"Galatasaray kompleksiyle yaşıyorlar"
Divan Kurulu Toplantısı'nda konuşan Aysal "2011 yılının öncesi birkaç yıllık kötü dönemden geçen camiamız tekrar kıskanılan bir duruma geldi. Bazı kulüpler sadece Galatasaray kompleksiyle yaşıyor."dedi
İSTANBUL - Sarı-kırmızılı kulübün Galatasaray Lisesi'nde gerçekleştirilen kasım ayı olağan divan kurulu toplantısında üyelere hitap eden Aysal, son dönemde alınan başarısız sonuçların telafi edilebilir olduğunu kaydederken, şu ifadeleri kullandı:
"Elde ettiğimiz başarılar, bir ekip ve toplu dayanışmanın eseri olup, hiçbiri ne benim ne de başka bir kişinin tek başına ortaya koyabileceği veya kendisine mal edebileceği çapta veya boyutta değildir. İşte bundan dolayıdır ki, camiamızda bu felsefeyi paylaşamayan kişiler geçici, ama prensipler önde ve hedefler kalıcıdır. Bu kalıcı zaferler, her başarılı dönem sonrasında yaşandığı gibi, 2011 yılı öncesi birkaç yıllık şanssız bir dönemden geçen camiamızı tekrar kıskanılan ve hedef olan bir kulüp haline getirdi. Hele Fenerahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki son maçtan sonraki görüntüler, bazı kulüplerimizin sadece Galatasaray kompleksiyle yaşadıklarını, Galatasaray düşmanlığıyla beslendiklerini açıkça ortaya koydu."
"19. şampiyonluk sonrası hedef olduk"
Başkan Aysal, geride kalan sezonda Spor Toto Süper Lig'de elde edilen 19. şampiyonluğun kendilerini daha da hedef haline getirdiğini savunarak, şunları kaydetti:
"Ancak bundan ne korktuk, ne çekindik. Hepimiz bu reaksiyonun, eşyanın tabiatında var olduğunu biliyoruz. Geldiğim günden beri yapamayacağım hiçbir şeyin sözünü sizlere vermedim. Sözünü verdiğim hedeflerin de 2014 yılı mayıs ayından önce bütün ana hatlarıyla tutturulacağına gönülden inanıyorum. Kimse kusura bakmasın, bu kıskançlığın daha da ileri noktalara gitmesinin onlar açısından kaçınılmaz olduğunu şimdiden söyleyebilirim. Kasım ayındaki sevinçlerin mayıs ayında nasıl bir düş kırıklığına dönüşebildiğini, lig tarihine bakanlar çok net örnekleriyle gayet iyi göreceklerdir. Bu güç ve inanç bizde var."
Galatasaray'ı her bakımdan sağlıklı yapıya kavuşturmak, Türk sporundaki liderliğini, uluslararası platformda başka hiçbir Türk takımına nasip olmayan üstün başarılarını sürdürülebilir düzeyde tutarak, Galatasaray markasının değerini güçlündirmek için gece gündüz çalıştıklarını belirten Aysal, bu günlerde, kaç cephede ve kimlere karşı mücadele verdiklerinin bir kez daha düşünülmesini istedi.
Aysal, şunları söyledi:
"Bunun için, aleyhimize kurulmuş ve kurulmakta olan bütün tuzakların bilincinde olmalarını Galatasaraylı kardeşlerimden önemle rica ediyorum. En haklı olduğumuz konulardaki atılımlarımızı engellemek için kurulan organizasyonlar, yöneticilerimizi kendi taraftar gruplarına hedef gösteren rakip kulüp yöneticileri, basında her gün bir başka asılsız haber çıkararak enerjimizden çalmaya çalışanlar, hemen her kararın uygulamasında Galatasaray aleyhinde davranan federasyon ve taraftar gruplarını, hatta devlet kurumlarını dahi yanıltarak sinsice el altından organize edilmeye çalışılan sosyal medya kanalları bunlardan sadece birkaçı. Hepsinin unuttuğu gerçek şu, biz bu sorunlara yabancı değiliz. Etkilenmeyiz, tutsağı da olmayız. Doğduğumuz günden beri iç ve dış düşmanla korkmadan savaşmışız ve her savaştan daha da güçlenerek çıkmışız.
Tam 30 ay önce hatırlarsınız, Galatasaray'da bir misyonu gerçekleştirmek için göreve geldim. Üç yıllık planlamamı, hedeflerimi ve önceliklerimi açıklarken, bunlara ulaşmak için hiç kimseye taviz vermeden netice odaklı çalışacağımı ve neler yapacağımı net bir şekilde anlattım. O günlerde içinde bulunduğumuz koşulları düşünerek, sportif başarıyı neden öncelikli gördüğümü defalarca paylaştım ve bu başarılar için sonuna kadar yapabileceğim her türlü tedbiri aldım."
"Galatasaray'ın vizyonu, kulübe sahip çıkma anlayışı bu mudur?"
Konuşmasında sitemli ifadeler de kullanan başkan Aysal, zaman zaman karamsarlığa kapıldığı itirafında bulunurken, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz süre içinde katılabildiğim 21. divan kurulu toplantısı bu. Geriye dönüp baktığımda, yapılan konuşmaları hatırladığımda, ister istemez karamsarlığa düştüğüm anların olduğunu da itiraf etmek zorundayım. Bu dönemlerde özellikle bu dört cephede birden, kendi dostlarımız tarafından yalnız bırakılıp, bazen rencide edici seviyelere ulaşan insafsızca sorgulanmalara rağmen, verilen mücadelenin sağ duyulu Galatasaraylılar tarafından tespit edileceğine olan güvenimi sorguladığım zamanlar da oldu. Ancak yine de gayretlerimizi hiçbir taviz vermeden devam ettirmenin tek çıkar yol olduğuna her zaman olduğu gibi bugün de inanıyorum."
Hiçbir zaman bir takdir ve iltifat beklemediklerini, hiçbir başarıyı da kendi üstüne ipoteklemediğini vurgulayan Ünal Aysal, şu ifadeleri kullandı:
"Bugüne kadar gönül verdiğim bu büyük camia için bütün çabamı ve imkanlarımı kullanarak Galatasaray'a faydalı olmak istedim. Bugün gelinen noktada, 'Galatasaray'ın vizyonu, kulübe sahip çıkma anlayışı bu mudur?' diye kendimi sorgulamıyorum dersem, doğruyu söylememiş olurum. Özellikle kulübümüzdeki tüm kırgınlıkları yok etmek, tam bir dostluk ve sevgi ortamı yaratmak için çok önemli hazırlıklar içinde olduğumuz bu günlerde amacım kesinlikle sizlere burada sitem etmek değil. Amacım, iyi günde de kötü günde de bu kulüpten hiçbir şey beklemeden, tüm heyecanlarıyla bu kulüp için çalışan, düşünen, kendisi yapmasa bile en azından çalışanları motive eden bir camia olduğumuzu, bu rolümüzü hiçbir zaman unutma lüksümüzün bulunmadığını bir kez daha kendimize hatırlatmaktı."
Kulüp başkanı Ünal Aysal, toplantıda sözlerini şöyle tamamladı:
"Değerli dostlarım, başka yenilgiler de alacağız. Sporun doğasında kaybetmek yoksa, kazanmak zaten yok. Ama şunu herkes bilmeli ki, biz ve bizden sonra bu sorumluluğu üstlenecek gönüldaşlarımız, girdiğimizi her mücadelede hem camiamızın hem de bu ülkenin gururu olmayı sürdüreceğiz. Hedefimiz her zaman bu oldu ve olmaya devam edecek. Sizlere ebediyete kadar birlik ve beraberlik dileklerimi sunarken, Galatasaray'ın en büyük gücünün bu beraberlikten ve dayanışmadan kaynaklandığını bir kere daha hatırlatmayı kulübün başkanı olarak görev biliyorum."