Şike davası sil baştan

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Aziz Yıldırım hakkında kararını açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL -İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Aziz Yıldırım hakkında kararını açıkladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, "futbolda şike" davasında Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu sanıkların "yeniden yargılanma" ve "infazın durdurulması" talebini kabul ederken, "kumpas kurulduğuna" ve "tutanaklarda sahtecilik" yapıldığı iddiasıyla yapılan "yeniden yargılanma" talebini ise reddetti.

Aziz Yıldırım ve diğer sanıkların talepleri ve infaz işlemleri hakkındaki kararını açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 9 sayfalık kararında, yerel mahkeme kararı, Yargıtayın onama kararı ve sanıkların taleplerine yer verildi. 

Bazı sanıkların görevsizlik ve yetkisizlik talepleri, dosyanın geçirdiği aşamalar, bu zamana kadar delillerin birlikte değerlendirilmiş olması, diğer suçların bu dosyadan tefrikinin birden fazla hem yetkisizlik hem de görevsizlik kararları verilmek suretiyle değişik adli mercilere dağıtılmasının davanın sonuçlanmamasına sebebiyet vereceği gibi hususlar dikkate alınarak, oy birliğiyle reddedildi. 

''Kumpas'' iddialarına ret

Sanıklara "kumpas" kurulduğuna ilişkin iddialarla ilgili yargılamanın yenilenmesini gerektirecek yeterlilikte somut deliller ortaya konulmadığından, bu yönde yeniden yargılama talebinin reddine hükmedildi. 

Heyet, duruşma tutanaklarıyla ilgili "sahtecilik" iddialarına ilişkin, duruşmada bir klasik tutanağın bir de sesli ve görüntülü kaydedilen duruşmanın tutanağa dökülmesinden dolayı iki farklı tutanak olduğunu, bu tutanakların çelişki değil de aslında birbirini tamamladığını, bunun da yapılan teknik çalışmanın doğasından kaynaklandığı belli olduğundan, sahtecilik olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını kararlaştırarak, bu yönden yeniden yargılama talebini oy birliğiyle reddetti. 

Aziz Yıldırım ile 4 sanığın yargılamanın yenilenmesine ilişkin talepleriyle ilgili, Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde yer alan "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçunun 6526 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrası, iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ile teknik araçlarla izlemeye ilişkin katalog suçlar arasından çıkarıldığını dikkate alan mahkeme heyeti, dosyada Yargıtay tarafından onanan bir kısım eylemlerin onama tarihinden sonra yapılan kanun ile iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması ile teknik araçlarla izlemeye ilişkin katalog suçlar arasından çıkartılan Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesine ilişkin olduğunu belirtti. 

Mahkeme heyeti, kararında aynı dosyada aynı olaydan yargılaması devam eden sanıklarla haklarındaki hüküm onanmış sanıklar arasında farklı yargısal sonuçlara ulaşmanın adalete güven duygusunu örseleyebileceğinin ihtimal dahilinde olduğunu vurgulayarak, kararda şu ifadelere yer verdi:

''Bütün bunlar dikkate alındığında, mahkememize tevzi edilen dosyada Yargıtay 5. Ceza Dairesince onama kararı verilmesinden sonra, 6526 sayılı yasa ile iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ile teknik araçlarla izlemeye ilişkin usul yasasında yapılan değişikliklerin hükümlüler lehine değerlendirme yapılmasını gerektiren yeni olay niteliğinde olması nedeniyle, yargılamanın yenilenmesi istemi talepte bulunan hükümlü Aziz Yıldırım, Olgun Peker, Abdullah Başak, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Ahmet Çelebi ve Selim Kımıl açısından mahkumiyet kararı verilerek Yargıtay 5. Ceza Dairesince onanarak kesinleşen eylemlere yönelik 'yeniden yargılama' talebinin kabule değer nitelik taşımakta olduğuna, oy birliğiyle karar vermek gerekmiştir.'' 

Diğer sanıklar hakkında karara yer yok

Mahkeme heyeti, yargılamanın yenilenmesine yönelik talepte bulunmayan diğer tüm sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirmesine, yer olmadığına oy çokluğuyla karar verdi. 

İnfazın geri bırakılmasına ilişkin taleplere yönelik olarak, bozma kararı verilen sanıklarla ilgili yargılamaya devam olunacağından ihsası rey yasağı kapsamında kaldığından somut gerekçelerin şu aşamada sayılamayacağını belirten mahkeme heyeti, ''ancak, mahkumiyet kararları kesinleşmiş olan sanıkların ilamları infaz edildiği takdirde telafisi imkansız zararlara yol açabileceği ihtimal dahilindedir. Bu ihtimal infazlar durdurulmadan gerçekleştiği takdirde, ileride sanıkların kaybedilmiş bazı hakları iade edilebilse de hapis yatan sanıkların kısıtlanmış özgürlüklerinin karşılığının konulamayacağı açıktır'' değerlendirmesinde bulundu. 

Sanıklardan Aziz Yıldırım ile İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun Anayasa Mahkemesine yeniden yargılama konusunda başvurduklarını anımsatan mahkeme heyeti, Anayasa Mahkemesine başvurmayan ancak mahkemeye başvuran diğer sanıkların olması sebebiyle ve ilamlar infaza verilmediğinden öncelikle taleplerle ilgili bir karar vermek gerektiği vurguladı. Heyet, sanıklar Olgun Peker, Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Abdullah Başak, Ahmet Çelebi ve Selim Kımıl'ın infazlarının geri bırakılmasına oy çokluğuyla karar verdi. 

Kararın bir örneğinin, Türkiye Futbol Federasyonu, Trabzonspor Kulübü, Altay Spor Kulübü ve Buca Spor Kulübü Derneğine gönderilmesine karar veren mahkeme heyeti, tarafların kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebilecekleri belirtti.

Muhalefet şerhleri

Yeniden yargılanma talebinde bulunmayan sanıklarla ilgili bir karar vermeye yer olmadığına dair karara muhalefet şerhi koyan Mahkeme Başkanı Metin Tamirci, yeniden yargılama talebine başvurmayan sanıklar hakkında da resen inceleme yapılması gerektiğini belirterek, yeniden yargılama yoluna girildiği takdirde tüm sanıkların hukuki durumlarının bir arada değerlendirilerek talepte bulunsun bulunmasın eşitlik, adalet ve hakkaniyet durumlarının resen gözetilmesi gerektiğini bildirdi. Başkan Tamirci, bu nedenle yargılamanın yenilenmesi açısından talepte bulunmasalar da tüm sanıkların durumlarının resen ele alınması gerektiği kanısında olduğuna işaret ederek, çoğunluğun görüşüne karşı olduğunu kaydetti. 

İnfazların geri bırakılmasına ilişkin karara muhalefet şerhi koyan üye hakim Mehmet Uğurlu, onanarak gelen dosyaların kesinleştirme, infaz işlemleri ile bozulan dosyaların esasa kayıt işlemlerinin bu doğrultuda olduğu izahtan vareste olduğunu aktararak, ''Ancak mahkeme başkanın kesinleşen dosyalarının infaza verilme işlemindeki yetkisi sadece işlemlerin yapılmasına yönelik denetim olup, infaza vermemeye ilişkin takdir hakkı bulunmamaktadır'' ifadesini kullandı. Uğurlu, çoğunluğun görüşüne katılmadığını belirtti.

Aziz Yıldırım: Kararı mutluluk ve saygıyla karşıladım

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün internet sitesinde yer alan açıklamasında, gerek kararın olası itiraz hakkına duyduğu saygı, gerekse yargı kararları öncesi ve sonrası yorum yapma geleneğinin olmaması nedeniyle karar hakkında konuşmayı uygun bulmadığını aktararak, şunları kaydetti:

"Bununla birlikte, Fenerbahçe özeli dışında, Türkiye'de hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı olarak, bu güzel ve bağımsız ülkenin normalleşmesine katkı sağlayan; başta yürekli ve vicdanlı hakim ve savcılarımız olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül'e, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç'a, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye, bu karara destek olan sayın milletvekillerine, şükran ve teşekkürlerimi bildirir ve en önemlisi bu karar doğrultusunda belirli çevrelerce yaratılmaya çalışılacak ayrımcılık ve kutuplaşmaya asla izin vermeyeceğimi tüm kamuoyuna bir kez daha deklare ederim." 

Aziz Yıldırım, internet sitesinde "Büyük ailemize teşekkürlerimle" başlığıyla yaptığı bir başka açıklamada ise "13. Ağır Ceza Mahkemesinin, bugün şahsım ve dava arkadaşlarım ile ilgili almış olduğu karar, beni, bizleri çok mutlu etti" ifadelerini kullanarak, "Haklı mücadelemiz için bir gün olsun vazgeçmeden 1087 gündür bize nefes olan değerli kongre ve divan kurulu üyelerimize, mücadeleden asla ödün vermeyen yürekli taraftarlarımıza, kulübümüzün tüm emekçilerine ve davamıza sahip çıkan sporcularımıza, en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Vatan Caddesi'nde, Metris'te, Çağlayan'da, Silivri'de, bizi yaz kış demeden yalnız bırakmayan, Bağdat Caddesi'nde, Anıtkabir'de, Sabiha Gökçen'de sesimize ses olan, davamıza ilk günden itibaren yürekten inanan büyük Fenerbahçe ailesine, şükranlarımı sunuyorum. Mücadelemiz, haklılığımız ispatlanana kadar sürecek."

"Karara itiraz edeceğiz"

Öte yandan, Trabzonspor Hukuk Kurulu üyesi avukat Hakan Oran, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, "futbolda şike" davası çerçevesinde hakkındaki hüküm Yargıtayca onanan Aziz Yıldırım'ın, yargılamasının yenilenmesine ve infaz işlemlerinin durdurulması kararına bir üst mahkemede itiraz edeceklerini söyledi.

Kararı şiddetle eleştiren Oran, "Mahkemenin bu kararı bir hukuk skandalı ancak karar henüz çok yeni. Trabzonspor Hukuk Kurulu ve yönetimi ile konuyu değerlendirme halindeyiz. Elbetteki karara bir üst mahkeme olan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz edeceğiz ancak şimdilik kararı değerlendiriyoruz" diye konuştu.

Oran, mahkemenin kararının ceza usul hukukuna aykırı olduğunu söyleyerek, "Verilen karar ceza usul hukukunun en temel ilkelerine ve alfabesine aykırı bir karar. Eğer mahkemenin gerekçesini hukuken uygulamaya kalkarsak geçmişte suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçlarından yapılan yargılamaların tamamının yenilenmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Bu konularda ilginizi çekebilir