Küçük işyerleri de 5G'den etkilenecek

RÜŞTÜ BOZKURT

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

RÜŞTÜ BOZKURT

Bilgisizlik bataklarını düşündüğümde, zihnimde ilk canlanan Yunanca adıyla Komet Star yani Halley kuyruklu yıldızının öyküleridir.

Edmund Halley (1656-1742) yıldızın yörüngesinin keşfini yaparak, dünyamızı 76 yılda bir ziyaret ettiğini saptamasından önce afetlerin, savaşların, ölümlerin, kıyımların ve veba gibi yıkıcı salgınların kaynağı olduğuna inanılan bir yıldızdı bu.

Kadim Çin’de M.Ö. 300 yılında hazırlanmış bir kitapta Komet Star'dan (Saçlı Yıldız'dan) söz ediliyordu.

Bugün Halley Kuyruklu Yıldızı diye adlandırılan bu gök cismi hakkında çok sayıda mitolojik öykü üretilmiş, inançlar yayılmış, önyargılar oluşmuş, yerleşik doğrular ve saplantılar insanların değer sistemlerini etkilemiş; beklentilerini biçimlendirmiş ve davranışlarını yönlendirmişti.

Biz insanlar, “ezberin konforuna” yatkın bir doğaya sahibiz.

Maddi ve kültürel zenginlik üretmenin en küçük teknik birimlerinden biri olan küçük ve orta ölçek iş yerlerini (KOBİ) bile temel yapı ve işlevlerinin ötesinde değerlendirerek kobiperverlik yapabiliyor; onların yapı ve işlevlerinin dışında beklentilere kaynaklık etmelerinin yollarını açabiliyoruz. Küçük ve orta ölçek işyerleri, ekonomilerde bir ara yapıdır; her zaman varlıklarını koruyacaktır…

Neden mi ?

Birincisi, yaptığımız iş “standartlaşmaya” uygun değilse, işi kitle üretimine dönüştürmek zordur; o işi ancak küçük yapılarla sürdürebilirsiniz.

İkincisi, iş “coğrafi olarak dağılmış küçük parçalar halinde yapılıyorsa” orada örgütlü üretim yapmak gerekmez.

Üçüncüsü, merkezi yönetim kolay biçimde ve ekonomik olarak yapılamıyorsa, orada iş yerlerini büyütmek ekonomik olmayabilir.

Dördüncüsü, işle ilgili, kişinin özel becerisine duyulan gereksinim sürüyorsa, bireysel dikkat önemini koruyor; orada teknolojinin kolaylaştırıcı etkisi sınırlı kaldığı için ölçek büyütmek sınırlı kalır.

Beşincisi, yapılan iş sanatla ilgiliyse, sanatsal yeteneklere bağımlıysa, işi bölgesel, ülkesel ya da küresel düzlemde örgütleyemeyiz.

Altıncısı, bir iş mesleki ahlak nedeniyle yasarla sınırlanıyorsa, orada iş ölçeklerini büyütmek zordur.

Yedincisi, büyük teknolojik dönüşüm aşamalarında, ilk girişimlerin yarattığı ürünler kitlesel talebe dönüşünceye kadar küçük işyerlerinde üretilir.

Farklı açılardan bakarak, küçük ve orta ölçek yapıyı biçimlendiren daha değişik gerekçeler de üretebiliriz. KOBİ’lerle ilgili geçmiş deneyim ve birikimlerin sorgulanacağı bir süreçten geçiyoruz.

Özellikle mobil iletişimde köklü nicelik ve nitelik sıçraması olan 5G ekosistemimizi de radikal değişmelere uğratacak.Bulunduğumuz çevre koşullarında, sosyal mesafe ayarlarında, fiziki mesafe tanımlamasında, zaman mesafeleri algısında, deneysel mesafe aralıklarında ve psikolojik mesafelerin oluşturulmasında KOBİ’lerin nasıl konumlandırılması gerektiği çok önemli sorunlarımızdan biridir.

KOBİ ezberlerini bozmazsak, 5G’nin yaratacağı ekosistemde yerimizi alamayız.

KOBİ’lerle ilgili değişmez ilke şöyle formüle edilir:

"KOBİ’nin ürettiği değer > KOBİ’nin harcadığı değer" ise bu yapı savunulabilir. Bu denklemden saptıran, örneğin iyi incelenmemiş teşvikler anlamlı değildir. KOBİ’leri geliştirmeyen teşvik talepleri, “KOBİperverlik” olur ki, akılcı, kaynak yaratıcı ve değer üretici bir anlayış olmaz, olamaz…