama inebileceğini, 10 menteşesi bulunan bir uçağın 4 ila 5 kilo hafifleyeceğini belirten Ahmet Özkayan, bunun da uçağın ömrü olan 30 yılda 400 bin dolarlık avantaj sağlayacağını söyledi.