Biyonik atletler olimpiyatları 2016 yılında İsviçre’de
İsviçre’deki robotik laboratuvarlarının oluşturduğu NCCR koalisyonu, Ekim 2016’da Zürih’te dünyanın ilk biyonik atletli olimpiyatları olacak Cybathlon’u düzenliyor
Didem ERYAR ÜNLÜ
Güney Afrikalı paralimpik koşucu Oscar Pistorius 100, 200 ve 400 metrede dünya rekoru sahibi ve karbon fiber yapay protez bacakları yardımıyla koşuyor. Yarışmasını sağlayan yapay bacakları, diğer yarışmacılar karşısında fazladan avantaj sağladığı iddiaları doğurmuştu. Bu yüzden Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği 2008 Yaz Olimpiyatları’nda yarışmasını engellemiş, ancak daha sonra yapılan testler sonucu engelin kaldırılmasına karar verilmişti. Bacakları olmayan en hızlı atlet olarak kabul edilen Pistorius, biyonik atlet kavramının tüm dünyada duyulmasını sağladı.
Nitekim, İsviçre’deki robotik laboratuvarlarının oluşturduğu NCCR koalisyonu, Ekim 2016 yılında Zürih’te dünyanın ilk biyonik atletli olimpiyatlarını düzenliyor. Cybathlon’un amacı insan odaklı robotik teknolojilerin geliştirilmesi. Bu kapsamda biyonik atlet kavramını bir adım daha öteye götürecek olan Cybathlon’da engelli atletler sadece fiziksel değil, yazılım desteği de alacaklar. Sporcular, bisiklet yarışı, tekerlekli sandalye, dış iskelet, kol protezleri, bacak ve beyin bilgisayar arayüzü olmak üzere altı yarış alanında mücadele edecekler. Sporcular arasında, tamamen felçli olanlar da yer alacak. Felç nedeniyle vücutlarını hareket ettiremeyen atletler, taktıkları cihaz sayesinde sadece düşünerek at ve otomobil yarışı yapacaklar. Brain computer interfaces (BCIs) olarak tanımlanan bu kategoride gerçekleşecek ve toplamda 5 ila 10 dakika kadar sürecek yarışlar, stadyum-
daki dev ekranlardan yansıtılacak.
Teknoloji dopingi
Yarışmaların sonunda, kazanan sporcu ile sporculara kullandıkları teknolojileri veya yazılımları geliştiren firmalar ödül kazanacak. Organizasyonun web sitesinde yer alan bilgiler ise şöyle: “Yarışma kuralları doğrultusunda kullanılan yeni teknolojiler, bir pilota, diğerine göre avantaj sağlayabilecek. Teknik sınırlamalar mümkün olduğunca sınırlı tutulacak ve bu sayede teknoloji geliştiren firmaların yaratıcılığı desteklenecek.”
Geleneksel ve paralimpik olimpiyatlarda, katılımcıların kullandığı ekipmanlar, olası bir teknoloji dopingini engellemek adına sıkı bir şekilde denetleniyor.
Örneğin 2008 yılında Speedo tasarımı LZR Racer mayolarının kullanımının adil olup olmadığı sorgulanmıştı. Yapılan açıklamalara göre, Speedo’nun tasarımı vucüdu diğer mayolara oranla 70 kat daha sıkı sarıyordu. Hatta The Guardian haberine göre, 18 kez altın madalya kazanan ABD’li, yüzücü Michael Pheps, bu mayo içinde kendisini “roket gibi hissettiğini” dile getirmişti.
Geleneksel olimpiyatların tersine, Cybathlon katılımcıları bilimsel ve mühendislik teknolojilerine sonuna kadar kullanabilecekler. Cybathlon’un organizatörlerinden Robert Reiner’in dediği gibi, “Engelli bireylere en iyi şekilde destek verebilmek ve hayat kalitelerini yükseltmek amacıyla, teknoloji dopingine sonuna dek destek veriyoruz.”