2021’de uçan taksilere bineceğiz
Uber, önümüzdeki beş sene içinde uçan otomobil filosu kurmayı planlıyor. Şirket bu kapsamda çok sayıda kurumla işbirliği yapmaya hazırlanıyor. Bu yenilik, ulaşım sektöründe devrim yaratacak nitelikte.
DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Uber 10 yıldan az bir sürede taksi endüstrisini ciddi bir şekilde değiştirdi. Daha sonrasında Pittsburgh’da şoförsüz araç hizmetini başladı. Bugün dünyanın en değerli startuplarından biri konumunda olan Uber, şimdi de uçan otomobiller tasarlamayı hedefliyor.
Uber tarafından yayınlanan 99 sayfalık rapora göre, şirket önümüzdeki on sene içinde “Elevate” adını verdiği bir ağ kuracak. Hedef, uçan elektrikli otomobiller filosu oluşturmak.
Uber’in tasarladığı uçan elektrikli otobiller, karada yol alan elektrikli otomobillerden oldukça farklı. Öyle ki çocukluğumuzda izlediğimiz Jetgiller’i andırır nitelikte.
Uçan otomobil herkesin rüyası aslında. Bu düşünce Popular Science dergisinin kapağında ilk olarak 1926 yılında yer aldı. Bugün geldiğimiz noktada ise, Silikon Vadisi şirketleri, uçan otomobil rüyasını gerçeğe döndürme teknolojisine sahipler.
Uber bu işe girişen şirketlerin başında. Şirketin hedefi bu işi tek başına yapmak değil. Yani uçan otomobilleri kendisi tasarlamayacak. Bunun yerine özel sermaye ve kamuyu harekete geçirecek, pil ömründen, hava trafiğine kadar teknik, altyapı ve düzenlemeler ile ilgili sorunları çözüme ulaştıracak ve endüstrinin bu yöne eğilmesine öncülük edecek.
Uber Grün Müdürü Jeff Holden’in de dediği gibi, eğer tüm bunlar çözüme ulaşırsa, yeni bir ulaşım metodunun doğması kaçınılmaz. Parçalar bir araya geldiğinde, Uber, otomobillerle yaptığının aynısını yapacak: Uçan otomobiller için pilotlar bulacak; bunları dev müşteri verisi ile iletişime geçirecek; yol hakkında bilgi sağlayacak.
İnanması güç de olsa, uçan bir otomobil tasarlamak işin en zor yanı değil. Uber raporuna göre önümüzdeki beş sene içinde, şirket tamamen elektrikle çalışan, çok sayıda yolcu taşıyabilen ve dikey olarak havalanabilen bir otomobil yaratacak.
Havacılık sektörü uzmanları da bu hedefin ulaşılabilir olduğunu kabul ediyorlar. Boeing ve Airbus kompozit malzemelerden üretilmiş, hafif ağırlıkta, uzaktan kumanda edilen sistemleri ticari havacılık sektöründe uygulamaya başladılar bile. İnsansız hava araçları bunun en somut örnekleri. Bilgisayarlar ve elektrikli otomobiller sayesinde pil teknolojisi oldukça yol almış durumda. ABD Enerji Bakanlığı da araştırmaları hızlandırmak için milyonlarca dolar yatırım yapıyor.
Çok sayıda potansiyel ortak var
Uber’in bu hayali gerçekleştirmek için çok sayıda potansiyel ortağı var. NASA bunlardan birisi. Pentagon da benzer bir girişim için 89 milyon dolarlık yatırım yapmış durumda. Bu araçların havada güvenle yol alabilmesi için uzun zamandır gündemde olan “NextGen” yani Yeni Nesil hava trafiği kontrol sistemlerinin de devreye girmesi gerekiyor.
Tabi ki uçan taksi modeli için, Uber’in uçak satın alması ve bu uçakları uçuracak pilotları istihdam etmesi gerekiyor. Bugün insanlar kendi otomobillerini kullanarak ulaşım hizmeti verebiliyorlar, fakat bu model uçak taksiler için uygulanamayacak, çünkü uçak sahibi olmak ciddi bir sermaye gerektiriyor.
Bu süreçte, Uber’in yerel yönetimleri de işin içine dahil etmesi ve mevcut düzenlemeleri bu yönde değiştirmesi şart. Uçan taksi talebinin yüksek olması olumlu bir unsur. Öte yandan bugün bir çok ABD şehrinde uçan otomobiller için gerekli altyapı mevcut.
Uber’in hedefi Uber Elevate’in beş yıl içinde hayata geçmesi. Bir sonraki beş yılda ise, kullanıcı sayısının artması ve yeni güzergahların belirlenmesi planlanıyor.
Hangi Uber kullanıcısı uçmak için biraz daha fazla para vermeyi göze almaz ki? Şirket değerinin 70 milyar dolara ulaşmasının başlıca nedeni de bu zaten…