Fleetcorp, 2016’da 22 bin araçlık filo hedefliyor

Fleetcorp CEO’su Barbaros Çıtmacı, 2016 yılında Fleetcorp olarak yüzde 10 büyüme kaydederek, 22 bin araçlık bir filoya ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dilek SEVAL 

İSTANBUL - Bugün Türkiye’nin en büyük operasyonel filo kiralama firmalarından biri olan Fleetcorp, 2015 yıl sonu itibarı ile 3 binin üzerinde kurumsal müşterisine 20 bin araçlık filosu ile hizmet veriyor. Operasyonel filo kiralama sektörünün 18 milyar TL aktif büyüklük ve 275 bin araç parkına ulaştığı günümüzde, yüzde 8’lik pazar payına sahip olan Fleetcorp, müşteri ihtiyaçlarına üç farklı ürün paketi ile araç sayısı sınırlaması olmadan 24 aydan 48 aya kadar çok kapsamlı ve destek servisleriyle bir kiralama hizmeti sunuyor. 

Dünyada hakim olan uluslararası gerginlikler ve belirsizlikler 2015 yılı dünya ekonomisini negatif etkilediğini aktaran Barbaros Çıtmacı, Türkiye’nin 2015 yılında iki seçim maratonu aştığını ve bu süreç boyunca yaşanan ekonomik ve politik belirsizliklerle negatif bir tablo oluşturmasına rağmen operasyonel kiralama sektörünün Türkiye’de yüzde 17’lik bir büyüme ile yılı başarılı bir şekilde kapattığını açıkladı.

2016 yılında hem ekonomik hem de politik istikrarın sağlanması ile birlikte, 2015’den daha iyi bir senaryo beklediklerini ve daha yüksek büyüme oranı öngörüsünü paylaşan Çıtmacı, “Şirket araçlarını satın alım yoluyla tedarik eden firmaların hala çok yüksek seviyelerde olduğu Türkiye pazarında, operasyonel kiralamayı tercih eden firmaların sayıları artacak, aynı zamanda şirket araçlarını operasyonel kiralama yoluyla tedarik eden firmaların da araç filolarının büyüyeceğini düşünüyoruz. Athlon ve Renault Filo Kiralama ile olan başarılı iş ortaklığımız 2016 yılında da güçlenerek devam edecek. Fleetcorp olarak hem yeni hemde mevcut müşterilerimizin ihtiyaçları için 9 bin 200 adet araç alımı gerçekleştireceğiz. 2016 yılında yüzde 10’un üzerinde büyüme kaydederek 22 bin araçlık bir filoya ulaşacağız” şeklinde bilgi verdi. 

Online Raporlama ile tüm detaylar anlık görüntüleniyor
Kiralama hizmeti süresince, araçların yetkili servislerde orjinal parça kullanılarak bakım, onarım hizmetleri, zorunlu trafik sigortası ve plaka bazlı kasko poliçesi, lastik değişimi, yedek araç temini, 7/24 yol yardım desteğinin profesyonel yetkililer tarafından sağlandığının altını çizen Çıtmacı, “Müşterilerimize teknoloji alt yapımızı kullanarak çok çeşitli alanlarda farklılık ve farkındalık yaratacak hizmetler de sunuyoruz. Bu hizmetlerin başında hiç şüphesiz, ‘Online Raporlama’ sistemimiz geliyor. Raporlama sistemi üzerinden müşterilerimiz araçları ile ilgili, plaka bazlı olarak, sözleşme başlangıç bitiş tarihi, kira bedeli, araç kilometresi, ceza bedelleri açıklama ve tutar detayı ile bakım-onarım faturaları, işlem detayları, kira faturaları, egzoz ve fenni muayene bitiş tarihleri, hasar prim oranları gibi tüm detaylar anlık olarak görüntülenebiliyor” açıklamasında bulundu.

Müşterilerine hem takip kolaylığı hem de maliyet kontrolü avantajı sağladıklarını aktaran Çıtmacı, çeşitli dönemlerde araç kilometresini takip ettikleri müşterilerine ihtiyaçları doğrultusunda sözleşme bitimine 6 ay kalıncaya kadar yıllık öngördükleri kilometre limitlerini değiştirme olanağı da sunduklarını sözlerine ekledi. Bu sayede müşterilerinin kullandığı kadar ödemelerini sağladıklarını kaydeden Çıtmacı, “Müşterilerimize sunmuş olduğumuz 7/24 yol yardım hattımıza ek olarak 2011 yılından itibaren sektördeki ilk mobil uygulamayı hayata geçirerek, mobil alanda da müşterilerimize destek sunuyoruz. iFleet uygulaması üzerinden müşterilerimiz arıza, kaza, hırsızlık bildirimi, lastik talebi, anahtar işlemleri, ikame araç işlemleri ile ilgili talebini doğrudan iletebilirler. Talep butonuna basıldığında kullanıcının lokasyonu belirlenerek, nokta atışı ile adres tarifine gerek kalmaksızın lokasyon belirlenerek, en kısa sürede hizmetin ulaştırılması hedeflenir” dedi.

‘Finans, problem çözümü ve hizmet tedariği sağlıyoruz’
Şirketlerin kiralamayı tercih etmelerinin sebebi ve en büyük avantajı olarak risk transferini işaret eden Barbaros Çıtmacı, operasyonel kiralama hizmetini tercih eden firmaların, araçları ile ilgili bakım, onarım, hasar, sigorta, vergi, ikinci el satış değer kaybı riski gibi tüm riskleri kiralayan firmalara devrettiklerini kaydetti.

Bu durumdan yola çıkarak operasyonel kiralamanın tamamen maliyet yönetimi ile ilgili bir karar olduğu tespitini yapan Çıtmacı, “Bazen finansal hizmet sunan bir firma gibi algılanmaktan öte, araç tedariği sunan bir firma olarak algılanabiliyoruz. Oysa operasyonel kiralama ile bizler firmalara tamamen problem çözümü ve hizmet tedariği sağlıyoruz. Kiralama hizmeti ile yalnızca kullandığınız kadar ödersiniz. Sermayenizi esas işinize yatırırsınız. Aracınızın bakım, hasar, ikinci el satış risklerini profesyonel bir kadroya devretmiş olursunuz. Kira bedelinin tamamını giderleştirilebilirsiniz. Kira bedelleriniz, bilançonuzda borç olarak görünmeyeceği için, kredibiliteniz etkilenmez ve operasyonel takip kolaylığı sağlarsınız” şeklinde bilgi verdi.  

Operasyonel kiralama hizmetinden vergi levhası olan şahıs şirketlerinin ve tüzel kişiliklerin faydalanabileceğini ileten Çıtmacı, TOKKDER tarafından yapılan operasyonel kiralama sektörü raporu 2015 yılı sonuçlarına göre müşteri başına düşen araç sayısının 5,9 ve 2010 yılında da bu rakamın 11 olduğunu belirterek, artık küçük ölçekli KOBİ‘lerin de operasyonel kiralamaya ilgilerinin arttığına vurgu yaptı.

Çıtmacı sözlerine şöyle devam etti: “Operasyonel kiralamanın risk yönetimi, maliyet yönetimi avantajları göz önüne alındığında büyüklüğü, sektörü her ne olursa olsun, araçlarını satın aldıklarında, daha ilk günden değer kaybı yaşayan bir yatırıma yönlendirmek yerine sermayelerini ana iş koluna yatırmayı tercih etmeye başladılar.”

‘Kiralama süreci uzun bir birliktelik olarak düşünülmeli’
Operasyonel kiralama hizmeti alınacak firmanın güvenilir bir referans olması ve güçlü finansal yapısının olmasının, iş devamlılığı adına çok önemli bir nokta olduğu tespitini yapan Çıtmacı, müşterilerin aldıkları hizmet kapsamında yalnızca kiralama fiyatının değil, kiralama fiyatına dahil olan hizmet koşullarının da doğru analiz etmeleri gerekliliğini vurguladı. Sürdürülebilir bir iş birliğine ve en önemlisi de şeffaflığa ve güvenliğe dikkat etmenin çok önemli olduğuna işaret eden Çıtmacı, “Araçların bakım ve onarımlarının her markanın kendi yetkili servisinde yapılıp yapılmadığını, orjinal yedek parça tedariği sağlanıp sağlanmadığını, sigorta kapsamını önceden araştırarak, onaylamalarının çok önemli olduğunu, aksi durumda dönem içi ek maliyetleri ile karşılaşabililer” dedi. 

En çok göz ardı edilen noktanın, bir aracın toplam sahip olma maliyeti olabildiğini dile getiren Çıtmacı, dönem başında daha uygun kiralama fiyatına sahip olduğu düşünülen bir aracın dönem sonundaki maliyetinin yakıt tüketimiyle çok daha yüksek olabildiğini, dolayısıyla kiralama sürecinin uzun bir birliktelik olarak düşünülmesi gerektiğini ve gerçekten güvenilir bir partner seçilmesi gerektiği görüşünü bildirdi.