2016 yenilenebilir enerjide rekor yılı oldu

2016’da yüzde 23 daha az yatırımla, yenilenebilir enerjide rekor kurulum yapıldı, 167 GW kapasite sisteme eklendi. Toplam kapasite 2 bin GW’ı geçti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİDEM ERYAR ÜNLÜ

REN21 Küresel Yenilenebilir Enerji Durum Raporu (GSR) yenilenebilir enerjilere yönelik son derece olumlu bir tabloyu ortaya koyuyor. Rapora göre, kurulu yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış 2016’da yeni rekorlar kırdı. 241,6 milyar dolarlık yatırımla, toplam küresel kapasite 161 gigawatt (GW) arttı ve 2 bin 017 GW’a ulaştı. Güneş enerjisi kapasitesi yaklaşık yüzde 47 artarken, bunu yüzde 34’le rüzgar ve yüzde 15,5’le hidroelektrik takip etti.

REN21’in Yöneticisi Arthouros Zervos, “Yenilenebilir enerji kapasitesi fosil yakıtların toplamından daha hızlı büyüyor. Bu süreçte hem teknoloji hem de altyapı yatırımlarının artırılması önem taşıyor. Talep ve tedarik dengesini ölçen entegre ağların oluşması, ilgili sektörler arasında işbirliklerinin oluşturulması ve kolaylaştırıcı teknolojilerin daha geniş alanlara yayılması gerekiyor” diyor.

Zervos'un sürece dair dikkat çektiği önemli noktalar şöyle:

● Yaşanan hızlı büyümeye rağmen, enerji dönüşümü Paris Anlaşması’nın hedeflerinin gerçekleşebileceği kadar hızlı gelişmiyor. Yatırımlar yetersiz kalıyor. Yine de yeni yenilenebilir enerji ve yakıt kapasitesine yapılan küresel yatırımlar, fosil yakıtlara yapılan yatırımların yaklaşık iki katına ulaşıyor.

● Ulaştırma, ısıtma ve soğutma sektörleri enerji sektörünün gerisinde kalmaya devam ediyor. Isıtma ve soğutma sektörlerindeki yenilenebilir teknolojilerin dağılımı, bu pazarın tekil ve dağıtılmış yapısının gerisinde kalıyor. Ulaştırma sektörünün yenilenebilir temelli karbonsuzlaştırılması ise henüz öncelik olarak kabul edilmiyor.

● Elektrikli araç satışında ciddi bir büyüme var, fakat pil maliyetleri bu alanda verimli bir altyapı oluşturmayı engelliyor.

● Fosil yakıt sübvansiyonları, yenilenebilir enerjilerin gelişimini engellemeye devam ediyor. 2016 sonunda 50’nin üzerinde ülke kömür sübvansiyonlarını kademeli olarak durdurma sözü verdi. 2014’de fosil yakıt sübvansiyonları yenilenebilir enerji sübvansiyonlarının dört katı olarak gerçekleşti. 2014’te hükümetler yenilenebilir enerjiye harcadıkları her 1 dolara karşılık, fosil yakıt bağımlılığını sürdüremeye 4 dolar harcadılar.

'Baz yük' tartışması artık bir mit

Yenilenebilir enerji konusunda önemli tartışmalardan biri de baz yük tartışması. ICT, yüksek verimli depolama sistemleri, ısı pompaları gibi akıllı şebeke teknolojileri alanlarında yaşanan gelişmeler sayesinde, fosil yakıt ve nükleer gibi baz yük kapasitelere ihtiyaç olmadan şebekeye yüksek miktarda yenilenebilir enerji bağlanabilindiği ortaya çıktı. Esnek şebekeler, hem değişken üretimi dengeleyebiliyor hem de toplam üretim maliyetini azaltıyor.

Rapor, 2016’da elektrik tüketiminin zirve yaptığı zamanları iyi yönetebilen ve yüzde 100 yenilebilir enerji üretimi yapan ülke örneklerinin arttığını ortaya koyuyor.

Bu arada küresel ekonomide yüzde 3’lük büyüme ve artan enerji talebine rağmen, küresel olarak fosil yakıt ve endüstriyel kaynaklı enerji üretiminden kaynaklanan CO2 emisyonları, üst üste üçüncü yıldır sabit kaldı. Bunun nedenleri arasında kömürün zayıflamasının yanı sıra, enerji verimliliğindeki gelişmeler ve artan yenilenebilir enerji kapasitesi de ön plana çıkıyor.