Yenilenebilir enerji 'ekonominin motoru' olacak
IRENA Raporu’na göre, yenilenebilir enerji sektöründe dünya genelinde istihdam sayısı 2012 yılından bu yana yüzde 40 artış göstererek 9.8 milyon kişiye ulaştı. Rapora göre yenilenebilir enerji, küresel çapta ekonomik motor işlevi üstlenecek.
İZMİR (DÜNYA) - Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (IRENA) raporuna göre, yenilenebilir enerji sektöründe dünya genelinde istihdam sayısı 2016 yılı itibariyle 9.8 milyon kişiye ulaşmış durumda.
Yenilenebilir enerji sektöründeki istihdam artışının öncülüğünü Çin üstleniyor. Asya kıtası genel olarak, hızla ilerleyen bu ekonomik sektörün ağırlık merkezini oluşturuyor. “Yenilenebilir Enerji Uluslararası Ajansı”nın yıllık raporuna baktığımızda, istihdam artışının 2015 yılına oranla, hidroelektrik ve biyoenerji alanlarındaki yavaşlama nedeniyle, yüzde 1 gibi düşük bir düzeyde kaldığını görüyoruz. Ancak 2012 yılı esas alındığında, yenilenebilir enerji sektöründeki istihdam artışının yüzde 40 olarak gerçekleştiği görülüyor.
IRENA, maliyetlerin düşüşü ve izlenen olumlu politikaların, yenilenebilir enerji sektöründe yatırım ve istihdamı sürekli biçimde yukarı doğru ittiğini ortaya koyuyor. Tahminlere bakılırsa istihdam, 2030’a değin toplam 24 milyon işyerini içerecek. Böylece yenilenebilir enerji sektörü küresel çapta bir ekonomik motor işlevi görecek. Güneş enerjisinin 3,1 milyon işyeri ile başı çektiği yeşil enerji alanının toplamında Çin, dünya istihdamının yüzde 44’ü ile lider konumda yer alıyor.
Dünya genelinde enerji sektöründeki çalışmalar incelendiğinde yenilenebilir enerji alanındaki yapılan yatırım ve çalışmaların her geçen gün artmaya devam ettiği de izleniyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansının (IRENA) Yenilenebilir Enerji ve İstihdam Yıllık 2017 Raporu’ndan alınan sonuçlara göre dünya genelinde işsizlik her geçen gün artarken, yenilenebilir enerji sektörü istihdam yaratan bir alan olarak ön plana çıkıyor.
Türkiye’de 94 bin 400 kişi yenilenebilir enerji sektöründe
Rapora göre, yenilenebilir enerji istihdamında Çin ilk sırada yer alıyor ve toplam istihdamın 3 milyon 643 bin kişisi Çin’de bulunuyor. İkinci sırada 876 bin kişilik istihdam sayısı ile Brezilya; üçüncü sırada ise 777 bin istihdam oranı ile ABD geliyor.
ABD’de güneş enerjisi sektöründeki istihdamın ekonomiden 17 kat daha hızlı arttığı ve bir önceki yıla oranla, yüzde 24.5 artışla 260 binin üzerine çıktığı belirtildi. Küresel ölçekte yeni rüzgar enerjisi yatırımları ise istihdamı yüzde 7 artırarak 1.2 milyona çıkardı. Rapora göre, Brezilya, Çin, ABD ve Hindistan biyoenerji piyasasındaki işlerde başı çekiyor.
Türkiye’de yenilenebilir enerji alanındaki çalışmaların son yıllarda daha ciddi ve daha planlı bir şekilde gerçekleştiğini belirten yetkililer, bu alanda çalışan sayısında da artış yaşandığını ifade ediyorlar. Türkiye’de temiz enerji sektöründeki istihdam sayısı geçtiğimiz yıl 94 bin 400 kişi oldu.
“ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesini üzüntüyle karşılıyoruz”
5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla verdiği mesajda çevreyi korumakla ilgili yürütülen çalışmaların ve bu konuyla ilgili yürütülen politikaların günümüzde her zamankinden daha fazla önem kazandığına dikkat çeken Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Paris Anlaşması’ndan ABD gibi büyük bir ülkenin geri çekilmiş olmasını üzüntüyle karşıladığını ve kararın tekrar gözden geçirilmesini temenni ettiğini belirtti.
Dünyanın bir taraftan hızla artan nüfusunu, bir taraftan da küresel iklim değişikliğini göz önünde bulundurarak, eko-verimliliğe ve temiz enerji politikalarının yaygınlaştırılması için küresel ölçekte çaba içerisinde olunması gerektiğini kaydeden Yorgancılar, sanayinin temiz çevre politikasıyla uyum içerisinde olmasına büyük önem verdiklerini vurguladı.
Verimli Anadolu topraklarının çevre politikalarını daha anlamlı kıldığına işaret eden Yorgancılar, kuraklık gibi ciddi bir sorunla karşı karşıya olan ülkenin doğal zenginliklerini koruması için, çevre eğitiminin küçük yaşlardan itibaren verilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ayrıca, Hükümet ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliğinin güçlendirilmesi de bu alanda büyük kazanımlar sağlayacaktır. Bu atalarımızın canıyla kazanılan bu vatana karşı bir borcumuz olmakla birlikte, gelecek kuşaklara karşı da sorumluluğumuzdur” dedi. Bilim insanlarının sunduğu somut kanıtlarla yadsınamaz bir gerçek haline gelen küresel iklim değişikliğinin etkilerinin, her geçen yıl daha derinden hissedildiğini kaydeden Yorgancılar, “Gelişmiş ülkeler, çevreye zarar veren yakıt ve enerji politikalarından vazgeçerek, temiz enerji formüllerini uluslararası anlaşmalarla yaygınlaştırmaya çalışıyorlar. Bu süreçte, özellikle yenilenebilir enerji her geçen gün daha çok önem kazanıyor. Fosil yakıt kullanımı terk edilirken; güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı yaygınlaşıyor” diye konuştu.