Proje finansmanında bankalar, ikinci yarıda daha hızlı koşacak
Bu yılın 6 aylık döneminde 4 milyar dolarlık işleme imza atılırken üçüncü çeyrekte hacim 2.5 milyar dolar oldu.
Ece CEYHUN
Şimdiye kadar enerjiden güç alan proje finansmanında, bu yıl büyümenin motoru alt yapı ve otoyol projeleri oldu. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, bu yıl sektördeki toplam hacmin yaklaşık 11 milyar dolar olacağını öngörürken “Tamamlanan projelerin yüzde 70’i de alt yapıdan gelecek” dedi. Bu yıl ilk yarıda referandumunda etkisi ile nispeten yavaşlayan yatırımların proje finansmanına birebir yansıdığını aktaran Edin, haziran itibariyle işlerin hızlandığını belirtirken “İkinci yarıda, ilk yarının açığı kapanacak” diye konuştu.
Son imzaları 2018’e kalsa da yılın son çeyreğinde masada Çanakkale Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu finansmanı olacak. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Edin, önümüzdeki 2 yıllık süreçte belli bazı büyük kamu projelerinin dışında proje finansmanının daha orta ölçekli projeleri de kapsayacak şekilde gelişmesini ve piyasa şartları mümkün kıldığı ölçüde refinansmanın artacağı öngörüsünde bulundu.
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin ile proje finansmanında gelinen son noktayı konuştuk. Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre Türk bankalarının proje finansmanı büyüklüğü 80 milyar doları geçti. Bu yılın ilk 6 ayında verilen kredi miktarı ise 4 milyar dolar oldu.
Bu rakamın 3.2 milyar doları yeni işlerden, 800 milyon doları ise refinansmandan geldi. Ebru Dildar Edin, “Yeni işler ağırlıklı olarak alt yapı projeleriydi. Bunun da büyük bölümü otoyollardı. Bu sene ilk yarıda 2 milyar dolarlık otoyol projesi finanse edildi. Kuzey Marmara Otoyolu’nun 700 milyon dolarlık bir köprü kredisi bu hacmin içerisinde. 4 milyar doların 1 milyar doları ise satın alma işlemlerinde kullanıldı. 2016 yılında enerjide 6 milyar dolarlık finansman yapılırken bu sene ilk 6 ayda rakam 800 milyon dolara geriledi.
Enerjide ağırlıklı olarak refinansmanlar gündem oldu. İlk 6 aydan sonra tekrar bir hareketlenme başladı. 2 aylık dönemde Antalya Havalimanı’nın refinansmanı ve İkitelli PPP hastane projeleri dahil 2.5 milyar dolarlık finansman daha kapatıldı” dedi.
Geçen sene toplam kapatılan proje finansmanının boyutu 16 milyar dolardı. Bu sene ilk yarıda kapatılan finansmanın boyutu ise 4 milyar dolar. Rakamlar geçen yılın altında ilerliyor. Edin, rakamsal beklentilerini anlatırken şu değerlendirmeyi yaptı: “İkinci yarıda bir kısmı refinansman olmakla beraber 7 milyar dolarlık bir hacim daha olacağını öngörüyoruz. Yılı toplam 11 milyar dolarlık bir hacim ile kapatırız diye düşünüyoruz. İhalesi bu yıl yapılan finansmanı 2018 yılında kapatılacak projeler var. YEKA’lar, bu senenin sonu ama muhtemelen gelecek senenin başına kalabilecek Kuzey Marmara Otoyolu, Çanakkale Köprüsü, hastaneler derken 2018 yılında şimdiden öngörebildiğimiz hacim 15 milyar dolar civarında.”
"Yılın en iyi dönemi son çeyrek olacak"
Yıllık rakamlar karşılaştırıldığında Türkiye’de yapılan proje ve yapılandırılmış finansman hacmi 2015 yılında 34.6 milyar dolardı. Köprü kredileri ve refinansmanlar hariç söz konusu yılda 23.5 milyar dolarlık yeni finansman sağlanmıştı. 2016 yılında ulaşılan toplam rakam ise 16.2 milyar dolar.
Edin, 2015 yılını o dönemde yapılan projelerin de etkisiyle ulaşılan 34.6 milyar dolarlık hacmi ‘harika yıl’ olarak nitelendirerek, “Bu sene sonu için beklediğimiz ise 11-13 milyar dolar aralığı. Bu gerilemede hem bölgesel gelişmeler, hem referandumdan hem de daha önceden yola çıkılmış büyük işler dışında, yatırım iştahının azaldığını gözlemledik. Yatırımcı önünü net görmeden harekete geçmek istemiyor. Ama yılın ikinci yarısının, ilk yarıdan daha iyi gittiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Haziran sonuna kadar 4 milyar dolarlık hacim oluşurken o günden ağustos sonuna kadar geçen sürede ciddi bir hareketlenme oldu; Antalya Havalimanı’nın refinansmanı ve İkitelli PPP hastane projeleri dahil 2.5 milyar dolarlık finansman daha kapatıldı. Bu rakamın da sadece 400 milyon doları refinansmandı. Bu yılın son çeyreği, yılın en iyi çeyreği olacak ve daha hızlı geçecek. Yılı son çeyrek kurtaracak” diye konuştu.
"2015 gibi bir hareketi 2020 ve sonrası görürüz"
‘Proje finansmanı için 2015’ten sonraki harika yıl ne zaman gelir?’ dediğimizde ise Edin, “2018 ve seçim yılı 2019 için böyle bir beklentimiz yok. Seçim yıllarında geleneksel olarak yavaşlama oluyor. 2020 ve sonrası için bu konuşulabilir. Ama bu hacimlere ulaşabilmek için sadece özel sektör değil kamunun da büyük projelerinin devrede olabilmesi gerekiyor. 3. havalimanı devreye girer o dönemde de piyasa koşulları orada bir refinansmanı mümkün kılarsa farklı hacimler konuşuyor oluruz” açıklamasını yaptı. 3. Havalimanının finansmanı 4.5 milyar euroydu.
Çanakkale Köprüsü’nün finansmanında Kore Eximbank ilgisini daha önce ifade ederken Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, “Daha önce yapılan otoyol finansmanlarında yabancı bankaları çok görmedik. Sadece Deutsche Bank, Gebze-İzmir otoyolunun finansmanına katıldı. Şimdi, Çanakkale Köprüsü’nün 2.5 milyar dolarlık finansman için Kore Eximbank yüzde 50’sine kadar kaynak sağlama konusunda niyet beyan etti. Kalan yüzde 50 için Türk bankaları katılacak. Eylül ayında bir araya geleceğiz. 2018’in ilk çeyreğinde son imzaları atmak için zaten zamanlama olarak eylülde harekete geçmeye ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
Edin, Türk müteahhitlerin, yabancı yatırımcıların ‘zamanında yetişmez’ dediği her bir otoyol ve alt yapı projesinin altında başarıyla kalktığına da değindi.
"Satın alma ve birleşmelerin finansmanında ibre fonlarda"
Edin, bu yıl hacimlerin düşük seyretmesinde satın alma işlemlerinde finansman tercihinin kredi yerine özel sermaye fonlarından yana kullanılmasının da etkisi olduğunu belirtti. 2018’de satın alma ve birleşme işlemlerinde banka kanalının da kullanılabileceği işlemlerin olma ihtimalini de değerlendiren Edin, burada da enerji sektörünün ön plana çıkacağını düşünüyor.
Edin bu nedenle enerji portföylerinde bir konsolidasyon beklediklerini söyledi. Edin şöyle devam etti: “Sadece yerli-yabancı değil, yenilenebilir enerji portföyü olan yatırımcı ile termik portföyü olan yatırımcılar arasında sinerji oluşturabilecek birleşme hareketleri de görebiliriz. Fiyatlamalardan dolayı bir çok proje zorlanıyor. Yurt dışından iyi bir fırsat olduğunu görüp borç yükünden kurtulmak isteyen firmalara kaynak aktarıp yatırım yapmak isteyenler çıkabilir. Bazı yatırımcılar da gelmeye başladı. Bir işlem olduğunda hemen diğer fonlarında o pazarda ne olup bittiğine, bir fırsat olup olmadığına bakmaya başlıyor.”
"Garanti, yüzde 10-15’lik pazar payını korur"
Garanti Bankası’nın proje finansmanında kredi bakiyesi ise 13 milyar dolar civarında seyrederken Genel Müdür Yardımcısı Edin, “Biz banka olarak yaklaşık 15-20 seneden beri büyük projelerin finansmanını yapıyoruz. Dolayısıyla artık her yıl geri ödemelerimiz var. Bu sene geri ödemeler nedeniyle büyümemizin yıllık yüzde 3-5 aralığında kalacağını hesaplıyoruz. Bizim her sene yeni işlerde pazar payımız yüzde 10 ile yüzde 15 aralığında değişir. Bu sene de aynı miktarda olacağını hesaplıyoruz. Dolayısıyla sektörün 11-13 milyar dolarlık yapacağı hacimde bizde 1-1.5 milyar dolarlık yeni iş almış olacağız. Sürpriz bir satın alım çıkar ve finansmanını konuşuyor olursak zaten bu rakamlar değişir” dedi.
Garanti’nin mevcut portföyünde yenilenebilir başta olmak üzere enerjinin payı yüksek seyrederken, yeni gelen işlerde alt yapı ve otoyol kredileri ağırlıklı.
"PPP’lerde yabancıların iştahı açık ve rekabetçiler"
PPP projelerinde kurulan finansman modelini de ‘çok iyi’ bulan Edin, “Öyle ki sadece Türk bankaları değil, yabancı bankalarda bu finansmanlara katılıp ağırlıklı finansmanına katılmaya başladılar. İlk defa proje finansmanında yabancı bankaları gördüğümüz işler PPP modeli ile yapılan hastane finansmanları oldu. Bu projelerde vadeler 18 yıla kadar çıktı. Yabancı bankalar PPP finansmanını Hazine riski olarak görüp, değerlendiriyorlar. Bunun içinde fiyatlama da çok rekabetçi hareket ediyorlar. Onların fonlama maliyeti de yatırımcı açısından daha makul noktaya geliyor” bilgisini paylaştı. Edin, son 3 yılda PPP ile yapılan hastane projelerine sağlanan finansmanın boyutunun da 7.5 milyar euroya ulaştığını kaydetti.
Bankaların proje finansmanı sağlayabileceği bir başka alanında demiryolu olabileceğine işaret eden Edin, “Sanayinin büyük bir ihtiyacına da cevap verilmiş olabilir” dedi.
PPP modelinin önümüzdeki dönemde okul ve cezaevlerinin yenilenmesi noktasında da kullanılabileceğini belirten Edin, “PPP modeliyle yapılan hastane finansmanının bundan sonra 3-4 milyar euro daha gelir. Cezaevi ve okul PPP’leriyle boyut 15 milyar euroya kadar yükselebilir” diye konuştu.
"YEKA’ların finansmanı 2018’e kalır"
Enerji piyasasında yaşanan arz fazlası, fiyat dengesizliği gibi sorunların işin finansman tarafına da yansıdığını hatırlattığımızda ise Edin, “Mevcut yatırımcılar önceliklerini yeni projelere değil, ellerindeki mevcut projelere verdiler. Milli enerji programı kapsamında bizim çok önemsediğimiz Güneş YEKA ve Rüzgar YEKA ihaleleri sonuçlandı. Bu projelerin finansmanlarının tamamlanması bu yıl değil 2018’i bulacaktır. Diğer projelerden farklı olarak bu ihalelerde üretimlerin Türkiye’de yapılması şartı vardı. O yüzden önce üretim yapılacak tesisin kurulması, fizibilitesi, mal tedariki yapıldıktan sonra YEKA’larda bankalarla proje finansmanı için görüşülüyor olacaktır. Güneşte 2018 ilk çeyrekte, rüzgar ise ikinci çeyreğe kalabilir” diye konuştu.
Sürdürülebilir olmayan projeye onay yok
Ebru Dildar Edin, proje finansmanında sürdürülebilirliğin önemini anlatırken bir örnekte verdi. Güney Ege’de 2 HES’in fizibilitesini yaparken dünyadaki iklim değişikliği nedeniyle o bölgedeki su akımının azalacağını fark ettiklerini aktaran Edin, “Her şeyden önce kendi geleceğimiz, dünyanın geleceği için çalışmamız lazım” dedi ve ekledi: “Bunun üzerine proje sahiplerine ‘siz bu HES’i yapacaksınız ama iklim değişiklikleri nedeniyle su akımları değişiyor, dolayısıyla proje kendisini ödeyemeyecek noktaya gelecek’ dedik. Fizibilite sonrasında projenin yapımından vaz geçildi.”
7-8 banka sürdürülebilir finansman ilkelerine imza atacak
Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ve Global Compact Türkiye yönetim kurulu başkan yardımcısı olan Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, 7 – 8 bankanın yakın bir zamanda Global Compact Türkiye’nin hazırladığı ve sürdürülebilir finansman çerçevesinde bankaların finansman sağlarken uyacağı bazı ilkelerin yer alacağı bir bildirgeyi imzalayacağını da kaydetti.
Toplantının eylül ayı sonunda yapılacağını da söyleyen Edin, toplantı kapsamında ilgili tarafl arın katılacağı bir de forumun yapılacağını belirtti.
Finansal ürünler çıkartmak istiyor
Bu sene bir finansal ürün çıkartmak istediklerini de kaydeden Ebru Dildar Edin, enerji verimliği konusuna odaklanarak bu işin geniş kitlelerce finansmanını sağlama konusunda çalıştıklarını aktardı. Edin, burada ürün bir tarafında belediyeler başta olmak üzere kamunun da olması noktasında araştırma yaptıklarını anlattı. İşin sadece kredilendirme değil, banka açısından yeni fonlama kaynağı yaratılması noktasında da çalıştıklarını aktardı. Edin, “Biz Türk bankaları olarak verdiğimiz bu kredileri bilançolarımızda tutuyoruz. Halbuki yabancı bankalar önce bu krediyi veriyorlar. Ardından bankalar dışında başka yatırımcılara satıyorlar. Bununla ilgili bir ekip kurduk. Yabancı bankalara, nitelikli kurumsal yatırımcılara satışını değerlendireceğiz. Böylece bu kredilere hareket getirmiş olacağız. İkincisi de bono çıkartmak. Bono ihracı şimdiye kadar sadece 2 projede kullanıldı. Bir projenin yatırım dönemi tamamlandıktan sonra farklı yatırımcıların ilgisini çekebileceğimiz bono ihraçları yapabiliriz. Ama bunun da mevzuat ve piyasa şartlarına bağlı olduğunu söylemek lazım” ifadelerini kullandı.