Sildiği tahtalara adını yazdıracak

Borsa İstanbul’a kote şirketler kervanına Mis Group da katılmaya hazırlanıyor. Ama diğer şirketlerden farklı olarak Mis Group borsa koridorlarına aşina bir şirket

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

julide-002.jpg

1992 yılında Borsa binasının temizliğini yapan, hisse senetlerinin yazıldığı eski usul tahtaları tinerle temizleyip ertesi güne hazır eden bir anlamda Borsa’nın tozunu yutan Mis Group, şimdi hisselerini borsada halka açmaya hazırlanıyor. Mis Group Yönetim Kurulu Başkanı Cevat Turan, bugün temizlik, güvenlik ve bina yönetimi hizmetleri veren şirketin, gayrimenkul ve turizm sektörünün gelişimine paralel olarak, her yıl ortalama yüzde 30 büyüdüğünü söyledi. Turan, binlerce kişiye iş olanağı sunan şirketin artık yeni bir sıçrama yapmak için yeniden Borsa koridorlarına dönmeye hazırlandıklarını anlattı. 

Bugün şirketin 26. yılını kutlayan ve Borsa İstanbul’a kote olmak için çalışan Cevat Turan, 1988 yılında Sultanahmet’te avukatlık bürolarının temizliğini yaparak işe başlamış. Turan, neden halka açılmaya karar verdiklerini ise şu şekilde ifade ediyor: “Bu şirketin emek yoğun bir büyüme hikayesi var. Bugüne kadar sermaye birikimini küçük küçük yaparak şirketi buraya taşıdık, bundan sonra da sermaye ve işletme gücümüz ile bu hikayeyi taçlandıralım bakalım ne oluyormuş.” 

Cevat Turan, 1966 doğumlu. Şirketin kuruluş öyküsünü anlatmaya başlarken de ilk cümle “Üniversite mezunu bile değilim” diyor ve ekliyor: ''Fakat çok yoğun emek vererek bu şirketi kurdum. Gençlik yıllarında Ankara’da bulundum, daha sonra ise İstanbul’a geldim. Sultanahmet’te 3-4 metrekarelik bir ofis kiralayıp bir eskiciden Simtel marka elektrik süpürgesi alarak avukat bürolarını temizlemeye başladım. Gece orada yatıyor, gündüz ofis olarak kullanıyordum. 1 yıl boyunca tek başıma çalıştım. Elimde bez cam sildim, yerleri süpürdüm. Sonra yavaş yavaş işler büyüdü ve personel almaya başladım. Önce Emlak Bankası ardından Ziraat Bankası’nın bazı şubelerinin işlerini aldım. 1992 yılında İstinye’deki Borsa binasının temizlik işini alan Turan, “Komple temizlik yapıyorduk. Hisse senedi fiyatlarının yazılıp silindiği tahtaları ‘tiner’le siliyorduk. Şimdi ise Borsa İstanbul’da halka arz için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Yatırımcıların bize inanmalarını istiyoruz. Bu şirketi geleceğe taşımak istiyoruz. Başarımızı da yatırımcılarla paylaşmak niyetindeyiz” diye konuştu. 

Cevat Turan, halka açılmaya yönelik doğal süreçler yolunda giderse; vizyonel program doğrultusunda şirketin yüzde 30 hissesini temmuz ayı sonu gibi halka açmayı planladıklarını söyledi. Turan, “Şu anda bağımsız denetim çalışmalarımız sürüyor. Ardından da aracı kurumlarla görüşmeler yapacağız. Biz yüzde 30’luk bir halka arz düşünüyoruz. Ama bu konuda ve halka arz tarihi konusunda anlaşacağımız aracı kurum bizi yönlendirecek. Piyasa konjontrüne göre eylül ayı sonuna kadar opsiyonumuz var. Önemli olan SPK’dan onayı almamız. Gelişen İşletmeler Piyasası’na (GİP) halka arz için müracaatta bulunduk. Ben şirketime güveniyorum, 1 senede Ulusal Pazar’a çıkacağımızı umuyoruz. Bizim amacımız ortak satış yaparak cebimizi doldurmak değil. Şirketin işletme sermayesini güçlendirmek. 10 ila 20 milyon TL aralığında bir gelir bekliyoruz” diye konuştu. 2013 yılında toplamda 54 milyon TL ciro elde eden Mis Group’un 2014 hedefi 70 milyon TL. 2015 yılına kadar 118 milyon ciro ile 4 bin 250 kişiye iş olanağı sağlamayı hedefleyen şirketin ödenmiş sermayesi ise 5 milyon 300 bin TL. 

Rekabetin şekli değişti sermaye gücü devreye girdi Eroğlu İnşaat ve Ağaoğlu’nun projelerine hizmet eren Mis Group, güvenlik, temizlik ve entegre tesis yönetimi alanında 220 adet nitelikli proje yönetiyor. Şirket bugün itibariyle 12 bin konutun bulunduğu modern site ve yaşam alanlarına; yönetim, güvenlik, temizlik ve teknik hizmet veriyor. Sektörde 15 yıldır aynı müşteriyle çalışma istikrarını sağlayan yüzde 100 yerli tek Türk şirketi olduklarını söyleyen Cevat Turan, bağlı bulundukları sektörün desteklenmesine yönelik şunları söyledi: “Rekabet yaptığımız segmentteki rakiplerimiz uluslararası sermaye gücü olan 100 yıldan fazla dünyanın bir çok yerinde bu tür hizmetleri verme tecrübesi sahip, kendi markasını oluşturan ve sermaye gücünü elinde bulunduran şirketler. Geçmişte en iyi hizmeti yapan tercih edilebiliyordu, bugünkü gibi ücrete bağlı bir rekabet yoktu. Yabancılar Türkiye’de bu kadar faaliyet göstermezken, hizmet rekabeti yaparak mücadele edebiliyorduk. Ama bugün küresel ekonomi tüm Türkiye’nin kılcal damarlarına kadar girmiş durumda. En iyi hizmeti veren rekabet edemiyor artık. Müşteriye en uzun vadeli valörle finanse edebilenler, parasal gücü olanlar var olabilir. Yani rekabetin şekli değişti. İşletme sermayesi gibi güç devreye girmeye başladı. Artık büyük bir işletme sermayesi girdisi sağlama ihtiyacı var. İşte bu nedenle halka açılmaya karar verdik. Kar marjları istediğimiz seviyelerde değil. Artık başka argümanlara ihtiyaç hissediyoruz, başka çıkış noktaları yakalamak gerekiyor.” 

Halka arz üç koldan fayda sağlayacak 
Halka açılmanın kendilerine 3 ana koldan fayda edeceğini düşündüklerini de ifade eden Cevat Turan, bunları ise sermaye girişi, pazarlama faaliyetlerine katkı, kurumsallaşma sürecine yapıcı bir fayda olarak sıraladı. Turan, “Türk tüketicisinde yabancılara karşı bir sempati var. Yabancı ile çalışırsam mağdur olmam algısı oluşmuş durumda. Bizim de burada müşteri için farklı bir algı koymamız gerekiyor; ‘Ben devlet tarafından denetleniyorum, benim bilançolarım şeff af, faaliyetlerimi kamuya aydınlatma platformunda yayınlıyorum. Girip her an izleyebilirsiniz…’ Halka arzın şirketin takip edilebilirliği ve güvenlirliği bakımından da bir pazarlama etkisi yaratabileceğini düşünüyorum. Ayrıca şirket yönetenler olarak operasyonel olmaktan çıkıp EBITTA kavramlarıyla tanışmamız gerekiyor. Yani bur kurumsallaşma sürecine katkı sağlamasını bekliyorum. Halka arzı, rekabet edebilmek ve geleceğe şirketi taşıyabilmek için vizyonel bir program olarak görüyoroz. Ama olmazsa olmazımız değil. Bu süreç bize katkıda bulunur diye düşünüyoruz” dedi. 

Yabancılar ucuza almak istiyor 
2002 yılında Moskova’da temizlik ve güvenlik şirketi kurduğunu, fakat şahsi olarak gidildiğinde bu işin olamayacağını gördüğünü anlatan Turan, konuya yönelik şunları anlattı: “2 yıl faaliyette bulundum ama kriz nedeniyle kapattık. Gelin iş veririz diyen hiçbir firmanın, şirketi kurup iş isteyince öyle olmadığını gördük. Bu defa başka pazara yönelmemiz lazım. Kendiniz gitmeyecekseniz orada bir ortaklık kurmanız gerek.” Turan, geçtiğimiz yıl İtalyan bir şirket ile ortaklık için görüştüklerini fakat yabancıların Türk şirketlerini ucuza almaya çalıştıklarından yakınarak, “Piyasa yapıcılar Türk şirketlerine yazık etmesin, önünü açsın. Bu tür şirketler uluslararası şirketlerle rekabet edebilme gücünü toparlasın ve uluslararası arenada faaliyette bulunsun. Sadece Türkiye’de değil yurtdışına hizmet ihraç etme gücünü elde edelim. Onlar buraya gelebiliyorsa biz neden İtalya’ya gidip temizlik hizmeti yapmayalım?” diye konuştu.

Arz geliri ile 2 şube açacak, dışarıya açılacak 
2 bin 500 kişiye istihdam sağladıklarını dile getiren Cevat Turan, ağırlıklı olarak Marmara Bölgesi olmak üzere Ankara, Muğla, Antalya, Balıkesir ve İzmir’de faaliyet gösterdiklerini ifade ederek, halka arzdan elde edilecek gelir ile Ankara ve İzmir’de şube açmayı planladıklarını dile getirdi. ‘'İstanbul dışında başka bir şubemiz yok'’ diyen Turan, ayrıca Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere geleceği şüphe uyandırmayan turizm sektörünün canlı olduğu Kıbrıs’ta da otel tecrübelerini taşımak istediklerini ve Yunanistan, Azerbaycan ve Kuzey Irak’a da ortaklıklar yoluyla gidebileceklerini dile getirdi.