'Mavi'den önce 'beyaz' tehlikede

Yapay zeka ve robotlar sanılanın aksine öncelikle mavi yaka değil beyaz yaka için tehdit oluşturuyor. (SELENAY YAĞCI)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

SELENAY YAĞCI

Dünyanın dört bir yanında yapay zeka ve robotların geliştirilmesi için bir yarış var. ABD, Rusya ve Çin yarışın içinde en başta koşan ülkelerden... Bir yandan yapay zekanın ve robotların dünyanın geleceği olduğu söylenirken, diğer yandan insanlara ne olacağı tartışmaları yapılıyor. Stephen Hawking, Elon Musk gibi yapay zekanın insanlığın sonu, kıyamet olacağını savunanlar da varken, insanlığın yararına olacağını ve dünyayı kurtaracağını savunanlar da var. Ancak tüm bunlar tartışılırken şu gerçek kabul edildi: Yapay zeka ve robotlar bazı iş kollarında insanların işlerini elinden alacak.

Endüstri 4.0 dönüşümüyle yapay zekanın fabrikalara girmesi çok konuşuldu. Endüstri 4.0 ile birlikte makinelerin birbirleriyle konuşarak üretim yapması en çok gündem yaratan konulardan biri. Hal böyle olunca yapay zekanın öncelikle mavi yakalı, fabrika işçilerini saf dışı edeceğini ve karanlık fabrikaları konuştuk. Ancak yapay zeka sanılanın aksine öncelikle mavi yakayı değil beyaz yakayı için tehdit oluşturuyor. Kas gücü gerektiren işlerde insana ihtiyaç devam ederken, yapay zeka sahip olduğu analitik yeteneğiyle en önce beyaz yakalıları koltuğundan edecek. Derin öğrenme becerisiyle insan beynini kolayca taklit eden bir makina haline gelirken, insan fizyolojisini taklit etmesi için daha zaman olduğu bir gerçek. Bu nedenle yapay zekanın öncelikle muhasebe, ürün satışı, ürün geliştirme gibi konularda çalışan insanların işlerini elinden alması bekleniyor.

İnsan kaynakları ve yönetim danışmanlığı alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Aon Hewitt Türkiye CEO'su şimdiye kadar mavi yakalıların işlerini kaybedeceğine odaklanarak yalnış yaptığımızı savunuyor.

Avukatların, doktorların işlerinin tehlikede olduğunun sıklıkla konuşulduğunu vurgulayan Aon Hewitt Türkiye Kurucu Ortağı Cengiz Gürleyik, "Yapay zeka saniyeler içinde daha önceki hasta vakalarına, bulgulara hatta uygulanan tedavilere ulaşarak hastaya en doğru ilacı verebilir. Daha önceki yasalara bakarak karar verebilir, diyoruz. Makineler birbiriyle konuşacak. Tek hatta bir ürün bitirilecek diyoruz. Ama bütün bunlar büyük bir devrim gerekiyor. Bundan evvel şirketlerde yavaş yavaş beyaz yakalılara ihtiyaç kalmayacak" yorumunu yapıyor.

Tüm bu hizmet ve ürünleri kim satın alacak?

Yapay zekanın çıkış yolunun tasarruf ve verimlilik olduğunu hatırlatan Gürleyik, buna göre insanların yapay zekaya karşı işini kaybetme olasılığının analitik alanlarda daha yüksek olduğunu savunuyor. Gürleyik, bunu şu örnekle açıklıyor: "Herhangi bir şirkette yapay zeka ile geliştirilen bir programla verimlilik sağlanabiliyor. Örneğin gelir ve gider dengesini yapay zeka yapabilir. Çalışanların yılın ne kadar zamanı izinli olduğunu ya da ne kadar zamanı hasta olduğunu bilebilir. Hangi üründen daha fazla kar edildiğini saniyeler içinde hesaplayıp, o ürünü hangi lokasyonlara ulaştırılması gerektiğini bilebilir. Yapay zeka, insanların günlerce süren analizlerle yaptığını saniyeler içinde yapıyor. Bu sebeple bu tip analitik beceri işlerinde yapay zekanın becerileri öne çıkacak."

Peki tüm alanlarda yapay zeka öne çıkarsa tüm bu hizmet ve ürünleri kim satın alacak? Bu yapay zeka tartışmalarının bir başka boyutu... Gürleyik, bu durumda insanlara çalışmadan para verileceğini savunuyor. Bunun da insanları sanat ve kültürel alanlara daha fazla yönlendireceğini belirtiyor. Yapay zekaya karşı gardını almak isteyen insanların becerilerini başka alanlara kaydırması gerektiği bir gerçek... Bana göre yapay zeka insanın duygusal yönünü ortaya çıkaracak. İnsanlığımızı hatırlayacağız.

Bu konularda ilginizi çekebilir