Siz hangisini tercih edersiniz: Detoks mu, dozaşımı mı?
Teknolojinin gelişmesi, iş alanlarının dönüşümü, bilginin yayılma ve kullanılma alanlarında yaşanan değişimlerle her geçen gün yeni tanımlar, yeni kavramlar ortaya atılıyor.
DATASSIST
Teknolojinin gelişmesi, iş alanlarının dönüşümü, bilginin yayılma ve kullanılma alanlarında yaşanan değişimlerle her geçen gün yeni tanımlar, yeni kavramlar ortaya atılıyor. Yapay zeka, makine öğrenmesi ya da artırılmış gerçeklik gibi kavramlar günlük sohbetlerimizin ya da toplantılarımızın vazgeçilmez konuları haline geldi bile. Peki ‘Digital Detox’, ‘Geek Chic’ ya da ‘BYOD’ gibi kavramlara ne kadar aşinayız?
1 haftalığına teknolojiye veda
Gün boyu karşısında oturduğumuz bilgisayarlarımız, elimizden hiç düşürmediğimiz telefonlarımız ve kolumuza taktığımız akıllı saatlerimizle çok teknolojiğiz. Ama bu kadar teknoloji ve dolayısıyla bu kadar çevrimiçi iletişim bizi ‘Gerçek’ ilişkilerden uzaklaştırıyor ve stres yükümüzü artırıyor mu? Bu soruya adeta bağırarak ‘Eveeet’ yanıtını verenleri mutlu edecek bir akım var: Dijital Arınma (Digital Detox). Tahmin edebileceğiniz gibi bu kavram, insanların gerçek hayatta daha çok yer almak ya da sosyal medyanın getirdiği stresten arınmak için bir süre boyunca telefon, bilgisayar ya da oyun konsolları gibi elektronik aletleri kullanmaması anlamına geliyor. Hatta bu arınma eylemi için bir özel bir hafta dahi belirlenmiş. Bu yıl 1-7 Mayıs haftasında kutlanacak olan Dijital Arınma Haftası’nda dijital ekranlardan ve birçok teknolojiden feragat edip, ‘Eski Dünya’nın tadını çıkarıyorsunuz. Facebook, Twitter, Instagram ve diğer sosyal medya hesaplarınızla bir haftalığına vedalaşıp, geçmişte kaldığını düşündüğümüz teknoloji bağımsız hayata bir haftalık saygı duruşunda bulunuyoruz.
Gömleğiniz internete bağlanmıyor mu?
Son yılların bir başka moda teknoloji kavramlarından bir diğeri ise ‘Geek Chic’. ‘Geek’ artık aşina olduğumuz bir tabir olsa da açıklamak gerekirse, okul yıllarında çokça kullandığımız ‘İnek’ tabirinin teknoloji soslusu diyebiliriz. ‘Chic’ ise modaya uygun ya da şık olarak çevrilebilir. ‘Geek Chic’ kavramı da özetle modaya uygun olarak teknoloji odaklı giyinmek/davranmak/yaşamak olarak Türkçeye çevrilebilir. 2000’li yıllarında ortasında doğduğunda küçük bir kesimi işaret eden bu kavram, son yıllarda kitleleri anlatır hale gelmiş durumda. Gözümüzde canlandırmak için birkaç aksesuar saymak gerekirse kalın siyah çerçeveli ( bazen camsız) kemik gözlükler ya da salaş örgü kazaklar ilk akla gelenler. Böyle düşününce Geek Chic’ler için ‘Hipster’ın teknolojiği demek de mümkün. Teknolojiyi ve elbette bilgi teknolojilerini hayatının merkezine koyan bu kitle, toplumda kabul görmüş yeni bir entelektüel hareket olarak da düşünülebilir.
Kendi cihazını kendin getir
Kısaltması ‘BYOD’ olan ‘Bring Your Own Device’, başlıktan da anlayacağınız üzere Kendi Cihazını Getir anlamına geliyor. Bu kavram, bir şirketin ya da kurumun çalışanlarına işlerini yaparken kendi cihazlarını kullanabilmeleri konusunda özgürlük tanımasını anlatıyor. Elbette bu kavramın doğmasına sebep olan durum, teknolojiye bağımlı hale gelmemiz. Kendi teknolojik zevklerimiz ve yaklaşımlarımız doğrultusunda bir araya getirdiğimiz iletişim aygıtlarımızı, çalıştığımız şirket için gerçekleştirdiğimiz işlerimizle ilgilenirken de kullanmak istiyoruz. Bu kavramın ortaya çıkışını destekleyen en önemli teknoloji tartışması Windows vs. Mac diyebiliriz. Çalışanların şirketin sağladığı cihazlara uyum sağlamakta güçlük çekmesi durumunda kendi bilgisayarları, telefonları ve tüm teknolojik cihazlarını kullanması elbette hem şirket hem de çalışan tarafından olumlu karşılanacak bir durum. Ancak son dönemde karşımıza çıkan örneklerde, bu durum şirketin hiçbir cihaz sağlamadan çalışana ‘Kendin Getir’ demesine dönüşme eğiliminde. Böylece şirketlerin artık bir ‘BYOD Politikası’ da olmak zorunda. Yeni dünya yeni kurallarla kendi yolunu çiziyor. Gerek kurumlar, gerekse bireylerin bu gidişe direnmesi mümkün olmasa da; herkesin kendine korunaklı bir liman bulma şansı da var. Teknolojiyi giyim tarzını dönüştürecek kadar benimseyen ile yılda bir haftayı teknolojiden uzak yaşamayı öğütleyen bir yeni dünya bayramına ayıran insan arasında sandığımız kadar çok fark olmasa gerek. Teknolojik ilerleyişimize paralel olarak yepyeni sözcükler ve çok ilginç günlük hayat pratikleri yaratmaya devam edeceğiz. Her şey değişse de, kendimizi açıklama ihtiyacımız asla değişmiyor.
KENDİ CİHAZIYLA ÇALIŞMAK...
"Kendi teknolojik zevklerimiz ve yaklaşımlarımız doğrultusunda bir araya getirdiğimiz iletişim aygıtlarımızı, çalıştığımız şirket için gerçekleştirdiğimiz işlerimizle ilgilenirken de kullanmak istiyoruz. Çalışanların şirketin sağladığı cihazlara uyum sağlamakta güçlük çekmesi durumunda kendi bilgisayarları, telefonları ve tüm teknolojik cihazlarını kullanması elbette hem şirket hem de çalışan tarafından olumlu karşılanacak bir durum."
GERÇEK İLİŞKİDEN UZAKLAŞTIRIYOR
"Bu kadar teknoloji ve dolayısıyla bu kadar çevrimiçi iletişim bizi ‘Gerçek’ ilişkilerden uzaklaştırıyor ve stres yükümüzü artırıyor mu? Bu soruya adeta bağırarak ‘Eveeet’ yanıtını verenleri mutlu edecek bir akım var: Dijital Arınma (Digital Detox)."
