Endüstriyel 'kilit üretiminde' rakiplerin gerisinde değiliz

MESAN Yöneticisi Mustafa Mertöz, "Bugün kilogramını 8.2 dolara sattığımız endüstriyel kilitlerin fiyatını 15 dolara çıkaracağız" diyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RÜŞTÜ BOZKURT

MESAN endüstriyel kilit ve menteşe üreterek bütün dünyaya sunan bir kuruluşumuz.MESAN öyküsünün merkezinde "dışa da dünyaya açık olma" yanında, bir iş yerini kurma, geliştirme sonra yüzde 100'ün başkasına satma ve yönetimini sürdürme de var. Endüstriyel kilit ve menteşe üreten MESAN'ın baba-oğul iki yöneticisiyle sadece söyleşi yapmıyor; bir endüstriyel üretimin röntgenini çekmeyi de deniyoruz. Olayın kurucu kahramanı Rıdvan Mertöz' ü 1970'lı yılların sonlarından beri tanıyorum. Oğul Mustafa Mertöz’ü yeni tanıdım. Birlikte, kuruluş ve gelişmeyi, ürün geliştirme ve piyasaya kendini kabul ettirmeyi, gelişmiş firmalarla işbirliğinin öğreticiliğini, üretilen endüstriyel kilit ve menteşelerin yaşamı kolaylaştırma işlevlerini, krizleri ve çıkarılan dersleri, rekabet gücünün dinamiklerini, büyük rakiplerin nasıl izlendiğini, gelecekle ilgili düşleri ve sektörü yönlendiren başlıca eğilimleri konuşuyoruz.

GÖKTEN İNMİYOR

Kuruluş ve kurumlar zenginlik üreterek insan yaşamını kolaylaştıran araçlar. Hiçbiri gökten zembille inmiyor.Her kuruluş ve kurumun ardında yaratıcı akıl, girişimci cesaret, sabır ve direnme gücü, risklerle yüzleşme yiğitliği var. MESAN firması da 1960'larda hızlanan kalkınma için üretim arayışının ürünü: 1979'da kuruluyor. Önce sınırlı sayıda firmaya fason üretim yapılıyor. İlkelere dayalı yan sanayi olmaktan çok, subjektif ilişkilerden beslenen bir alış veriş ilişkisine dayalı üretim 2 yıl sürüyor. Kurucu Rıdvan Mertöz başkasına bağımlı çalışmanın önü açık bir yol olmadığına karar veriyor. Kendi ürünlerini piyasaya sunarak yer edinmek istiyor. Mobilya kilitleriyle işe başlıyor. On yıl kadar sürüyor bu piyasada tutunma çabası.
Rıdvan Mertöz'e soruyoruz: "İlk 10 yılın iş yaşamında önemli olduğu söylenir.Sizin için bu ilk 10 yılın deneyimini bizimle paylaşabilir misiniz? “İşini bir sevda haline getirmiş ve ona tutkuyla bağlanmış olan insanların rahatlığıyla yanıtlıyor:

"1989 yılına geldiğimizde mobilya kilitleriyle önemli bir hamle yapılamayacağını anladık. Arayışımızı hızlandırdık. Endüstriyel kilit ve menteşe üretimi yapmaya karar verdik. Türkiye' de yapılmıyordu; yurtiçi piyasada ilk üretici olacaktık. İthal ürünler çok pahalıydı; piyasa daha uygun fiyatta satın alma arayışındaydı. İtalya ve Alman firmaları piyasa hâkimiyetini kurmuştu. Bu koşulları zorlayarak piyasada yer edinme iradesini ortaya koyduk.”

ÜRÜN GELİŞTİRME VE PİYASAYA KABUL ETTİRME

Ürün geliştirme ve piyasaya kabul ettirmenin kolay bir iş olmadığını biliriz. MESAN'ın gelişme sürecinde uygun eşleşmelerin de önemi var. Endüstriyel kilit ve menteşe üretimine başladıktan sonra bir rastlantı hayatın yolunu değiştiriyor. O rastlantıyı Rıdvan Mertöz bakın nasıl anlatıyor?
"Siemens'te çalışan, daha önce tanıdığım arkadaş 'bana 400 kilit lazım' dedi. Kilitlerin üretimini bitirdik teslim ettik. Meğer bizim kilitler uygun değilmiş. Ankara'da trafik ışıklarında uygulanacakmış ama uygun yapıda değilmiş. Ne istediklerini, kilitlerin hangi özellikleri taşıması gerektiğini tanımladılar. Bu bize bir fikir verdi. Siemens bize geldi; teknik resimlerini de verdi. Kısa zamanda kalıplarını yaptık, parçaları ürettik, üzerlerine de kendi markamızı koyduk. Çeyrek dönüşlü bir kilitti. Ayrıca kilit kafalarına bir yay ekledik. Onların tanımlamadığı, bizim eklediğimiz yay sükse yaptı.Bu yeni geliştirilmiş ürümüz Alman üreticileri bile kıskandırdı.Biz işimize akıl katmanın ne kadar önemli olduğunu yaşayarak öğrendik. Bugün 25'in üzerinde 'faydalı model' 15 'tescilli ürün' ve 2 adet de 'patente' giden yolu anlattığımız o ilk adım açmıştır." Herkesin yaptığını yapabilir; üstüne bir de akıl katarsanız işinizi geliştirebiliyorsunuz. Mertöz'ün anlattığı hikaye, üretimle ilgili genellemeyi doğruluyor.

PİYASANIN TEPKİSİ VE ÜRÜNLERİN KATTIĞI DEĞER

Piyasanın kendini özgü yapısı, dinamikleri, işleyişi, algısı ve kültürü var. Endüstriyel kilit ve menteşe üretmek yetmiyor; piyasaya kabul ettirmek de gerekiyor. Mustafa Mertöz' e yöneltiyoruz sorumuzu:" Siz piyasanın dilini nasıl kullandınız; sizi ayrıştıran yönleriniz nelerdi?"
MESAN'ın genç yöneticisi konuya hakim olmanın özgüvenini yansıtan bir anlatımla yanıtlıyor sorumuzu: "Önce interaktif yol izledik. Kapı kapı dolaştık. Müşteriye dokunduk. İhtiyacı öğrendik, karşılama özeni gösterdik. Anahtar işlevlerini ve kullanma kolaylığını gözettik. Anahtar kaybolunca darbelerle dağıtmanın eşyaya verdiği zararlara çözümler ürettik. Ülkemizdeki işgücü maliyetini avantaj olarak kullandık. Alışkanlıkları aşmanın zorluğunu yaşadık. 1990'lı yılların ortalarına kadar yoğun çaba gösterdik. Siemens'e ürün vermemiz iyi bir referans oluşturdu. Endüstriyel kilitlerde elektrik uygulamalarını tam zamanında hayata taşıdık. Otomobil kilitlerindeki iklimlendirme koşullarını dikkate aldık.Bu gelişmeler ülkemize de ithal ikamesi yoluyla müthiş döviz kazandırıcı oldu. 1995'lerde ülkemiz iç pazarında iyi bir yere geldik; konumumuzu güçlendirdik.”

Dış piyasalara yönelişi de merak ediyoruz. Baba-oğul Mertöz'e soruyoruz: " İthal ikamesi yarattığınızı, döviz kazancı sağladığınızı söylediniz.Dışa açılma hikayeniz nasıl gelişti?"
Diyorlar ki, " Aslında 1990'lı yılların başlarında küçük ihracat denemeleri yaptık. 1995'lere geldiğimizde ciddi ihracatçı olduk. Bugün ürettiklerimizin yüzde 40'ını ihraç ediyoruz. 2017'de ihracat hedefimiz yüzde 55. Yurtiçi talebin artması, önce bu talebi karşılama ilkemiz nedeniyle ihracatı birden yüksek oranlara çıkaramıyoruz.Bugün ülkemizde. 11 firma rakibimiz var, ilk 5 firma kapasitenin yüzde 50'sinden fazlasını oluşturuyoruz. İlk 5 firma ihracat yapıyor. Türkiye cirosu yaklaşık 40 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Farklı ürünlerin satışı söz konusu"

KRİZLERDEN ÇIKARILAN DERSLER

Mustafa Mertöz, " 2007'de rakipler ürünlerini bizim fiyatımızın yüzde 10 altında satmaya başladı.Hâlâ bugün fiyat rekabeti sürüyor.Biz ona göre önlemlerimizi alıyoruz" diyor.
Rakiplerle rekabet etmenin araçları neler olduğunu öğrenmek istediğimizde, Mustafa Mertöz yanıtlıyor: "Müşterilerle çok sıkı ilişkiler geliştirdik.Müşteri birikimlerini ürünlerimize yansıttık. Dar zamanlarda müşterimizi paydaşımız kabul ederek kolaylık sağladık. Siparişleri yakından izledik; en kısa zamanda erişebilirliği güven altına aldık. 17 satış elemanımız yurtiçinde 9'u yurtdışında aynı sıcaklık, paydaş olma ve birlikte var olabilme anlayışıyla ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Çin'de ve Almanya' da kurulan şirketlerimizde, dünyaya açılmada başka kültürleri de içselleştirerek ilerlemeye çabalıyoruz."

Mustafa Mertöz, siparişlerin artması, ilişkilerin gelişmesinin üretim cephesini de geliştirdiğinin altını çiziyor. Siparişleri karaşılama hızı yanında, kalite sorunlarını minimize edebilme yeteneklerinin de önemli olduğunu anlatıyor. Kalitesiz ürünlerle uluslararası piyasaya girenlerin sektöre ciddi zararlar verdiğini belirtiyor.

ELEKTRONİK KİLİT DÖNEMİNE GİRİYORUZ

Endüstriyel kilit üretimi de krizlerden etkileniyor.Geleceği inşa etmek için tek tekerlekli bisiklet kullanıcısı gibi hem krizlere baş etme, öte yandan geleceği güven altına alma önlemlerini tam zamanında alabilmek gerekiyor. Şimdi firmanın ortak aklı, "Bu sektörde elektronik kilide girmemiz lazım" fikrini hayata taşıyor. 2009'da Ar- Ge başlatılıyor; 2011'de elektrikli kilit üretiliyor. Sektörler analiz ediliyor. Elektrik, iklimlendirme, ulaşım, mobilya sektörü… Sektörel öncelikler ve ürün önceliklerini sıralanıyor. Ar- Ge müdürlüğü oluşturuluyor. 2011 de ABD'deki lider firma Southtika Türkiye' ye geliyor. Çalışmalar gösteriliyor. Yöneticiler etkileniyor. Aile ilişkisi başlıyor. Mustafa Mertöz orada çalışıyor.

Ar- Ge çalışmalarının sonuçları ortaklaşa değerlendiriliyor; fuarlarda karşılaştırmalar yapılıyor. MESAN yöneticileri "Teknoloji olarak şimdi iki büyük rakiple aramızda büyük bir açık yok" diyebiliyor.

2014 'lü yıllarda Türk malı denince, kasabın ve manavın ürünleri akla geliyordu. 2011'de farlarda, "Ürünü kaldırın, kataloğu kaldırın bizi taklit etmişsiniz" diyen rakipler, "Belgeleri getirin" denince mahcup oluyorlar. Mustafa Mertöz. Diyor ki, " 2008' de tasarım tescillerini almışız...Bir aya sonra da ilk fatura kesilmiş. 2009 Ocak ayında onlar faydalı model belgesi almış. Belgeli mahcubiyet yarattık."

MESAN bütün hisselerini devrediyor. Bugün ürettiklerinin kilogramını 8.2 dolara satıyorlar. 15 dolar hedefliyorlar. İş yeri 13 bin metre kareden 22 bin metre kareye çıkıyor. Türkiye'nin gelişmesi, ayrıntıdaki üretim mücadelesinin sonucu... Üretim "cazibe alanı" olmalı, inşaat ve hizmet kesimleri olmamalı...

ENDÜSTRİYEL KİLİT DEDİĞİMİZDE...
*ABD' li Southico/ABD veEmka /Almanya firmaları öncülük ediyor.
*Ülke ve marka imajı çok önemli, fiyat alabilmeyi etkiliyor.
*Maliyet avantajı: Hammadde ve enerji konusunda piyasada şans eşitliği gerekiyor.,
*Otomasyon alanında uyum gündemdeki önemli konu olma özelliğini taşıyor.
*Her sektör gibi endüstriyel kilit üretimi de evrim geçiriyor.
*Mekanik sistemlerin elektromekanik sistemlere taşınması gerekiyor.
*Üretimdeki bütün parçaların evrim geçirmesi söz konusu.
*Türkiye' de teknoloji üreten ana sanayilerin olmamaması dezavantaj oluşturuyor.
*Türkiye' nin sac işleme teknolojilerine odaklanmasını farklı odaklara taşımak gerekiyor.
*Endüstri 4.0 aşamasını gece gündüz izlemek ve tam zamanında refleks göstermek gerekiyor
*Yazılımda ciddi adımlar atıp, kendi yazılımlarını üretme önem taşıyor.
*Korumacılık karşısında üretici, bürokrasi ve siyasi iradenin birlikte adım atabilmesi önem taşıyor.