Puratos, ekşi mayalı ekmek pazarını büyütecek

Dünya Ekmek Günü ile Ekşi Maya Kütüphanesi’nin 10’uncu yaşını kutlayan Puratos, ekşi maya pazarı yaratacak. Şirket, 2025 yılına kadar ekşi mayalı ekmeğin pazarda yüzde 1’lik bir pay almasını hedefleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başak Nur GÖKÇAM

Ekmekçilik, pastacılık ve çikolata sektöründe 104 yıldır hizmet veren Puratos, tarihi M.Ö. 3000 yıllarındaki antik Mısır uygarlığına kadar uzanan ekşi mayalı ekmeğin eski değerini yeniden bulması için çaba gösteriyor. Puratos, 16 Ekim’de Ekşi Maya Kütüphanesi’nin 10. yaşını ve Dünya Ekmek Günü’nü bir arada kutladı.

30 ülkeden 145 ekşi maya

2013 yılında Belçika St. Vith’de Puratos tarafından kurulan Ekşi Maya Kütüphanesi’nin dünyada bir ilk ve tek olduğunun altını çizen Puratos Türkiye Pazarlama Başkan Yardımcısı Şeyda Uncu, “Ekşi Maya Kütüphanesi ile dünyanın dört bir yanındaki geleneksel ekşi mayaların biyoçeşitliliğini korumayı, bu ekşi mayaların gelecek nesillere aktarılmasını sağlamayı amaçlıyoruz. Bugün kütüphanemizde 30 farklı ülkeden 145 ekşi maya yer alıyor. Kütüphanemizde Türkiye’den ise 4 maya bulunuyor” dedi.

Ekşi mayanın Anadolu ekmek kültürünün önemli bir parçası olduğunu anlatan Prof. Dr. Zafer Yenal ise Ekşi Maya Kütüphanesi’nin aynı tohum bankaları gibi ekşi mayayı gelecek nesillere aktarmak, tüm insanlığın kültürel ve doğal mirasına sahip çıkmak, sürdürülebilirliğe katkı yapmak için çok önemli bir girişim olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Yenal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye kişi başına en çok ekmek tüketen ülkeler arasında.

O yüzden aslında ekmeğin kalitesi, besin değeri, doyuruculuğu çok önemli genel sağlık düzeyi açısından. Ama kaliteye baktığımızda ekmeğe hakkını tam olarak veremiyoruz. Çünkü nicelik niteliğe denk düşmüyor. Kaliteli, besleyici, erişilebilir ekmek çoğalmalı. Bu da ancak ekşi mayalı ekmeğin üretimini ve sürdürülebilirliğini artırmakla mümkün”

Ekşi maya yerini ticari kaygılara bıraktı

 Ekmek ve ekşi mayanın anavatanı olarak tarihte Anadolu coğrafyasının öne çıktığının altını çizen Prof. Dr. Yenal, “Çünkü burası tarımın ve yerleşik hayatın ilk başladığı yerler. Şanlıurfa Göbeklitepe kazılarında arkeologlar bu yönde birçok bulguya rastladı. Ekmek geçmişte hep mayayla birlikte var oldu. Büyük şehirlerde de Anadolu’daki köylerde, kasabalarda da.

Ekşi hamur mayasının yanı sıra nohut, ekşi ayran, çiçek, patates mayası da sıklıkla kullanılan maya cinsleri arasında. 1950’lerle başlayan sanayileşme, kalkınma ve şehirleşme sürecinde giderek ‘çarşı ekmeği’ daha çok satılır oldu. Bu süreçte verimlilik kaygısıyla ekşi maya yerini ticari mayalara bıraktı. Ekmeklerin besleyici değeri, doyuruculuğu, doğallığı da buna paralel olarak azaldı” dedi.