Türkiye sıçrama tahtası olabilir

Opel Avrupa Başkan Yardımcısı Volker Hoff "Özellikle Arap ülkeleri, Türkiye'nin komşu ülkelerinde birtakım gelişmeler oluyor. Onlara baktığınızda, Türkiye belki bir sıçrama tahtası veya platform o ülkeler için" diye konuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BURSA  - Opel Avrupa Başkan Yardımcısı Volker Hoff, büyüyen pazarlarda ve büyümek istedikleri pazarlarda yerlerini almaları gerektiğini, Bursa'da Tofaş ile yaptıkları anlaşma gereği Combo'nun üretilmesinin de aslında bu alanda atılmış bir adım olduğunu, belki ileride bunun daha farklı adımlarının atılacağını bildirdi.

Hoff, "Özellikle Arap ülkeleri, Türkiye'nin komşu ülkelerinde birtakım gelişmeler oluyor. Onlara baktığınızda, tabiki bu henüz kesinleşmiş değil ama, Türkiye belki bir sıçrama tahtası veya platform o ülkeler için. Çünkü o ülkelerde Türk hükümeti, Türkler çok daha yakın karşılanıyor, çok daha iyi ticaret imkanları var. Onun için böyle bir fırsatı da belki Türkiye üzerinden değerlendirmekte fayda olacak, o pazarlara mutlaka açılmamız gerekiyor" dedi.

Volker Hoff, Fiat ile yapılan işbirliği anlaşması doğrultusunda Tofaş'ın Kasım 2011'de Combo üretimine başladığını, yıllık 40 bin adetlik üretim hedeflendiğini hatırlatarak, kontrat ve işbirlikleriyle ilgili çok memnun olduklarını, bunun çok güzel ve pozitif bir gelişme olduğunu söyledi. Yeni Combo'yu geçen sonbahar aylarında Frankfurt Fuarı'nda tanıttıklarını, ardından da Kasım ayında üretim ve satışların başladığını belirten Hoff, şunları kaydetti:

"Gerçekten çok güzel ve kaliteli bir araç. Özellikle tabii ki işçiliği, kalitesi gerçekten bizi çok tatmin ediyor. Güzel ve memnuniyet verici bir araç. Bu projede tabiki yola çıkarken bizim için birkaç tane çok önemli nokta vardı. Bunlardan birincisi bu segment Türkiye için çok önemli. Ticari aracın da Opel markası için çok büyük bir önemi var, onun için de burada olmak bizim için çok büyük bir avantaj."

Hoff, Combo'nun Bursa'da üretilmesinin Türk ekonomisine de büyük katkı sağladığına dikkati çekerek, "Türkiye'de ekonomik olarak baktığınızda bilançolarda bir cari açık makası var. Biz bu arabanın yüzde 95'ini ihraç ederek, bu makasın kapanmasına katkıda bulunuyoruz. Baktığımızda Opel olarak da Türkiye'de operasyon yapan bir firmayız, ama üretilen 40 bin adetin yüzde 95'ini yurt dışına göndererek, artı bir katkımız var bu problemin çözülmesinde" değerlendirmesinde bulundu.


"Türkiye'de genişlemeyi hedefliyoruz"

"Şu anda yüzde 8-9 pazar paylarını elde ediyoruz binek otomobille, ama ticaride biraz daha zayıfız. Özellikle Türkiye'de üretilen bir aracın seçilmesi de bir faktördü. Türkiye'de bu alanda biraz daha genişlemeyi, büyümeyi ve pazar payımızı, hem de toplam pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz" diyen Hoff, Avrupa pazarının artık doyuma ulaştığını, örneğin bin kişi başına düşen araba miktarının 500 olduğunu, oralarda büyümenin gerçekleşebilmesinin çok mümkün olmadığını anlattı.

Geleceği planlamak için geriye dönüp, büyüyen pazarlara bakmaları gerektiğini, Türk pazarının da potansiyeliyle büyüme trendinde bir pazar olduğunu vurgulayan Hoff, bu çerçevede en iyi halinde bile stabil kalacak pazarlarda çok ağır işler yapmak yerine, büyüyen pazarlara odaklanıp, pazarla birlikte pazar paylarını da büyüterek büyüme hedefinde olduklarını dile getirdi.

"Türkiye belki bir sıçrama tahtası"

Hoff, Türkiye'nin yanı sıra komşuları ve Arap ülkelerindeki gelişmelere de dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Yeni pazarlar yaratmamız gerekiyor, bölgede de yeni yeni gelişmeler, açılımlar oluyor. Özellikle Arap ülkeleri, Türkiye'nin komşu ülkelerinde birtakım gelişmeler oluyor. Onlara baktığınızda, tabii ki bu henüz kesinleşmiş değil ama Türkiye belki bir sıçrama tahtası veya platform o ülkeler için. Çünkü o ülkelerde Türk hükümeti, Türkler çok daha yakın karşılanıyor, çok daha iyi ticaret imkanları var. Onun için böyle bir fırsatı da belki Türkiye üzerinden değerlendirmekte fayda olacak, o pazarlara mutlaka açılmamız gerekiyor Opel olarak.

Bu civardaki pazarlara mutlaka çıkmamız gerekiyor. Biz geçmişe baktığımızda hem ürün geliştirmede hem de bulunduğumuz pazarlarda üretimle başarabiliyoruz. Yani büyüyen pazarlarda, büyümek istediğimiz yerlerde olmalıyız. Bursa'da Tofaş ile yaptığımız anlaşma gereği Combo'nun üretilmesi de aslında bu alanda atılmış bir adım. Belki ileride bunun daha farklı adımları da atılacaktır. Şu anda biz sadece iş çalışmalarımızı yapıyoruz, ama bir baz olarak kullanmak, yani Türkiye'de yapılan işleri diğer pazarlar için bir baz olarak kullanmak. "

"Türkiye, Avrupa'da önemli üretim üslerinden birisi olabilecektir"

"Avrupa otomotiv sektörü" diye bir şeyin aslında olmadığını, Avrupa'da bazı ülkelerde hiç otomotiv üretimi bulunmadığını, Almanya ve İtalya'da ise birçok markanın üretimi olduğunu anlatan Hoff, Avrupa'da gruplaşmaların olduğunu ve pazarı bunların domine ettiğini belirtti. Hoff, Türkiye'de ise gerçekten çok güzel bir gelişim olduğunu ve bu gruplaşmalardan birisi olabileceğini ifade ederek, "Türkiye'de yapılan yatırım, gelişmeler ve şu anda sektörün bu alana verdiği önemle Türkiye'de bu gruplardan birisi ve söz sahibi bir nokta haline gelebilir, Avrupa pazarı için. Türkiye, Avrupa'da önemli üretim üslerinden, gruplarından birisi olabilecektir" dedi. Opel'in ürün anlamında çok önemli bir atağı olduğuna da değinen Hoff, ileriye dönük çok daha yeni ürünlerle bu atağın devam edeceğini sözlerine ekledi.

(AA)
 

Bu konularda ilginizi çekebilir