Yönetiminde kadın olmayan şirketler skandallara daha açık!
Endeks şirketi MSCI’nın dünyada 6 bin 500 şirket üzerinde yaptığı araştırmaya göre yönetim kurullarında daha fazla kadına yer veren halka açık şirketlerin rüşvet, yolsuzluk, hissedar savaşları gibi skandallar yaşama olasılığı çok daha düşük.
EVRİM KÜÇÜK
DIŞ HABERLER - Türkiye’de 2013 itibariyle toplam 427 halka açık şirketin yönetim kurullarında 3 bin 2 koltuk bulunuyor. Bu rakamın 2 bin 650’sini yüzde 88.3’ünü erkekler, 352’sini yani yüzde 11.7’sini kadınlar oluşturuyor. Türkiye’de bu sayının artırılması için kadın kollarından, STA’lardan sayısız çağrılar yapılıyor. Dünyada yapılan son araştırmalar bu çağrıların hiç de haksız olmadığını gösteriyor. Endeks şirketi MSCI’nın küresel çapta 6 bin 500 şirket üzerinde yaptığı araştırmaya göre yönetim kurullarında daha fazla kadına yer veren halka açık şirketlerin rüşvet, yolsuzluk, hisseder savaşları gibi skandallar yaşama olasılığı çok daha düşük.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan araştırmanın sonuçlarına göre, piyasanın geneline göre kadınların yönetimde daha fazla yer aldığı şirketlerde yönetim kaynaklı skandallara fazla rastlanmıyor. Raporda, “Kadınların yönetim kurulunda sahip oldukları koltuk yüzdesindeki artış ile daha iyi bir şirket yönetimi arasında doğru orantı bulunuyor” tespitine yer veriliyor. MSCI verilerine göre, piyasa değeri 25 milyar doların üzerinde olan ve yönetim kurulundaki kadınların toplam içindeki payı ülke ortalamasının altında kalan 12 şirket, son üç yılda diğer şirketlerin ortalamasından çok daha fazla yönetim sorunuyla karşı karşıya kaldı. Bu listedeki şirketler arasında 13 yöneticiden sadece 1’inin kadın olduğu Bank of New York Mellon, 29 yönetim kurulu üyesinden sadece 1’inin kadın olduğu vadeli işlemler borsası CME de var. Avrupa’dan Fransız finans kuruluşu Credit Agricole ve Finlandiyalı teknoloji şirketi Nokia da listedeki şirketlerden. Listedeki tanıdık bir diğer şirket ise Hindistan’ın devlerinden Tata Motors ve Reliance Industries.
MSCI kıdemli analisti Matt Moscardi, yaptığı değerlendirmede, “Bulgular, kadının az olduğu ya da hiç olmadığı yönetim kurulları, yatırım sermayesinin bir yolsuzluğa karışma olasılıyla karşılaşmak istemeyen yatırımcı için ‘kırmızı kart’ olmalı” diyor. Hermes Investment Management CEO’su Saker Nusseibeh de bu yoruma katılıyor ve ekliyor: “Yönetim kurullarında kadın varsa risk yoktur”.
Dünyada kadınların yönetim kurullarında oranı yüzde 17
MSCI Dünya şirketlerinde şu an yönetim kurullarındaki kadın sayısının toplam içindeki payı yüzde 17.3. ABD’ye bakıldığında S&P şirketlerinde bu oranın 2013 yılındaki yüzde 16.9 seviyesinden 2014’te yüzde 19’a yükseldiği görülüyor. Institutional Shareholder Services tarafından yapılan bir başka çalışma da ABD’nin büyük şirketlerinin yönetim kurullarında kadın sayısı giderek arttığına işaret ediyor. S&P 1500’de yer alan şirketlerde yapılan çalışmaya göre, en az 1 kadın yönetim kurulu üyesine sahip şirket oranı yüzde 81’e ulaştı. Bu oranı 2006 ylında yüzde 69 seviyesindeydi.
Sanayileşmiş ülkelerde yönetim kurullarında en az 1 kadın olan şirketlerde İskandinav ülkeleri başı çekiyor. İsveç, Norveç ve Finlandiya’da kurullarında en az 1 kadının olan şirket oranı yüzde 100 iken, Danimarka’da yüzde 96. Fransa, İtalya ve Belçika sırasıyla yüzde 99, yüzde 96 ve yine yüzde 96 ile bu açıdan en üst sıradaki diğer ülkeler. Bu oranın yüzde 80’inin üzerine çıktığı ülkeler Avusturya, Almanya, İrlanda, İspanya ve İngiltere. Hollanda’da söz konu oran yüzde 77 iken, Avustralya’da yüzde 70. Endüstrileşmiş ülkelerde en düşük orana sahip ülke ise yüzde 20 ile Japonya. Sanayileşmiş ülkelerde yönetim kurullarında en az bir kadına yer veren şirketlerin ortalaması yüzde 67 iken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 52’de kalıyor.
Bankacılıkta daha fazla kadın olmalı!
Kadınlar son yıllarda ‘erkeler kulübü’ olarak kabul edilen birçok sektörde varlığını artırıyor. Şu an hem dünyanın en büyük otomotiv gruplarından General Motors hem de bilişim sektörünün ağır topu IBM’in CEO’ları kadın. Önde gelen internet arama motorlarından Yahoo da bir kadına, Marissa Mayer’e emanet. Ancak finans sektörü kadın elinin en az dediği sektörlerden. Son zamanlardaki bu konuyla ilgili yapılan tartışmalarda daha fazla kadının regülasyon ve organizasyon yapısı içinde yer alması halinde bankaların çok daha iyi durumda olabileceği belirtiliyor. Avrupa’ya bakıldığında bankaların tepe yönetimde yer alan kadın neredeyse hiç yok. Sınırlı örnekler de alışılagelmedik şekilde yönetim koltuklarına oturmuşlar. Mesela İspanyol Bank Santander’in yöneticisi Ana Botin babasının vefatından sonra bu pozisyona gelmiş. Finansta kadın varlığının zayıfl ığına bir diğer örnek ise hedge fonların CEO’su olarak kadınlara bir türlü rastlayamıyor olmamız. En büyük 50 hedge fonun yönetici listesinde sadece bir kadın bulunuyor; Avenue Capital’in CEO’su Sonia Gardner. Uzmanlar kadınlar ve erkeklerin finansa farklı katkılarda bulunduğunu belirtiyor. Cambridge nörobilimcisi John Coates testoron hormonu ve risk alma arasında bir bağ bulunduğunu, erkeklerin risk almaya dağa eğimli olduğunu söylüyor. Kadınların ise regülasyon ve organizasyon açısından daha başarılı oldukları tespitinde bulunuyor. Yani kimilerine göre riski seven erkekler yerine regülasyon açısından başarılı olan kadınlar yönetici olsaydı bankalar daha iyi durumda olabilirdi.