Çölleşmenin önlenmesi, meralarla mümkün

Çölleşme, yani toprak bozulumu gelecek 25 yılda küresel gıda üretimini yüzde 12 düşürerek dünyadaki gıda fiyatlarını yüzde 30 oranında arttırabilir. TEMA, “Çölleşmenin önlenmesinde en önemli rol meralara ait” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Didem ERYAR ÜNLÜ

Dünyanın sadece yüzde 3’ü ekilebilir topraklardan oluşuyor. Bugün dünya genelinde karasal alanların yüzde 40’ını kurak alanlar oluşturuyor ve dünya nüfusunun üçte birinden fazlası kurak alanlarda yaşıyor.

Dünya genelinde 2,6 milyar insan doğrudan tarıma bağlı yaşıyor. Küresel gıda üretiminin yüzde 44’ü kurak alanlardan sağlanıyor. Ancak kurak alanlardaki GSMH kurak olmayan alanlara göre yüzde 50 daha az. Arazi bozulumunun, gelecek 25 yılda küresel gıda üretimini yüzde 12 düşürerek dünyadaki gıda fiyatlarını yüzde 30 oranında arttırabiliceği de gündemde.

Rakamlar endişe verici. Çölleşme, arazi bozulumu ve kuraklık gıda güvenliğimizi, dünyamızın sürdürülebilirliğini tehdit eden temel unsurlar olarak ön plana çıkıyor.

Bu yıl Birleşmiş Milletler’in Çölleşme ile Mücadele Günü teması “Toprağımız, evimiz, geleceğimiz” olarak belirlendi. TEMA Vakfı, 17 Haziran Dünya Çölleşme İle Mücadele Günü ve Türkiye’de kutlanan 18 Haziran Toprak Bayramı’nda yaptığı açıkmalarda çölleşmenin en önemli nedeninin bitki örtüsünün tahrip edilmesi olduğunu vurguladı ve çölleşmenin önlenmesinde meraların öneminin altını çizdi.

“Çölleşme genel kanının aksine tamamen çöl haline gelmiş arazilerden ziyade toprak bozulumunu ifade ediyor. Toprak bozulumu, toprağın sağlığında meydana gelen bozulmalar ve sonrasında toprağın sunduğu hizmetlerin azalması olarak nitelendiriliyor” bilgisini veren TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, toprağı koruyan en önemli doğal varlığın bitki örtüsü olduğunu söylüyor.

Meralar, otsu bitkilerden oluşan doğal bir bitki örtüsü ve çölleşmeyi engellemek adına çok önemli bir rol üstleniyorlar. Deniz Ataç şöyle diyor:

“Meralar, erozyonu önleme, su üretimi, karbon depolama ve biyolojik çeşitliliğin korunması gibi önemli ekolojik hizmetler sunuyor. Tarımsal üretimde kullanılan birçok bitkinin yabani akrabalarını barındırarak gıda güvenliği açısından da genetik rezerv rolü üstleniyor. Bu bakımdan kurak bölgelerde meraların korunması çölleşmenin önlenmesi için büyük önem taşıyor. Maalesef 1950’li yılların başında 39 milyon hektar olan Türkiye mera alanlarının yüzde 65’i tahrip edildi. Kalan meraların yüzde 64’ünde yeterli bitki örtüsünün bulunmaması nedeniyle erozyon görülüyor. Toprağımızı ve geleceğimizi koruyabilmemiz için meraların korunması ve ıslah çalışmaları yapılması gerekiyor.”

Her yıl Bulgaristan kadar toprak kaybediliyor

Toprağın etkili ve sağlıklı şekilde kullanılmasının ve bozuk olan toprakların iyileştirilmesinin hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli olduğunu söyleyen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı, “Dünya çapında yaklaşık 1,5 milyar insan yaşamını ve geçimini bozulmuş topraklardan oluşan arazilere bağlı olarak sürdürüyor. Birleşmiş Milletler’e göre dünya çapında her sene yaklaşık Bulgaristan kadar bir toprağı (12 milyon hektar) kaybediyoruz. Bu alan her yıl 20 milyon ton tahıl üretimi yapma olanağı sağlayacak bir büyüklüğe karşılık geliyor.

Dolayısıyla toprak bozulumunun ve çölleşmenin önüne geçilmesi, yoksul toplumların geçim kaynaklarının ve hayat şartlarının iyileşmesi anlamına geliyor. Çünkü dünyada çölleşme ile mücadele, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu azaltmak için önemli bir araç olarak görülüyor” bilgisini veriyor.

Çölleşmeye dair...

►Dünya hayvancılığının yüzde 50’si kurak alanlarda yapılıyor.

►Kurak ormanlar dünya tropikal ve sub-tropikal ormanlarının yüzde 50’sini oluşturuyor.

►Tarım alanı için kullanılan arazilerin yüzde 52’si kısmen veya şiddetli bir şekilde arazi bozulumundan etkileniyor.

►Arazi bozulumu 1,5 milyar insanı etkiliyor.

►Toplam arazi bozulumu dünya çapında 1,9 milyon hektar alanı etkilemiş durumda.

►Her yıl erozyonla 24 milyar ton verimli toprak yok oluyor.

►Her yıl kuraklık ve çölleşmeden dolayı, 20 milyon ton tahılın yetişebileceği 12 milyon hektar yok oluyor.

►Önümüzdeki 25 yılda küçük aile işletmeleri ile topraksız köylülerden oluşan 925 milyon kişi açlığa maruz kalacak.

►Çölleşme küresel ölçekteki biyolojik çeşitliliği etkiliyor: Her yıl 27 bin tür yok oluyor.

►Dünya üzerinde yoksul nüfusun yüzde 74’ü arazi bozulumundan etkileniyor.
XMevcut tarımsal aktiviteler, toplam sera gazı salımının yüzde 13’ünden fazlasını oluşturuyor.

►Mevcut tarımsal aktiviteler ve ürün çeşitlerine bakılırsa iklim değişikliği 2050 yılına kadar çoğu ülkedeki tarımsal verimde yüzde 15 -50’lik bir düşüşe sebep olacak.

►1970’lerden 2000’lerin başlarına kadar dünyanın ciddi kuraklığa maruz kalan arazi alan miktarının yüzdesi iki katına çıktı.

►2030’da bazı kurak ve yarı-kurak arazilerde 700 milyona yakın insan evini terk etmek zorunda kalabilir.

►Mevcut tarımsal faaliyetler dünyanın tatlı su kaynaklarının yüzde 70’inden fazlasını kullanıyor.

►Önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 50 milyon insan çölleşmeden dolayı yerinden edilebilir. XDünyanın orman örtüsü her yıl 13 milyon hektar azalmaya devam ediyor.

►Dünya çapında 2 milyar hektarın orman ve arazi restorasyonuyla yenilenme olanağı var.