Faruk Eczacıbaşı: Bu yasayla internetin başkenti olamayız

“Bu taslağın yasalaşmasının bedelini herkes iyi düşünmeli” diyen Faruk Eczacıbaşı, hiçbir yabancı yatırımın, veri akışının böyle denetlendiği bir pazarı “risksiz” kabul etmeyeceğini vurguladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem ERMİŞ BEYHAN

Türkiye’nin internet otoyollarının kesiştiği noktada bulunması ve burada bir hub oluşturularak İstanbul’un internetin başkenti haline getirilmesi projesi, yeni torba yasadaki internet düzenlemesi ile riske giriyor. Düzenleme internetin denetimini AB ölçülerinin dışına taşırken, sitelerin yasaklanmasını kolaylaştırıyor. Teknik olarak çocuklarımızı korumak ve kişilik haklarının ihlalinin önüne geçilmesi için planlanan düzenlemenin, sonuçları çok ağır olacak bir internet yasağı haline dönüşebilme potansiyeli büyük bir tedirginlik yaratmış durumda.

İnsan haklarına ve anayasaya aykırı

Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Türkiye’de bilişim sektörünün gelişmesi için uzun yıllardır mesai harcayan, bu alanda önemli çalışmalar yapan, fikir üretip öneriler getiren bir isim.Eczacıbaşı, tartışma yaratan taslağı, pek çok kişi gibi 6 Ocak’ta Meclis’e geldiğinde görme imkanı bulmuş. Yani tasarı, ne sektörden ne de sivil toplum örgütlerinden hiçbir görüş alınmadan tamamlanmış. Bu alanda ileri düzenlemeleri içeren bir taslak masadayken hem de...

Konuyla ilgili görüşlerini basınla paylaşan Faruk Eczacıbaşı, “Olay internetin çok ötesine gidiyor. Avrupa İnsan Hakları Beyannamesi’ne aykırı, anayasamıza aykırı” dedi. Türkiye ve İstanbul’un internetin başkenti haline gelme vizyonunun da tehlikeye girdiğini vurgulayan Eczacıbaşı, son olarak DNS ve IP adreslerinin koordinasyonundan sorumlu kuruluş ICANN’in  3 dünya merkezinden biri olarak İstanbul’u seçmesi ile hızlanan sürecin bu düzenleme ile yara alacağını vurguladı.

Kimse bu ortamda yatırım yapmaz

Halen Meclis’te görüşülen tasarının, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nca, aile ve çocukları internetin karanlık yüzünden koruma amacıyla hazırlandığı ifade ediliyor. Oysa sektörü bilenler bu görünen amacın ötesinde risk ve tehlikelere işaret ediyor.

Faruk Eczacıbaşı, “Bu tasarı yasalaşırsa bedelini herkes çok iyi düşünmeli. Nedenleri hepimiz farklı yorumlayabiliriz ama önemli olan sonuçlar. Bunun uluslararası sonuçları olacaktır. Hiç kimse veri akışının bu derece aşırı denetlendiği ortamda yatırım yapmak istediği ülkeyi risksiz olarak kabul etmez” dedi. Toplantıda bilişim hukuku uzmanı Yasin Beceni de soruları yanıtladı. Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Beceni, Türkiye’nin halihazırda bir kişisel verilerin korunma yasası olmadığını, 10 yıldır bekleyen bu yasanın eksikliğinin düzenlemenin uygulanmasında ciddi sıkıntılar yaratabileceğinin altını çizdi.

Beceni, “Dünyanın hiçbir ülkesinde bu düzenleme gibi bir yasa yok. AB ülkeleri kişisel verileri koruma kanunu ile interneti denetliyor. Biz Avrupa standartlarında bir düzenleme getirmek yerine bir ara denetleme mekanizması kuruyoruz” bilgisi verdi.

Eczacıbaşı ise, düzenlemenin site kapatmayı çok kolaylaştıracağını, bunun için İletişim Başkanlığı içinde hakim ve savcılardan oluşan bir hukuk ordusu kurulduğunu anlattı.

Hangi düzenlemeler tedirgin ediyor?

ELEŞTİRİ Mİ İHLAL Mİ?

Erişimin engellenmesi konusunda 8. maddede belirtilen katalog suçlar dışında 9. madde değişikliğiyle kişilik haklarını ihlal de erişimin engellenmesi konusu yapılabilecek. Kişilik haklarını ihlal çok geniş bir kavram. Eleştiri de bazen kişilik haklarını ihlal olarak sayılabilir. 

SANSÜR KURULU MU?

Uluslarası standart internet düzenlemeleri, sakıncalı içeriklerin kullanıcıların siteye doğrudan şikayeti ile yasaklanması ilkesine dayanıyor. Meclis’te görüşülen tasarı ise kurulacak Erişim Sağlayacıları Birliği’nin, TİB ve mahkeme kararlarıyla bir internet sansür kurulu haline gelmesinden endişe ediliyor.

DÜNYA LİDERİYİZ

Kişisel verilerin korunması kanunu olmadığı için Türkiye zaten AB hukukuna göre ‘güvensiz ülkelerden’ biri. Türkiye, Google’dan kamu kurumlarının içerik çıkarma talebinin en çok olduğu ülke. Geçen yıl bu talep yüzde 966 artmış. Yeni düzenleme ile çok daha artması bekleniyor.

FİLTRELEME MÜMKÜN

Erişim engelleme, alan adından erişimin engellenmesi, IP adresinden erişimin engellenmesi, içeriğe erişimin engellenmesi ve ‘benzeri yöntemler’ kullanılarak yapılabilecek. Buradaki ‘benzeri yöntemlerin’ ucu açık. Bu nedenle uzmanlar örneğin Çin, Rusya ya da İran’da olduğu gibi total filtreleme yoluyla da erişimin engellenebileceğinden endişe ediyor.

İNTERNET YAVAŞLAR

Denetimin bu Türkiye’ye özgü modeli hayata geçerse, hem birlikte yer alan erişim sağlayıcılara getireceği maliyetin internet fiyatlarına yansıyacağı, düzenlemenin internetin ağırlaşmasına da neden olacağı ifade ediliyor.

VERİLER NASIL KORUNACAK?

Yasayla kişisel veriler 2 yıla kadar saklanabilecek. Kişisel verilerin korunması kanunu olmayan Türkiye’de bu verilerin, kişilerin haklarını ihlal edecek şekillerde kullanılmasının önünde teknik bir engel bulunmuyor.

Düzenleme, içeriği mi engelliyor yoksa site tamamen mi kapanacak?

Tüm dünyada internetin denetimi önemli bir konu. Bu alanda 8 kategorik suç belirlenmiş durumda. Faruk Eczacıbaşı, “Biz denetime karşı değiliz ama AB standartlarının ötesinde yeni suçlar ilave etmeyelim, ölçülülük ilkesine dikkat edelim” uyarısı yaptı. Bunun ölçüsü net: Sakıncalı bir içerik varsa site kapatılmasın, o içerik engellensin. Peki bu düzenleme sadece içeriğin engellemesini beraberinde getirmiyor mu? İnternet hukuku uzmanı Beceni şöyle yanıt verdi: “Taslak metin tüm siteye erişimin engellenmesinin önünü kapatmıyor, bilakis buna imkan tanıyor. Bu da mevcut örneklerde de çok net bir şekilde gördüğümüz üzere uygulamada ilgili linkin engellenmesi yerine tüm sitenin erişimin engellenmesine gidileceği yolunda bizlerde haklı bir endişe uyandırmakta. Teklifde belirtilen tarz ihlaller (kişilik haklarını ihlal, özel hayatın gizliliği gibi) ilgili siteye bildirilmeden ve bu site tarafından bir değerlendirme yapılmadan URL temelli erişimin engellenmesi konusu yapılabilecek.”

Bu konularda ilginizi çekebilir