Häfele Türkiye, tasarımlarıyla KOBİ'leri dünyaya açıyor
Birçok yeni tasarımı KOBİ'lere ürettirdiklerini bildiren Häfele Türkiye İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, "Türkiye'de 20'nin üzerinde KOBİ bizim aracılığımızla uluslararası marka olma yolunda hızla ilerliyor" dedi. (Ömer Türkdönmez)
ÖMER TÜRKDÖNMEZ
Temelleri 1923 yılında Almanya'da bir hırdavat dükkânı olarak atılan Häfele, bugün 150 binin üzerindeki ürün seçeneğiyle dünyanın en büyük ve en modern ‘hırdavatçısı' olarak tanınıyor.
Türkiye'de ise 18 yıldır mobilya ve kapı aksesuar ve donanımları alanında hizmet sunan Häfele Türkiye, küresel Häfele zincirinin tüm dünyadaki 37 şirketi arasında en büyük ikinci şirketi konumunda. Türkiye, aynı zamanda küresel Häfele Grubu'nun faaliyet gösterdiği 150 ülke arasında en yüksek ciroya sahip 5'inci ülke olarak sıralanıyor. Häfele ekosisteminin dünya çapında cirosu ise 1.3 milyar euronun üzerinde…
4 ülke Türkiye'ye bağlandı
KKTC'de yapılan basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Häfele Türkiye ve Bölgesi İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, Häfele zinciri içinde Türkiye'nin ayrı bir yere sahip olduğunu vurguluyor. Uytun, "Türkiye'deki hızlı büyüme, dünyanın da dikkatini çekiyor. Geçtiğimiz yıllarda Häfele ağı içinde belki de bir ilk yaşandı ve aralarında Gürcistan, KKTC, Irak ve Suriye'nin bulunduğu 4 ülke Türkiye'ye bağlandı" diye konuştu.
Uytun, içinde bulundukları sektörün, ekonominin tüm alanlarına dokunan bir niteliğini olduğunu belirterek, onlarca farklı sektörden çok sayıda KOBİ ile çalıştıklarını söyledi. Portföylerindeki ürünlerinin tasarımı ve çizimlerinin şirket bünyesinde yapıldıktan sonra üretimini Türkiye'deki KOBİ'lere yaptırdıklarını belirten Uytun, "Yani KOBİ'leri hem büyütüyoruz hem de küresel gücümüz sayesinde dünyaya açıyoruz. Bu konuda çok başarılı örnekler var; Türkiye'de 20'nin üzerinde KOBİ bizim aracılığımızla uluslararası marka olma yolunda hızla ilerliyor" açıklamasını yaptı.
Yarının Çin'i Türkiye olacak
Häfele Türkiye olarak geliştirdikleri Häfele Concept'in 2019 yılında dünyada çok sayıda ülkeye yayılacağını belirten Hilmi Uytun şunları söyledi:
"Tasarladığımız Tedarikçi Geliştirme Programı ile Türkiye'deki KOBİ'leri, sadece ülkemiz Häfele dünyasına değil aynı zamanda bütün dünyaya malzeme üretecek kalite ve disipline ulaştırmaya çalışıyoruz. Otomotiv ve tekstilde yaşanan bu üretim hamlesini aslında biz de kendi sektörümüzde üstleniyoruz. Bunun için de özel danışmanlar tuttuk ve gerçekten çok olumlu sonuçlar alıyoruz. Ben ülkemiz için şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim: Yarının Çin'i Türkiye olacak. Türkiye olarak dünyanın üretim merkezi olabiliriz" dedi.
Kira ve satışı hızlandırıyor
Türkiye'de konut sektörünün hızlı bir dönüşüm içinde olduğunu belirten Uytun, "Artık konut anlayışı değişti. Dün ‘lüks' olarak görülen birçok unsur insan hayatının vazgeçilmezi haline geldi. Lokasyondan bağımsız olarak insanlar evin içinde kullanılan malzemeye, hayatına katacağı değere ve sağlığına dikkat ediyor. Konut içinde yapılacak yenileme çalışmaları, konutun kiralanması ya da satılmasını ciddi biçimde hızlandırıyor. Buna göre, kiraya sunulan evlerde 3 kira bedeli; satışa sunulan evlerde ise istenen bedelin yüzde 3'ü ev yenilemeye ayrıldığı zaman, söz konusu dairelerin yüzde 70-80 oranında daha hızlı satıldığını ya da kiralandığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Kentsel değil, evsel dönüşüm
Geçen yıl toplam büyüklükleri 100 bin daireye denk gelen çok sayıda projenin örnek dairesinde yer aldıklarını bildiren Uytun, "Bu sayının 2019'da daha da artmasını bekliyoruz, çünkü örnek dairesine girdiğimiz projelerden çok olumlu dönüşler alıyoruz. Özetle belki kentsel değil ama kesinlikle ‘evsel dönüşüm'e imza atıyoruz. Hafele Concept'i konuta 'ince ayar‘ ya da 'Midas dokunuşu'yla değer katan bir kavram olarak tanımlıyoruz" yorumunu yapıyor ve şöyle devam ediyor:
"Bize en çok yöneltilen sorulardan biri şu; Hafele Concept ile bir konut tasarlanması durumunda maliyetler ne kadar artar, çözümleriyle dizayn edilen bir konutun maliyeti ne kadar? Burada net bir tutar vermektense ortalama bir rakam telaffuz etmekte yarar var. 20 bin TL ile 30 bin TL arasındaki bir rakamdan söz ediyoruz. Ancak bu rakamlar hem evin daha hızlı ve yüksek fiyatla kiralanmasını sağlıyor hem de satış fiyatını artırıyor."
Perakendede de büyüyor
Hafele Concept'in, emlak sektörünün önemli oyuncularıyla yapılan iş birliği sonucunda artık perakende kanalında da tercih edildiğini sözlerine ekleyen Hilmi Uytun "Türkiye çapında sayıları 80'i bulan Kalite Noktalarımız ve Hafele Concept üretici iş ortaklarımız aracılığıyla koleksiyonlarımız konutlarda da hayata geçiyor. Böylece projeler dışında tekil konut kiralama ve satışlarında da fark yaratıyoruz. Ayrıca üretici iş ortaklarımızın mağazalarının içindeki Hafele Concept deneyim alanları ile nihai tüketicilere daha çok noktada ve daha hızlı ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
Küçük bir dolaba 50 ayakkabı sığdıran concept
Şirket olarak iki yıllık bir çalışmanın sonucunda Häfele Concept'i geliştirdiklerini ifade eden Hilmi Uytun, şunları söyledi: "Proje konutların mutfak, banyo, giyinme alanı, vestiyer ve kapılarına yönelik çözümler sunuyoruz. Konut konusunda ailede en belirleyici kişi kadın. Kadının en çok önem verdiği konu ise renk uyumu, kullanışlılık ve şıklık. Biz, Häfele Concept ile tasarlanan evlerde tüketicinin yaşam deneyiminin tamamına dikkat ediyoruz. Örneğin, mutfakta bel seviyesinin altındaki tüm dolapları dışarıya çekilebilir hale getiriyoruz. Çünkü veriler, bel ağrısı çekenlerin büyük kısmının kadın olduğunu gösteriyor. Häfele ile tasarlanan evlerde kimse dolabı açmak için iki büklüm olmuyor. Mobilyalara ışık ve müziği entegre ettik. Küçük bir dolaba 50 ayakkabı sığdıran ve sık sık ayakkabı kaybetmenizi önleyen çözümler geliştirdik. Giyinme odalarında her ürüne özel bir alan tasarladık. Artık çoraplarınızı ve kravatlarınızı düzgün şekilde ve fazla yer kaybetmeden koyabileceğiniz çekmeceler var."
40 metrekarelik alanda 80 metrekarelik yaşam standardı
"Häfele Concept ile Türkiye'de konut sektörünü değiştiriyoruz" diyen Hilmi Uytun, büyük şehirlerde arsa maliyetleri arttığı için konutların metrekarelerinin küçüldüğünü ama ihtiyaçların azalmayıp arttığına dikkat çekiyor. Küçülen ailelerin, rahat edebilecekleri küçük evlerin arayışı içinde olduklarını kaydeden Uytun, "Geliştirdiğimiz bu model sayesinde hareketli mobilyalar aracılığıyla 40 metrekarelik bir konutta 80 metrekarelik bir yaşam alanı algısı oluşturabiliyoruz. Büyük evlerde ise konutlardaki işlevselliği artırarak lüks algısının zirveye çıkmasına katkıda bulunuyoruz. Bu tür çözümlerimiz o kadar ilgi gördü ki, beklediğimizin çok üzerinde bir talep patlaması ile karşı karşıya kaldık. Deyim yerindeyse dar alanda kısa paslaşmalarla konut geliştiricilerinin işini kolaylaştıran ve aynı zamanda son kullanıcıyı memnun eden çözümlere imza atıyoruz. Yani eskiden tek tek kapı kolu, menteşe, dolaplar için kendinden kapanan mekanizmalar üretip pazarlarken şimdi sistemi satmaya başladık. Hem müteahhide katma değer yarattık hem de tüketici memnuniyetini artırdık" şeklinde konuştu.