Liderlik hedefleyen Uludağ Enerji dijitalleşmeye odaklandı

Sürdürülebilirlik alanında liderlik hedefleyen Uludağ Enerji Grubu, İş Sağlığı ve Güvenliği, Çevre, Müşteri Deneyimi ve Toplum Katılımı başlıkları altında çalışacak. Dijitalleşmeye odaklanacaklarını belirten Uludağ Enerji Grup Sürdürülebilirlik Direktörü Özgür Öztürk, “Ülkemizin 2053 net sıfır emisyon hedefine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da 5 milyonu aşkın nüfusa enerji dağıtım ve perakende hizmetlerini sağlayan Uludağ Enerji Grubu, sürdürülebilirliği iş süreçlerine entegre etme doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor.

UEDAŞ ve Uludağ Elektrik şirketleri aracılığıyla öncelikli olarak insanı her anlamda ön planda tutarak çalıştıklarını belirten Uludağ Enerji Grup Sürdürülebilirlik Direktörü Özgür Öztürk, “Sürdürülebilirliği kurum içinde organizasyonun bütünleşerek tek yöne koşması, çalışan motivasyonu ve bağlılığın artması, yeteneği çekmek, kurumsal yönetimi güçlendirmek için çok güçlü ve kıymetli bir araç olarak görüyorum. Kurum dışında ise başta müşterilerimiz, toplum, yatırımcılar ve finans kurumları olmak üzere tüm paydaşlarla aramızda güçlü ve kalıcı bir güven oluşturmanın en etkili yolu olduğunu düşünüyorum” dedi.

İlk sürdürülebilirlik raporu 2024’te yayınlanacak

 Uludağ Enerji Grubu olarak tüm planların sürdürülebilirlik alanında lider olma vizyonu doğrultusunda yapıldığının altını çizen Özgür Öztürk, “Hedeflerimizi İş Sağlığı ve Güvenliği, Çevre, Müşteri Deneyimi ve Toplum Katılımı olmak üzere dört ana başlık altında oluşturduk.

İşle ilgili kaza frekansları, çevresel ayak izimizin azaltılması yönünde elektrik, su ve yakıt tüketimleri, müşteri temasında dijitalleşme oranı ve yazılı/sosyal medyada etkileşim sayısı gibi yıllık bazda takip ettiğimiz toplam 27 anahtar gösterge belirledik. 2024 yılında ilk kurumsal sürdürülebilirlik raporumuzu paydaşlarımıza ulaştırmayı hedefliyoruz” bilgisini paylaştı.

“Dijitalleşmeye yatırım yapmaya devam edeceğiz”

Enerji sektörü içinde özellikle dijitalleşmeye ağırlık vererek, bu alana yapılacak yatırımların devam edeceği bilgisini veren Öztürk, “EPDK tarafından desteklenen Ar-Ge projesi Dijital Olgunluk Modeli projesi kapsamında dijitalleşme seviyelerinin analizi süreci devam ediyor.

Bugüne kadar dijitalleşmede “müşteri ve deneyim” ile “saha ve şebeke operasyonları” alanlarına odaklandık. Birincisinde sosyal medya ve hedef kitle yönetimi, dijital varlık yönetimi, çağrı/etkileşim merkezi yönetimi ve vaka yönetimi konularında iyi seviyede olduğumuzu söyleyebilirim” diye konuştu.

“Veri ve teknoloji odağında ilerleyeceğiz”

 Gelecek dönemde dijitalleşme alanında gelişime devam edeceklerinin altını çizen Öztürk, “Odağımızı “veri ve teknoloji” ile “destek operasyonlar” alanlarına da genişleteceğiz. Ayrıca AR-GE ekibimiz ile hem ülke genelinde tüm elektrik dağıtım şirketlerinin (EDAŞ) katıldığı EPDK destekli projelere, hem de uluslararası platformda Ufuk Avrupa (Horizon EU) projelerine katılıyoruz.

Projelerin çoğu dijitalleşme ve teknolojik çözümleri odağına alarak elektrik dağıtım sistemlerinin gelişimini hedefliyor” ifadelerinde bulundu. Yenilenebilir enerji alanındaki yeniliklere ilişkin de değerlendirmede bulunan Özgür Öztürk, “Ülkemizin yenilenebilir enerjideki süratli atılımı ve halen taşıdığı büyük potansiyel ve fırsatlar ortada. ETBK tarafından deniz üstü rüzgâr enerjisi için aday YEKA sahaları belirlenmiş olmasını ve deniz üstü rüzgâr enerjisinde 2035’e kadar 5 gigavatlık kapasiteye ulaşılması hedefini heyecan verici buluyorum” dedi.

Elektrikli araç kullanımındaki artışın doğal sonucu olarak özellikle şehirlerarası güzergahlarda ve nüfus yoğunluğunun yüksek olduğu büyük şehirlerde yüksek hızlı şarj altyapısına olan ihtiyacı arttıracağını da vurgulayan Öztürk, “Hidrojenden enerji üretimi giderek daha fazla gündemde yer alacak: çoğunlukla ulaştırma, evsel ve endüstriyel ısıtma ve doğal gazın kullanıldığı alanların kulşlanımda ön planda olacağı ve 2035 yılından itibaren ihtiyacın hızla artış göstereceği öngörülmekte. Yenilenebilir kaynaklardan kendi enerjilerini üretmek ve tüketmek için oluşturulan, enerji verimliliğine doğrudan katkı saplayacak “enerji topluluklarını” da yakın zaman içinde daha sık duyacağımızı düşünüyorum”ifadelerinde bulundu.

“Sahada fark yaratacağız”

İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamaları ile sahada fark yaratılabilecegini söyleyen Öztürk, “Enerji sürekliliğini yaz kış, gece gündüz demeden sağlayan binlerce çalışanımızın akşam evlerine sağlıkla dönmesini her şeyden fazla önemsiyoruz. İşimizi yaparken toplumun güvenliğini gözetmek de bizim için son derece önemli. 2023 yılını İş Sağlığı ve Güvenliği Yılı ilan ederek “Güvenlik Yürüyüşü” programı başlattık” dedi.

“Kadın adaylara kapımız açık”

Saha şartlarına rağmen kadın istihdamında başarılı olduklarını belirten Öztürk, “Çalışanlarımız içinde kadın çalışan oranımız yüzde 35, kadın yönetici oranımız yüzde 25. Bu kasımızı daha da güçlendirmek için staj programlarında kız öğrencileri stajyer olarak yetiştirip mezuniyetten sonra istihdam etmek istiyoruz. Sahada çalışmak isteyen kadın adaylara da kapımız sonuna kadar açık” diye ekledi.

Yenilenebilire teşvik şart

Yenilenebilir enerji kullanımının teşvik edilmesi, çocukluk çağından itibaren tasarruf ve verimlilik bilincinin oluşması için proje geliştirdiklerini belirten Öztürk, “Enerji Danışmanım projesi ile vatandaşları tüketim alışkanlıklarını değiştirmek yönünde bilinçlendiriyor, işletmelere ve farklı müşteri gruplarına ziyaretler yaparak alacakları küçük önlemlerle nasıl tasarruf sağlayacaklarını anlatıyoruz” diye konuştu.