'Haftada iki saat İngilizceyle bu iş olmaz'

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Belma Haznedar, "Türkiye, yabancı dil eğitimine başlama yaşı açısından AB ülkelerini yakaladı” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KEZBAN KARABOĞA

İngilizce, dünyanın en yaygın olarak konuşulan dilidir. Toplamda 1.5 milyar bu dili konuşuyor. Bu kişiler arasında 375 milyon kişinin de ana dili İngilizce. Tüm bunlarla birlikte dünya genelinde 1 milyardan fazla insan da İngilizceyi ikinci dil olarak konuşabiliyor. Fakat soru şu: Hangi ülke İngilizce konuşma konusunda en iyi yeterliliğe sahip? Bu konuda yapılmış bir araştırma var. Bakın, EF EPI İngilizce Yeterlilik Endeksine göre İsveç, İngilizce yeterliliği en yüksek olan ülke. İngilizcede en iyi performans gösteren ilk 15 ülke sıralamasında İskandinav bir ülke olan İsveç, 70.94 puan ile lise başında yer alıyor. İsveç'in İngilizcedeki bu başarısı kaliteli eğitim sistemine, ülkedeki İngilizce film, müziklerin popülaritesine ve iki dil arasındaki fonetik ve gramer yakınlığına bağlanıyor. İsveç'in hemen arkasından 70.98 puan ile Hollanda geliyor. Listede ilk üç sıra, İngilizce yeterliliğinde 70.05 puana sahip Danimarka ile tamamlanıyor. İlk 15 sıralamasında Avrupa dışından ilk ülke 61.08'lik puan ile Singapur. Onu Malezya (60.30) ve Arjantin (60.26) izliyor. Şimdi, soru şu: Türkiye’nin İngilizcesi nasıl? Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Belma Haznedar’a kulak verelim. Diyor ki Prof. Dr. Haznedar: "Türkiye, yabancı dil eğitimine başlama yaşı açısından AB ülkelerini yakaladı. Ancak bu eğitimi nasıl yaptığınız çok önemli. Devlet okullarında haftada sadece iki saat yabancı dil dersi ile yabancı dil eğitimi konusunda hiçbir yere varmak mümkün değildir.” Dil öğreniminin süreklilik gerektirdiğini vurgulayan Prof. Dr. Haznedar, "7-8 yaşındaki bir ilkokul öğrencisinin haftada sadece 2 saat süreyle maruz kaldığı ve çevresinde kullanma olanağının olmadığı bir dilin sistemini çözümlemesi mümkün olmaz" diye konuştu. Türkiye’de devlet okullarında yabancı dil eğitiminin haftada iki saatlik süreyle AB eğitim kriterlerinin çok altında kaldığına dikkat çeken Haznedar, yabancı bir dilin akademik anlamda etkin bir biçimde doğru konuşulması ve kullanılması için gereken yoğun öğrenme süresinin 5-7 yıl sürdüğünün altını çizdi.

Dil bilgisine ağırlık vermek yanlış

Dil eğitiminde kullanılan öğretim malzemelerinin seçiminin kritik önem taşıdığını vurgulayan Prof. Haznedar, İstanbul’da 39 ilçenin yanı sıra Erzurum, Bursa ve Mersin gibi büyük kentlerde bin kişiyi aşkın İngilizce öğretmeniyle tamamladıkları TÜBİTAK projesinde ulaştıkları sonuçlardan da bahsetti. Bu projeye göre İngilizce öğretmenlerinin yüzde 63'ünün sınıfta ağırlıklı olarak hala geleneksel anlamda dil bilgisel kurallarını öne çıkardığını söyleyen Prof. Dr. Haznedar, “Oysa 7-8 yaşındaki çocukların dilbilgisi kurallarını analiz etmeleri mümkün değildir" diye konuştu. Prof. Dr. Haznedar, son olarak dil öğreniminde çocuğa sunulan her malzemenin anlamlı, temaların birbirleriyle ve gerektiğinde çocuğun diğer derslerde öğrendikleri ile ilişkilendirilmesi gerektiğine işaret etti.

DÜNYADA TEK DİLLİ BİR TOPLUM BULMAK NEREDEYSE İMKÂNSIZ

yaptıİki dilliliğin dünyada en yaygın olgulardan biri olduğunu belirten Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Belma Haznedar, dünya nüfusunun yarısından çoğunun iki dilli olduğuna dikkat çekti. Günümüzde tek dilli bir toplum veya ülke bulmanın neredeyse imkânsız olduğunu belirten Haznedar, “Pek çok ülkede hala dil politikaları tek dilli olduğu için, bizim tek dilli olarak bildiğimiz toplumlarda da aslında birden fazla dil konuşulduğu göz ardı edilmektedir. Eskiden iki dillilik özellikle sömürge geçmişi olan Afrika ülkeleri ile özdeşleştirilirdi. Oysa günümüzde çok uzağa gitmeden kendi ülkemiz de dâhil, neredeyse tüm komşu ülkelerde ve Avrupa ülkelerinde en az iki, çoğu zaman ikiden fazla dil yaygın bir biçimde kullanılmaktadır’’ dedi.