“Artırılmış gerçeklik” mobilya sektöründe büyük değişimlerin habercisi mi?”

Michael E.Porter ve James E.Heppelmann, “Şu anda kullandığımız dijital verinin vadettiği değer ile verilerin kullanım alanı bulunan fiziksel dünya arasında ciddi bir bağlantı kopukluğu var” diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RÜŞTÜ BOZKURT

Bu yazı içeriği ilk kez MÜ-SİAD Dayanıklı Tüketim Malları Mobilya ve Orman Ürünleri Sektör Kurulu’nun 7 Nisan 2018 günü İnegöl’ de yaptığı toplantıdaki sunumumuzda paylaşıldı. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren çok sayıdaki girişimcinin katıldığı toplantıdaki tepkilerin motivasyonuyla düşündüklerimizi bir de gazete yazısına yansıtmak istedik.

Yazıda ,“Artırılmış gerçeklik ve mobilya sektöründe büyük değişikliklerin habercisi” varsayımı sorgulanıyor. Gelecek beş yılda, mobilya tasarımından üretimine, pazarlama ve satışından lojistik etkinliklerine ve satış sonrası hizmetlere artırılmış gerçekliğin yarattığı değişikliklere tanıklık edeceğiz.

Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality=AR) ile üretimin bütün sektörlerinde ne gibi etkilenmelerle yüzleşebileceğimizin ayrıntılarını öğrenmek isteyenler, Michael E.Porter ile James E.Heppelmann’ ın, HBR/T’nin Kasım 2017 sayısındaki “Neden her şirketin bir artırılmış gerçeklik stratejisine ihtiyacı var?” başlıklı kapsamlı makalesini incelemeli.
Önemli bir boşluğu dolduruyor

Yönetişim biliminin önde gelen iki yazarı, “Şu anda kullandığımız dijital verinin vadettiği değer ile verilerin kullanım alanı ile bulunduğu fiziksel dünya arasında ciddi bir bağlantı kopukluğu var” saptamasından yola çıkıyor. Yaşadığımız evrende üç boyut, hatta zamanı da eklersek dört boyut hakim. İç görülerimizi, kararlarımızı ve uygulamalarımızı besleyen veriler iki boyutlu olarak kullanılıyor. Kağıt ve ekran arasına sıkışmış veriye, şimdi yeni bağlantı imkanları, akıllı ve bağlantılı ürünlerin yaygınlaşması, büyük verinin değer üretme kaynağı haline gelmesiyle; üçüncü boyut ekleniyor. Değişik teknolojilerden yararlanan AR uygulamalarının, bütün yaşamı derinden etkileyeceği öngörülüyor.

Sayısal verilerin, fiziki dünyaya indirgenmesi, verilerin üç boyutlu değerlendirilmesi, değişik teknolojileri bir araya getiren artırılmış gerçeklik sayesinde mümkün oluyor. AR uygulaması karşılaşılan olguları anlama kolaylığı sağlıyor; içgörüleri güçlendiriyor ve karar vermeyi hızlandırıyor.

Porter ve Heppelmann, çok değil 2 yıl sonra, 2020 yılında, artırılmış gerçeklik etkinliklerinin 60 milyar dolarlık bir iş ve işlem hacmi yaratacağı tahminini paylaşıyor.

AR aileden okula, dini kurumlardan devlete, insan yaşamını biçimlendiren bütün kurumlarda değişiklik yapacak bir potansiyel güç olarak değerlendiriliyor. AR’ın öğrenme biçimlerimizi, varsayımlarımızı, zihni modellerimizi, karar ve kurumlarımızı köklü değişikliğe uğratmasının yakın bir zamanda gerçekleşeceği de yaygın olarak kabul ediliyor.

Bağımsız araştırmacılar düşünce sistemlerinden inanç sistemlerine, bilim ve teknoloji sistemlerinden hukuk sistemine, sosyal ve siyasal sistemlerden yönetim sistemlerine ve ticari sistemlere yapıların ilişkileri ile sistemler arası ilişkilerin AR’dan etkilenmesini bekliyorlar.
Sayısal dünya ile fiziki dünya arasında köprü olan AR; Ar- Ge ve tasarım etkinliklerini, inovasyon katkılarını, üretim süreçlerini, çalışanların birikimini ve eğitimini, müşteri ilişkilerini, satış ve pazarlama etkinliklerini, lojistik etkinliklerini ve teslim sürelerini, montaj yapılmasını, satış sonrası hizmetleri etkileyecek ve yeni bir üretim düzeni kurulmasını hızlandıracak.

Mobilya sektörü başı çekecek olanlardan biri

AR potansiyellerinin yaygın biçimde dönüştüreceği sektörlerin başında mobilya sektörü geliyor. Bu yazıda sadece mobilya sektörünün "yapısal ve ekonomik özellikleri bağlamını” değerlendirirsek, AR’ın olası etki alanlarını da kavrayabiliriz. Ülkemizdeki mobilya sektörünün Ar-Ge, tasarım ve inovasyon alanında “entelektüel eksikliği" olduğunu uzun zamandır tartışıyoruz. AR’ın iki boyutlu veriyi fiziksel dünyanın üç boyutlu varlığına indirgemesi, mobilya ürünlerinin bütününe bakışlarımızı değiştirecek; geçiş sürecinde, entelektüel birikimimize AR’ın etkilerini eklememiz de gerekecek.

AR’ın mobilya ürünlerinin tasarımında önemli etkilerine tanıklık edeceğiz. Dünyanın her yerindeki tasarımları üç boyutlu olarak izleyebileceğiz. En iyi tasarımlara üç boyutlu erişebilirlik, küresel tasarım birikimi ile yerel birikimleri sentezleme olanaklarını artıracak.

Üretimde de, süreçler üzerinde üç boyutlu gözetim ve denetim yapılabilmesi ve uzaktan kontrol imkanları, süreç verimliliklerin artıracak. AR’ın süreçlere hakimiyeti artırması, maliyetleri düşüreceği gibi çeşitlilikleri de artıracak.

Ne denli modüler olursa olsun, mobilya üretiminde önemli bir payı olan lojistik, her aşamada AR’ın etkileriyle karşılaşacak. Ambalajdan stoklama, en uygun lojistik yollarının saptanması, müşteri teslimatı, uzaktan kontrolün sağlayacağı olanaklar vakit ve nakit kazancı yaratacak.
Satış ve pazarlamada sayısal teknolojinin yarattığı yeni imkanlardan biri de tüketici değer beklenti ve davranışlarının tanımlanmasıdır. Herhangi bir iletişim ağından sağladığınız 68 beğeni verisi, kişinin ırkını, rengini, sigara ve içki alışkanlıklarını yüzde 85'in üzerinde saptamanızı sağlıyor. Eğer 70 beğeni verisine ulaşırsanız, arkadaşlarından daha iyi tanıma olanakları kılıyor. Beğeni verisi 150’ ye çıkarsa anne ve babasından daha gerçekçi tanımlama yapıyorsunuz. Beğeni verisi sayısı 300’e çıkarsa hayat arkadaşından daha iyi tanıma mümkün oluyor. Prof.Dr. Selçuk Şirin’ den ödünç alınan bu saptamaya, bir de AR’ın üç boyutlu erişim sağlamasını katarsak, gerçekçi kararlara ulaşmadaki potansiyelleri de kavrarız.

Mağazalar farklılaşacak

Sayısal teknolojiye dayalı ağ tabanlı örgütlenmenin yarattığı platform yapılar, üretim hattı yapıları gibi arz odaklı ölçeklenme yerine talep odaklı ölçek belirlemeyi de beraberinde getiriyor. Sıfır marjinal maliyete yaklaşan üretimin fırsat kapıları açılıyor. Küresel anlamda ölçek ekonomisinin erişebilirliğinin gerekleri fraklılaşıyor. AR uygulamaları mobilya sektöründe rekabet edebilir ölçek ölçülerini değiştiriyor. Sektörde piyasa yapıcısı ve erişebilir ölçekteki firmalar ile hız esneklik boyutu ekleyen orta ölçekişletmeler arasında işbirliği ihtiyacının artacağı öngörülüyor. Bu eğilimin mobilya sektöründe konsolidasyonu hızlandıracağı ileri sürülüyor. Sektörde sancısız geçiş süreçlerini yönetmemiz için sayısal teknolojinin diğer etkileriyle birlikte AR uygulamalarını da kapsamlı biçimde sorgulamız gerekiyor. AR uygulamlarının rekabet edebilir ölçek boyutunu tartışma gündeminde diri tutmak yakın ve uzak geleceğimiz açısından önemli.

Mobilya sektöründe AR uygulamalarının satış karlarını yaygın biçimde etkilemesi, mağaza konseptlerini de değiştirecek. Mağazalar, ülkelerin ve bölgelerin sosyal yaşantısı ve kültürel algılarına daha sıkı bağımlı hale gelecek. Mağaza oluşumlarında yerellik kuşkusuz önemli bir değişken olarak kalacak, ama küresel oluşumların etkilerini de daha ağırlıklı hissedeceğiz. AR uygulamalarının mobilya mağazalarını nasıl etkileyeceği sadece mobilya iş yeri yöneticilerinin değil, sektörle ilgili STK’ların da ivedi sorunlarından biri.

Mobilya sektöründe teknolojinin yarattığı kalite homojenliği daha da güçlenecek. Teknolojinin yarattığı kalite homojenliği nedeniyle “marka ve imaja bağımlılık” artacak. Bu eğilim de küçük ölçeklerin marka ve imaj yaratmasının güçlüğü nedeniyle sektörde konsolidasyon sürecini hızlandıracak; piyasa yapıcısı büyük ölçekli işlerinin erişebilirliği ile küçük ve orta ölçek yapının esnek ve hız katkısını birlikte değerlendirenler güvenli büyümelerini sürdürecek. AR uygulamaları, gelişen orta sınıfın mobilya satın alma güdülerini değiştirdiği gibi, artan gelirlerin satın alma zamanını kısalması süreci de hızlanacak. Sektörün hammadde temiminde de AR uygulamaları ve diğer sayısal teknoloji gelişmelerinin zorladığı yeniden yapılanmaya tanıklık edeceğiz. Mobilyacının ihtiyacı olan “ebatlı” hammaddelerin satın tedarikteki payı artacak. Atık ve kayıpları olmaksızın hammadde kullanılması aşamasına geçeceğiz. AR uygulamaları mobilya sektörünü burada anlatılanlardan daha yaygın, daha derin ve daha yoğun etkileyecek. Tartışılması gereken daha birçok ayrıntı var, onları da başka yazılarda paylaşmayı sürdüreceğiz.

Mobilyacı AR yatırımlarına nasıl yaklaşmalı?

1- Mobilyacı AR etkilerini anlamak için ‘başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesi’ ve ‘öngörme ve önlem alma disiplinine’ uymalı.Literatür tarayarak, uzmanlarıyla tartışarak konu hakkında masa başı çalışmaları önemsemeli, kaliteli fikre giden yolu açık tutmalı.

2- Mobilyacı, yurt içi ve yurt dışında AR uygulamalarını görerek, uygulamadaki olanak ve kısıtları üzerinde ön hazırlık yapmalı, fikirleri olgunlaştırmadan aceleci bir tavırla yatırım yapmamalı.

3- AR uygulamaları donanım ve yazılım sunanlarla ilgili ön araştırma yaparak, kapısını çalan ilk insana paçayı kaptırmamalı. En uygun donanım ve yazılımın satın alınmasına ilişkin mesleki kuruluşların kolektif aklını kullanmaya özen gösterilmeli.

4- Mobilyacı, AR uygulamalarına geçme kararına paralel olarak bir satın alma sözleşmesi hazırlamalı. Kalite homojenliği nedeniyle “marka ve imaja bağımlılıkların ” artmasını da özenle değerlendirmeli.Bu eğilim de küçük ölçeklerin marka ve imaj yaratmasının güçlüğü nedeniyle sektörde konsolidasyon sürecini hızlandırması gündemde daima diri tutulmalı.

5- Mobilyacı AR yatırımları yaparken birden çok firmadan teklif almalı, teklifleri karşılaştırarak uygun olanı seçme özeni göstermeli.

6- Kurulacak AR sistemindeki yeni gelişmelere uyum konusu, yeniliklerin sisteme dahil edilmesi, satın alma sözleşmesinin bir maddesinde netleştirilmeli.

7- Mobilyacı, "rakip uygulamış benim de olsun" diyen kasabalı kültürü tuzaklarına düşmemeli, kendi ihtilaçları üzerine inşa edilen sistemi benimsemeli.

Bu konularda ilginizi çekebilir