Akıllı telefon sektörü orta sınıfa sıkıştı

Başarı Elektronik Genel Müdürü Kayhan Biber ile akıllı telefon pazarının dinamiklerini konuştuk.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

MURAT YILDIZ

Amiral gemisi telefonlar manşetleri süslerken, tüketicilerin büyük bir çoğunluğu 1000 ila 1500 TL’lik telefonları tercih ediyor. Bu pazarda oyuncu sayısı ve markaların ürün çeşitliliği artmaya devam ediyor. Türkiye’deki vergiler, artan döviz kurları, bileşen maliyetlerinin artması ile birlikte bu pazarda ciddi bir sıkışıklık olduğunu belirten Başarı Elektronik Genel Müdürü Kayhan Biber ile akıllı telefon pazarının dinamiklerini konuştuk.

- Başarı Ticaret’in geçmişinde de telefon sektörü ile yakından ilgili olduğunu görüyoruz. Bu geçmişi kısaca özetler misiniz?

Şimdilerde telefon sektörüne yatırımcı ya da üretici olarak birçok şirketin girdiğini görüyoruz. Ancak bu sektörün çok önceden bu yana farkında olan pek az firma var. Başarı’nın kurucuları da bunlar arasında yer alıyor. Henüz araç telefonları ve çağrı cihazlarının olduğu bir dönemde bu işe girip takip eden dönemlerde cep telefonları distribütörlüğüne geçiş yapıyor. O dönemlerde de Başarı her zaman getirdiği markaları yurtiçinde lider yapabilmiş bir şirket ve telefon sektörünün hızla büyüyeceğine inanıyor ve bu alandaki yatırımlarını büyütüyor. Örneğin Ankara’da havalimanı civarında gelecekte telefon üretimi gerçekleştirmek için bir fabrika alanı inşa ediyor. O fabrikada Kaan markası ile Dect telefon üretimi gerçekleştiriyor. Daha sonra Kaan markası ile üretilen akıllı sayaçlar yine burada üretiliyor. Grup şirketlerimizden bir başkası, akıllı telefonların henüz emekleme dönemlerini yaşadığı dönemlerde Java tabanlı uygulamalar geliştiriyor ve bu alanda oldukça başarılı sonuçlar elde ediyor. Tüm Türkiye’de yaygın bir servis ve dağıtım ağı ile birlikte Türkiye’ye giriş yapmak isteyen markaları üst sıralara taşıyor. Şimdi ise kendi markası ile Türkiye pazarının öncü bir oyuncusu olmak için 2016 yılında yola çıktık.

- Uluslararası markaların ellerinde yoğun bir pazarlama gücü var. Yerli markaların bu pazarlama gücü ile mücadele etmesi mümkün müdür?

Tüketicinin yerel markalara bakışı nasıl? Yeni bir markanın hızlıca tüketiciye anlatılması ve pazarda bunun geri dönüşlerini anında görmek elbette çok kolay değil. Diğer taraftan kullanıcılara sahip olacakları ürünün faydalarını anlatmak çok daha fazla dikkati çekiyor. Ayrıca siz markanızı anlatırken, “bu ülkenin ürünü” dediğinizde sayısal olarak azımsamayacağınız bir kesim size daha fazla kredi veriyor. Burayı da istismar etmeden değerlendirmek ve doğru mesajları vermek gerekiyor. Evet biz yerli bir markayız ancak Türkiye’de üretime bu yıl içinde başlamak üzere çalışmalar yapıyoruz. Diğer taraftan sektörün ilk oyuncularından birisi olan Başarı bilinirliği yüksek olan, güvenilir önemli bir marka. Milyonlarca tüketici ile doğrudan temasımız olmuş. Başarı’nın bu bilinirliği KAAN markamızın markalaşma sürecine ciddi katkı sağlıyor.

- Üretim süreçlerinde öncelikleriniz neler?

Bizim şu andaki önceliğimiz, tüketicilerin ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri daha uygun maliyetlerle Türk tüketicisine sunmak. Üretim maliyetlerini az çok takip eden herkes bilir ki, şu anda piyasaya sunduğumuz gelişmiş özelliklere sahip Kaan N2’nin, özellikle günümüz kurları ile 1500 TL’den daha aşağıya satılması mümkün değil. Şu anda birçok yabancı oyuncunun Türkiye’de de ciddi anlamda pazar payı edinmek için harcama yaptığı bir dönemi yaşıyoruz. Dolayısıyla biz iyi ürünleri erişilebilir hale getirmek, tüketiciye marka algımızı güçlü kılmak için Kaan N2 ile birlikte iyi bir ürünü erişilebilir bir fiyat ile piyasaya çıkardık.

- Akıllı telefon sektöründe en büyük rekabet orta segmentte yaşanacak. Daha çok oyuncunun aynı alanda ürünler çıkarması bir sıkıntı değil mi?

Türkiye’deki ÖTV oranlarındaki dengesizlik sebebiyle alt ve üst segmentteki ürünlerin vergi dilimlerinde sıkıntılı bir durum var. Örneğin diyelim ki siz Türkiye pazarına 200 TL’lik bir giriş seviyesinde telefon sunmak istiyorsunuz. Bu fiyatın üzerine %25 ÖTV koymak zorundasınız. Ancak kanun gereği 160 TL’nin altında ÖTV koyamıyorsunuz. Bugün orta segmentteki 1000 TL’lik telefon için 250 TL ÖTV öderken, giriş seviyesindeki 200 TL’lik bir telefon için 160 TL ÖTV ödüyorsunuz. Haliyle tüm üreticiler oyunu 900 TL bandında ürünler geliştirmeye başladılar ve oyun bu alanda sıkışmış oldu. Çünkü uluslararası oyuncular üst segment ürünlerde ciddi anlamda pazarı domine ediyorlar. Tüm telefon markaları artık orta segmentte başarılı olmak için çarpışıyor. Burada karlılık olması da mümkün değil ancak tüm markaların çıkış ve başarısı da bu alanda olacak.

- Donanım tercihlerini neye göre belirliyorsunuz? Ürünü oluştururken nelere öncelik veriyorsunuz?

Telefonları sahip olduğu çipsetler, ekranlar ve diğer bileşenleri kullanarak neredeyse sınırsız kombinasyonlar yapabilirsiniz. Ancak bizim için burada önemli olan Türk tüketicisinin ihtiyaç duyduğu özellikleri bir araya getirmek. Örneğin hafıza seçeneklerinde bir telefonu 3 GB yerine 6 GB da yapabilirsiniz. Ya da 32 GB depolama alanı yerine 64 veya 128 GB depolama alanı da sunabilirsiniz. Ancak bunların cihazlara olan maliyetleri düşündüğünüz gibi yalnızca iki katı olmuyor. Özellikle hafıza pazarında her sene fiyatların giderek arttığı bir dönem yaşıyoruz. Büyük oyuncuların yaptığı toplu alımlar ile fiyatlarda ciddi yükselişler var. Biz bu yüzden optimum fiyat seviyesinde, tüketicinin iyi bir deneyim yaşayacağı kaliteli ürünler çıkarmak istiyoruz.

- Bundan sonrasında akıllı telefon pazarında ne var? Sizin gelecek stratejileriniz nedir?

Artık ciddi yeniliklerin olmadığı bir dönemden geçiyoruz. Metal gövde, çift kamera, çentikli ya da çentiksiz ince çerçeveli ekran gibi özellikler ile markalar birbirlerinin benzeri ürünler çıkarıyor. Kaan N2’ye baktığımızda tüm bu özelliklere sahip olduğunu görüyoruz. Biz farklı sübvansiyonlar yaparak daha giriş ve orta seviyede kaliteli ürünler sunmaya devam edeceğiz. Şimdi ise bildiğimiz bir işin başka yanlarını öğreniyoruz. Dolayısıyla yakın zamanda müşterilerin çok paralar verip satın aldığı amiral gemisi ürünleri çok daha makul fiyatlarla vermek için çalışmalar yapacağız.

Yerli marka ile yerel ürünler arasında ne gibi farklar olur?

Yerel ürün size ciddi anlamda özgürlük alanı sağlıyor. Çünkü artık üretim alanında ürünün teknolojisi ile ilgili çok daha fazla söz sahibi oluyorsunuz. Ayrıca yerel ürün geliştirmenin size katacağı çok daha fazla bilgi birikimi olacaktır. Yerli marka değer katan bir durum. Yerli marka olmanın yanına yerli üretim yapıyor olmak bu değeri daha üst noktalara taşıyacaktır. Teknolojinin transfer edilmesi, bilgi birikimi oluşması yanında önemli istihdam kapıları açacaktır. Yapılacak ArGe çalışmaları ile ürün geliştirme tarafımız da güçlenecektir. Yerli markalar güç birliği yaprak ülkemizde cep telefonu sanayii oluşturduklarında ülkemize daha yüksek katkılar sağlamış olacağız. Hayalimiz ve çalışmalarımız bu yöndedir. Üretim tesisleri, Teknik Servis şirketi ve yazılım şirketi ile Başarı KAAN markası ile yerli üretimde hızlı yol alacaktır.

Satışların çoğu operatörlerden geliyor

Türkiye artık operatör dominant bir pazar. Biliyorsunuz kredi kartları ile cep telefonlarına taksit yasağı geldi. Bu durumda operatörler müşterilerine telefonları faturaları ile birlikte uzun kontratlar ile sunuyorlar. Operatörler ile satış yaparken de fiyatlarınızı belirlerken onlarla da işbirliği içerisinde oluyorsunuz.

Bu konularda ilginizi çekebilir