Zorlu'nun rotası Afrika ve Orta Doğu

Küresel jeopolitik risklerin, piyasalarda dönem dönem dalgalanmalara yol açtığını belirten Zorlu Holding CEO'su Yüngül, bu gelişmeleri göz ardı etmediklerini ve planlanmış yatırımlara devam etmek durumunda olduklarını ifade etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

2017 yılını değerlendiren ve 2018 öngörülerini paylaşan Zorlu Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ömer Yüngül, toplam cirolarının 2017'nin ilk yarısı itibarıyla geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 24 artarak 9,2 milyar liraya ulaştığını, yılın tamamını ise 19,6 milyar liralık ciroyla kapatmayı öngördüklerini bildirdi.

Yüngül, ihracatta ise bu yılın tamamında 2016'ya göre yüzde 20 artışı yakalayarak 8,3 milyar liraya ulaşacaklarını tahmin ettiklerini aktararak, "65'inci yılımızı kutlayacağımız 2018'de, mevcut sektörlerdeki etki alanlarımızı derinleştirmeye ve genişletmeye odaklanacağız" dedi.

Yılın ilk yarısı itibarıyla 707 milyon liralık yatırım yaptıkları bilgisini veren Yüngül, bu rakamın yıl sonunda 2 milyar liranın biraz üzerinde gerçekleşmesini beklediklerini söyleyerek, mevcut ve planlanmış yatırımlarına 2018'de de devam edeceklerini vurguladı.

Tesisler Endüstri 4.0'a uyumlu hale geliyor

Ömer Yüngül, bu yıl cirolarının önemli bir kısmının Vestel ve Enerji Gruplarından geldiği bilgisini vererek, 2018'de de büyümelerinin ana aksını bu iki grubun oluşturacağını ifade etti.

Tekstil Gruplarının da yenilikçi ürünlerle büyümelerine önemli katkı sağlamayı sürdüreceğine işaret eden Yüngül, "Tüm fonksiyonlarıyla hizmet veren Zorlu Center ile verimliliğini artırmaya devam eden Gayrimenkul Grubumuz ve Meta Nikel Kobalt da büyümemize katkı sağlayacak. Ayrıca şirketlerimizin tamamını hizmet odaklı hale getirmeye çalışıyoruz" değerlendirmelerinde bulundu.

Yüngül, Zorlu Grubu olarak 28 bini aşkın çalışanları bulunduğunu vurgulayarak, 2018’de devreye alacakları yatırımlar ve artacak iş hacimleri ile faaliyette bulundukları bölgelerde istihdamı ve kalkınmayı desteklemeye devam edeceklerini söyledi.

Fabrika ve tesislerini adım adım Endüstri 4.0'a uyumlu hale getirdiklerini anlatan Yüngül, "Vestel City'de Endüstri 4.0 önemli bir aşama kaydetmiş durumda. Çalışmalar tamamlandığında Vestel City'nin Türkiye'nin Endüstri 4.0'a geçen ilk fabrikası olacağını öngörüyoruz." dedi.

Yüngül, 2016 yılının ikinci yarısından itibaren toparlanmakta olan küresel ekonominin, güven artışının da etkisiyle ılımlı bir büyüme sergilemeye devam ettiğine dikkati çekerek, yapılan öngörülerin, bunun 2018'de devam edeceğini gösterdiğini dile getirdi.

"Afrika ve Orta Doğu'da yer alan ülkelerde de ilerlemek istiyoruz"

Kuzey Kore, Suriye ve Irak gibi bölgelerdeki küresel jeopolitik risklerin, piyasalarda dönem dönem dalgalanmalara yol açtığını belirten Yüngül, "Elbette bu gelişmeleri göz ardı etmiyoruz ama biz sanayi ve üretim odaklı bir grubuz. O yüzden planlanmış yatırımlarımızı devam ettirmek durumundayız. Etki alanımızı genişletip organik bir büyüme hedeflerken, bizi hedeflerimize taşıyacak satın alma fırsatları olursa buna da kapalı olmayacağız. Avrupa bizim en güçlü pazarımız. Bu bölgede ılımlı da olsa bir toparlanma devam ediyor. Bu da bizi pozitif yönde etkiliyor. Jeopolitik riskleri göz ardı etmiyoruz, yeni pazar arayışlarımız sürüyor. Afrika ve Orta Doğu'da yer alan ülkelerde de ilerlemek istiyoruz. Bu kapsamda, kısa bir süre önce Dubai'de bu bölgelerdeki satış ve pazarlama faaliyetlerimizi yürütecek Vestel Electronics Gulf DMCC adındaki şirketimizi kurduk. Tekstilde ise çevre ülkeler pazarında kendi ev tekstili mağazalarımızla büyümeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.

"Jeopolitik riskleri birçok Uzak Doğulu şirket fırsat olarak görüyor"

Ömer Yüngül, 2017'de ülke olarak bölgesel ve küresel farklı sorun ve sıkıntılarla baş etmek durumunda kalındığını belirterek, "Özellikle bölgemizde yaşanan istikrarsızlıklar, döviz kurlarındaki dalgalanma ve küresel politik riskler temel sorunlar arasındaydı. Zorlu Holding olarak, 3 ve 10 yıllık uzun dönemli stratejik planlar ve iyi bir risk yönetimi sistemiyle çalışıyoruz. Olası sıkıntılara karşı da hızlı çözümler geliştirebiliyoruz. Zorlu Grubu olarak bu anlamda 2017'yi hedeflerimiz doğrultusunda tamamladığımızı söyleyebiliriz." şeklinde konuştu.

Gelecek yıl ise en büyük risklerden birinin dış finansman olacağı öngörüsünde bulunan Yüngül, şöyle devam etti:

"Artan kredi maliyetleri özellikle KOBİ'ler için koşulların biraz daha zorlaşacağını gösteriyor fakat bizim gibi belirli bir ölçeğe ulaşmış grupların bunu aşabileceğini düşünüyoruz. Jeopolitik risk de önemli fakat bunu birçok Uzak Doğulu şirket fırsat olarak görüyor, bölge ülkelerine yatırım için fırsat kolluyorlar. Bizim ülkemizdeki şirketler de bölgemizi yakından takip etmeli. Gerek tek başlarına gerekse de Uzak Doğulu şirketlerle iş birlikleri yaparak yeni yatırım fırsatları için hazırlık yapmalı.

Yüngül, piyasalarda küresel ve politik risklerden kaynaklanan, döviz kurlarında hızlı dalgalanmalara yol açan gelişmelerin ara sıra yaşandığına işaret ederek, "Benzer durumları 2018'de de göreceğiz. Etkilenmemek için hazırlıklı olmak gerekiyor. Ekonomi tarafında ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artırımı devam ediyor. Bu durum finansman tarafını biraz daha zorlaştıracak. O yüzden farklı finansman yöntemlerine ya da düşük maliyetli krediye ihtiyaç doğacak." diye konuştu.

Grup olarak orta ve uzun vadeli stratejik planlarla çalıştıklarına değinen Yüngül, risk yönetiminde ciddi bir tecrübelerinin bulunduğunu, sanayici kimlikleri ile olaylara daha uzun vadeli bakabildiklerini söyledi.

2017'de yüzde 6-6,5 civarında büyüme beklentisi

"2017'yi yüzde 6-6,5 civarında bir büyümeyle tamamlamamız mümkün" diyen Yüngül, "Bu büyüme performansını gelecek yıla taşımak için sanayi ve ihracatı daha da güçlendirmemiz gerek. Çünkü sanayi, üretim ve ihracat bir ekonominin can damarıdır. Katma değer yaratan ve dünya ile rekabet edebilen bir sanayiyi destekleyecek ekonomik yapıyı daha da geliştirmeliyiz. Eğer bunu başarabilirsek yakaladığımız yüksek büyüme oranlarını kalıcı kılabiliriz" ifadelerini kullandı.

Ekonomik canlanmanın devamının gelmesi halinde ülkeye doğrudan yabancı yatırımları çekebilecek bir fırsat penceresi açılabileceğini söyleyen Yüngül, "Diğer taraftan katma değerli üretim ve sanayi odaklı teşvikler kalıcı büyüme için bir fırsat yaratabilir. Henüz erken olsa da Suriye'de geçmişe kıyasla olumlu gelişmeler yaşanıyor. Orta vadede burada hayatın yeniden tesisi, Türkiye için önemli bir fırsat olabilir" dedi.